Mutlu ve umutlu

14 0 0
                                    

Neden sonra sakinleştik. Birbirimizin gözlerinde kaybolmaya karar verdik. Onun yeşil iris tabakası, yaşam dolu, ruh dolu gözbebeklerine baktığımda, Lucieta kim, sonsuz evrende nasıl buluşuruz ve sevdiğim her şeyi nasıl elde ettiğimi daha iyi anlıyordum.

Dedim ya gözlerimizde tüm duyguları taşıyorduk. Şimdi Londra sabahında parıldayan, ışıltılar ve mutluluk saçanı, umut etmeyi, geçmişi ve geleceği şimdinin gözlerinde taşıyanı görüyordum. Yavaşça saçlarına dokundum:

"Sen ışıltılı bir sabah, yıldızlı bir gecesin Lucieta. Senden başkası olamazdı."

Karşılık verdi, elini saçlarıma götürdü ve:

"Zaman bizi ayırmazsa, başarabilirsek..."

"Nolalı'dan ne zaman haber alacağız neler olacak bilmiyorum ama sana söyleyeyim senin için savaşacağım", dedim balkondan içeriye dolan ışığın keyfini sürmek için sırt üstü uzandım.

"Ben de senin için", dedi ve ayağa kalktı. Perdeleri vücuduna dolayıp:

"Nasıl güzel bir elbise olurdu dimi?" diyerek pencerelerin yanında dolaştı. Kahkahalarla güldük. Hüzün bizden uzaktı şimdi mutlu ve umutluyduk.

Müzik: Olivia Hussey and Leonard Whiting- whatever it takes https://www.youtube.com/watch?v=uQO5IcwQPZM

Rönesansın ÇocuklarıWhere stories live. Discover now