Bölüm 6.

3.5K 138 10
                                    

"Harika." dedi Rebekah yeniden yürümeye devam ederken. "Biliyor musunuz, evimizin önüne 'kökenlerin koruduğu kişiler.' diye afiş asmalıyız." Eliyle hayali bir afis gösterdi. Caroline dediğine anlam veremiyordu. Kaslarını kaldırdı ama Elijah konuyu değiştirerek araya girdi.

-"Davinia müdahale etti demek." dedi Klaus'a. Klaus onayladı. "O küçük kız Marcel'a bağlı kaldığı sürece bu seyi kazanamayacağız."

-"Calisiyorum." dedi Elijah ellerini kibarca havaya kaldırarak. "Ona annemizin büyü kitabını vereceğim. Bununla ilgilendi."

Caroline bir sey anlamıyordu ama sormadı. Su an kendi dertleri vardı. Lisenin ilk gününden üniversitede ilk gun ne giyeceğini dahi planlamisti. Tum yaz Elena, Bonnie ve Tyler ile nasıl bir üniversite hayati yaşayacağını hayal etmisti.

Simdi geldiğim duruma bak, diye düşündü. Bonnie tum dunyayı dolaşıyordu ve e-mail'lerine bakamayacak kadar meşguldu. Elena Stefan'a karsi hissettiği suçluluk duygusuyla onun icin çabalıyordu, en yakın arkadaslarından Stefan ise hicbir sey hatırlamıyordu. Tyler onu terk etmis ve hayatının askı olmak dahi istememişti.

Kendisi ise mükemmel olacağını düşündüğü ama ortalamanın ustune çıkamadığı üniversite yaşamından bir vampir savası yüzünden alıkoyuluyordu.

Ne olacağını tahmin dahi edemiyordu artik.

Klaus duygularını okumaya çalışır gibi Caroline'in yuzune bakıyordu. "Üniversite ısını halledeceğim." dedi yavaşça. "Annene, arkadaşlarına ve.. Tyler'a haber ulaştırmanı saglarım."

Caroline yuzune baktı ve gülümsedi. "Teşekkür ederim."

O gulumseyince Klaus'un da yüz hatları değişti. "Senin icin yapacağımı biliyorsun."

Hayır, boyle hissetmemeliydi. Klaus'un yaptıgı korkunç seyleri hatırlamak zorundaydi. Yüzünün her hattını ezberler gibi bakmayı kesmeliydi, kalbinin tuhaf bir sekilde sizlamasini bir sekilde önlemeliydi.

Icinden onun tarafinı tutmayan bir ses "Sevebilen herkes kurtarilabilir" diye fisildadi.

Kafasını sallayarak düşüncelerden kurtulmaya çalıştı.

Bir sure daha yürümeye devam ettiler. Tas kaldırımdan giderken cevresine bakındı. Hareketlilik vardı, canlı bir sehirdi. Saksafon çalan gence baktı.

"Genç Thierry'nin yazık olan yeteneği.. Müziğe deger verdigimi biliyorsunuz."

Rebekah gozlerini devirdi. Bir anda durarak topuklarının üstünde dönerek yandaki bir dükkana girmek icin hamle etti. Eski ve küçük bir dükkandi, yöresel bir hava seziliyordu. Cam kapının girişinde asagi dogru sallanan bir sus vardı, üstünde İngilizce olmayan bir seyler yazıyordu.

-"Rebekah.." dedi Elijah. "Ne arıyorsun?"

Rebekah kapıyı actı, Caroline'in burnuna bir takım otların kokusu doldu.

-"Bebek icin.." dedi ve içeri girdi.

Klaus "Imm". diye elini saclarının arkasına attı. "Yanına almak istediğin eşya var mı askım?"

Caroline ona döndü, kasları çatikla kalkmış arasında dudaklarını çarpıttı. "Bebek mı dedi?"

Klaus'tan tekrar himlama sesi çıktıktan hemen sonra Rebekah dükkandan cikti. Kimse Caroline'a cevap vermedi, yanlış duymus olmalıydı.

Yolu geçip bir sure sessizlik icinde yürümeye devam ettiler, Caroline havanın gerginlestigini hissediyordu.

Buyuk, guzel bir eve ilerlediler. Ne kadar burada kalacak bilmiyordu. Derin bir nefes aldı ve Rebekah'in arkasından eve girdi.

Biri arkasından "Hey." dedi ve o tarafa döndü.

Caroline sesin sahibini görünce cok şaşırdı ve görüyordu ki duyguları karsilikliydi.

Kendisiyle birlikte Klaus'u melezler konusunda oyalamaya çalışan, Tyler ile flortlesen, kendisinin boynunu tuvalette kıran kız.

Hayley tek elini şişkin karnının ustune koymuş bi cevap bekler gibi ona bakıyordu.

Caroline safca kaslarını kaldirdi. "Hayley." dedi, ne diyeceğini bilmiyordu bu yüzden aklindakini direkt söyledi. "Senin burada ne isin var?"

"Aynı seyi ben sana soracaktım." dedi Hayley gozlerini ailenin tum fertlerinin yüzünde dolastirarak. Bir cevap bekliyor gibiydi. Elijah Klaus'un yuzune ne yapmasını söylemesini bekler gibi bakıyor Klaus ise Caroline'i izliyordu. "Marcel Caroline'i kaçırmış." dedi gozlerini Caroline'dan ayırmadan, sonra isteksiz bir sekilde Hayley'e döndü. "Bana karsi kullandı. Ve korumazsam kullanacak ve zarar vermekten korkmayacak."

"Ah." dedi Hayley yalnızca, sesindeki hırs, kıskançlık ve memnuniyetsizliği tek bir nidadan anlaşılabiliyordu.

Caroline ona bakıyordu. Tuhaf.. Tuhaf bir seyler vardı. Kırılgan halleri, elini karnının ustune belirgin bicimde koyması ve o hafif şişkinlik.. Aman Tanrım.

Hayley bir sey demeden Caroline'in anlamasını ve tepkisini bekliyordu, Caroline şaşkınlıkla bakışlarını karnından yuzune çevirince zafer kazanmış gibi gülümsedi.

-"Ne oluyor?" dedi Caroline. "Bir tuhaflık var." Düşündüğü sey gercekten anormaldi.

-"Hamileyim." dedi kısaca, Rebekah sert adımlarla yürüyerek yanında durdu, Elijah da baska şeylerle ilgileniyor gibi yaptı. Klaus kipirdamamisti.

-"Ne?" dedi Caroline, diyecek baska bir sey bulamamıştı. "Nasıl olur, o halde burada ne isin var?" Iliski kurmaya, anlamaya çalışıyordu. Kökenler merhametli olup hamile bir kıza mı bakıyordu?

-"Cunku.." dedi Klaus gergin ve huzursuz bir ifadeyle ama gercegi geciktiremeyeceginin bilinciyle "Cunku bebeğin babası benim."

However Long It Takes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin