Bölüm 20.

2.1K 127 14
                                    

Not: Eğer okunma sayısı istedigim boyutta giderse haftada iki kez yayınlayacağım, takipte kalın. Hikayemin daha aksiyonlu hale gelecegine emin olabilirsiniz. Klaroline disinda olmasını istedigim bir çift daha var :) Hepinize cok tesekkurler! :)

(Caroline)

-"Katherine?" dedi Caroline, kaşlarını kaldırmıştı. Marcel ona baktı.

-"Caroline?" Katherine cok ışık geliyormuş gibi ellerini gözlerine siper etmişti. "Bu gercekten sen misin?"

-"Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu Marcel parmagiyla ikisini bağlıyor gibi.

Caroline Katherine'in yuzune bakıyordu. "Katherine Pierce'i bu halde göreceğimi tahmin edemezdim." Katherine utanmış gibi bacaklarını kendine çekip yere baktı.

-"Nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu Marcel ısrarla.

-"Mystic Falls'un kucuk sürtüğü." dedi Caroline. "Beni bi defa öldürmüştü."

Katherine dudaklarını büküp gözlerini devirdi. Bu halde bile tum Katherine Pierce'lik davranışlarını sergileyebiliyordu.

-"Evet, Caroline da bizim küçük azizemiz."

Marcel eğlenmiş gibiydi. Dudaklarının kenarında bir kahkahayı zor tutuyordu. "Hey hey sakin. Böylesine hircin bayanlarla nasil basa çıkılır bilmiyorum."

Caroline kollarını kavuşturdu ve ona sahte bir gülümseme gönderdi. "Burada ne isin var Katherine?"

-"Hmm buranın guzel ayakkabilari oldugunu duydum." Zincirli ellerinden biriyle sacını düzeltmeye çalıştı.

-"Burada ayakkabıları cadılar mı satıyor?" dedi Caroline yerde cikmis olan ayakkabısını ona ittirererek.

-"Ben de bunu merak ediyorum." dedi Marcel. "Cadılarla ne isin oldugunu öğrenmek istiyorum."

-"Bir arkadasıma bakıyordum.." dedi Katherine basını yana eğerek.

-"Senin arkadaşın yok." dedi Caroline kesin bir sekilde.

Katherine bir süre yüzüne baktı. "Peki senin sarisin? Arkadaşların nerede? Neden buradasin?"

-"Klaus'un kraliçesi." dedi Marcel dişlerini göstererek gülerek. Katherine'in az önce birisi ona dünyaya meteor çarpacağını söylemiş gibi ağzı acildi. Komik bir görüntüydü aslında.

-Caroline rahatsız olmus gibi gozlerini kaçırdı. "Konuyu dağıtmayalım sen.."

-"Gerçi sana ilgisi hep vardı." dedi Katherine yüzüne bakarak. "Buna nasıl karar verdin?"

-"Su cevaba ne dersin?" dedi Caroline gülümseyerek. "Sanane."

-"Yatakta nasıl?" dedi Katherine onu duymamış gibi. Caroline derin bir nefes alıp elini yumruk yaptı.

-"Daha iyi tecrübeler edinebilir." dedi Marcel ona bakarak. "Ama Klaus'u simdi sinirlendirmek istemeyiz. Özellikle sen ondan bu kadar korkuyorken."

Katherine'in yüz ifadesi değişti. Dudaklarını ısırmaya basladi. "Ondan korktuğumu nereden cikardin?"

Caroline zafer kazanmış gibi gülümsüyordu ama bir sey demedi.

-"Halisunasyon görürken onun adını sayıkladin. Korkuyla." Katherine ona baktı.

-"Beni Klaus'a mı vereceksin?"

Marcel omuz silkti. "Klaus seni neden istiyor? Neden korkuyorsun?"

-"Gecmiste ufak tefek sürtüşmelerimiz olmuştu." dedi Katherine her zamanki bakislariyla.

-"Hic yardımcı olmuyorsun hayatım." dedi yanına egilerek. "Boyle yaparsan ondan öğrenmek zorunda kalacağım. Ne büyüsü yaptırmaya gelmiştin?"

However Long It Takes.Where stories live. Discover now