Ek bolum: Düğün gunu!

1.7K 108 36
                                    

-"Klaus! O melez kıçını kaldırıp yardım edecek misin?" Caroline Rebekah ile birlikte bir masanın ucundan tutmuş onu evden dışarı çıkarıyordu. Klaus kafasini çizdiği resimden kaldırmadan gülümsedi.

-"Her sey mükemmel olacak askım. Rebekah ile beraber aylardır bu düğünü planlıyorsunuz." Caroline'in ona diktiği gözlerinden ateşler çıkmaya başladığını fark edince ayağa kalktı. "Tamam, belki Elijah'tan bir takım ödünç almalıyım."

Caroline ona yanindaki süs bibloyu fırlattı ama o, yılların verdigi refleks yeteneğiyle onu havada tuttu.

Büyük gün gelmisti. Caroline'a altı ay önce bugun evlenme teklifi etmişti ve simdi hayatında gerçekleşmesini beklemediği o önemli gündeydi. Çevresindeki vampirlerin hepsi Caroline'in talimatlariyla bir seyler taşıyordu, tören bahçede olacaktı. (Caroline Eyfel kulesinin tepesi fikrini tüm misafirleri oraya sigdiramayacagindan, Misir piramitlerini de yemeklere kum kacacagi endişesinden elemisti. Mikaelson'larin bahçesinin şehirdeki en iyi düğün yerlerinden daha iyi olduguna karar vermişlerdi en sonunda.)

Cogu sey hazırdı, ufak tefek süslemeler ve birkac eşya taşınması disinda tamam sayılırdı. Klaus yukarı kata,kardeşinin yanına, çıkmadan ortada durmus herkese bağıran Caroline'i izledi. Gulerek yukarı cikti.

***

-"Tanrı askına Diego, bir metre sola diyorum!" Caroline pankartı asmaya çalışırken masanın ustune cikmis olan vampire eliyle işaret yapiyordu. Diego sola kaydırdı. "Eskiden cadılar ve kurt adamların en buyuk sorun oldugunu dusunurduk bir de." dedi ayaklarının dibinde çiçekleri düzelten Thierry'e. "Tek basına kurt adam sürüsünün icine dalmak sarısını memnun etmekten daha kolay."

Diger yanda Rebekah müzik aletleriyle gelmis orkestrayı yerleştirmeye çalışıyordu. "Hayır, bu bir cenaze töreni degil." dedi ellerini cirparak. "Gelin bizzat talimat verdi, hareketli parçalar önde olmalı." Caroline'in kendisine bağırmasiyla lafı bölündü. "Rebekah, gelip su pastanın tadına bakmalısın!" Rebekah işinden duydugu keyifle yanina ilerledi.

***

Yukarı kat aşağıya gore daha sakindi ama Klaus; Caroline ve Rebekah'nin aşağıdakilere yaptıgı eziyetleri duyabiliyordu. Son kez üstündeki takım elbiseye baktı. Cebindeki çiçeği düzeltirken Elijah ona yaklaşıp omzuna dokundu. Iki kardeş birbirlerine gulumseyerek aynadan bakistilar.

-"Bunun olacağını asla tatmin etmezdim." dedi Elijah elini cebine koyarak.

-"Bana en cok inanan sendin kardesim." dedi Klaus. "Hep icimde bir parca iyilik oldugu umudunu taşıdın."

-"Bunun aşkla ortaya çıkacağını bilemezdim."

Kapı yavaşça acildi ve iceri siyah dalgalı saçlı, bembeyaz elbiseli kucuk kız girdi.

-"Henrik." dedi Elijah ve ilerleyip onu kucağına aldı. "Sana Peri Kızı dememde sakınca yok sanırım." Henrik gamzelerini göstererek gülümsedi. Sonra bakışlarını Klaus'a çevirdi. "Guzel miyim gercekten?"

-"Her seyden cok." dedi Klaus ve gidip onu saclarından öptü. "Bu elbiseyi sana Rebekah teyzen mı aldı yoksa?" dedi burnunu sıkarak. Henrik güldü.

-"Caroline aldı." Elijah'in kucağından inip aynaya ilerledi. "Ben de onun kadar guzel olmak istiyorum."

***

Aşağıda son hazırlıklar da bitmişken bahçenin buyuk kapısında ellerinde paketlerle Elena, Stefan, Damon, Bonnie, Matt ve Jeremy göründü. Caroline içten içe Tyler'in gelecegini de umut ediyordu, en azından onu affetmesini diliyordu. Ama bugun bu konuyu açmamaya karar verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 05, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

However Long It Takes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin