Final.

2K 136 38
                                    

-"Ne?"

Katherine on yas daha yaşlanmış gibi duruyordu, hatta Caroline cildinde kırısıklıklar gördüğüne yemin edebilirdi. Kapıda durmus kendisine tanıdık gelen bir sahneymis gibi izliyordu. 

Caroline birkac saniye sonra onun kendini gördüğünü anladı.

Katherine'i hep sürtük haliyle var olmus gibi düşünmüştü. Halbuki o da genc bir kızdı. Cocuk doğurmuş, ailesi öldürülmüştü. Klaus tarafından, dedi zihninin gerisinden bir ses. 

Katherine gözlerindeki korku piriltisiyla Hayley'e bakarken kendi doğumunu düşünüyordu. 

O bir anneydi. Caroline'in aklına kendi annesi gelirken Hayley ve Rebekah'in çığlıkları birbirine karışıyordu.

Hayley daha fazla doğrulamıyor gibi kendini tamamen yatağın ustune bıraktı. Elleri karnının üstündeydi ve bir yandan nefes almaya çalışırken diğer yandan haykırıyordu. "Çıkarın onu! Yalvarırım bir şeyler yapın!"

Rebekah titreyen elleriyle basının altına yastıklar koydu. "Ne duruyorsunuz?" Caroline kendilerine bağırdığını sonradan idrak etti. "Lanet olsun, gidip doktor çağırın!"

Caroline o kada uzun zamandır bir seyler hissetmemiş gibiydi ki bu olay karşısında ne yapacagını bilmiyordu.

-"Zaman yok." dedi Katherine, biraz önceki dehşete kapılmış ifadesinin yanında sesinde buyuk bir soğukkanlılık vardı. Kızlar kafası karışmış gibi ona bakarken Hayley'in sancıları aralıksız hale gelmişti.

Katherine ilerledi ve Hayley'in altını çıkarmak icin hamle etti ama Rebekah ona oyle bir tokat attı ki birkac adım geri savruldu. "Ona dokunma, sana güvenecegimi mı sanıyorsun?!"

-"Kes sunu, bebek içeride ölecek!" Katherine de ona bağırıyordu. Rebekah Hayley'in yuzunden akan tere baktı. "Katherine Pierce'in bunu önemsediğine inanacak kadar salak degilim!"

-"Geçmişimde bircok kötülük yapmis olabilirim." dedi Katherine, yüzünde anlaşılmaz bir ifade vardı ama gozleri direkt Rebekah'a bakıyordu. "Bircok kadın ve erkeği öldürmüş olabilirim. Ama aynısını yaşadım. Bebeğim kollarımın arasından alınırken, bir defa bile tutma iznim olmadığında, yalnızca onun aglayisini duyduğumda.. Bunu asla yapmam."

Caroline kendi annesini düşündü. Babası gittikten sonra kendi icin yaptıklarını, ona bakışını.. Ve icinde bir seyler kırıldı. Sanki kalbinin cevresinde demir varmis da o erimiş gibiydi. "O haklı." dedi Caroline yavaşça. "Zaman yok." Hayley artık kendini kontrol edemeden ikinmaya başlamıştı. "Tanri askına bir seyler yapın!" dedi nefesleri arasında güçlükle.

Rebekah'in gözleri dolu doluydu ama bu korkudan mı yoksa endişeden mı bilemiyordu. "Ne yapacağız?" dedi sessizce. 

Katherine saclarını kulağının arkasına aldı ve ona hamle etti. Pantolonunu çıkardı. "Su.. Su getir. Ve bir de bez."

-"Sen ne bileceksin ki?" dedi Rebekah, sesinde güven yoktu. Katherine ona bakmadan cevap verdi. "Benim kasabamda doktor her yere ulaşamazdi. Komşularımızın bebeklerini hep annem doğurdu. Ve ben de ona yardım ettim." Rebekah telefonla birini arıyordu ama acmayinca sinirlenip telefonu fırlattı. Caroline bu sefer de Klaus icin endişelendi, cadıların bolgesindeydi ve ona ulaşılamıyordu. Bütün bunlar cok yogundu. Koşarak banyoya gidip su ve bez aramaya basladi.

Geri getirdiğinde Rebekah Hayley'nin elini sıkıyor, Hayley ise bütün gücüyle bağırıyordu, başındaki tum damarlar şişmişti. Katherine neredeyse yirmi yas yaslanmıştı ve sacları tamamen beyaza dönmek uzereydi. Stres onu oldugundan cok daha hızlı yaslandiriyor olmalıydı.

However Long It Takes.Where stories live. Discover now