BAALBERİTH (DURDURULDU)

14

12 günün sonu

Öyle yorgundum ki ölecek gibiydim. Beni bu eğitimde 2 şey çok zorladı. Birincisi ustam ile olan kılıç dövüşümüz ki bu günü hatırlayınca bile tüylerim diken diken oluyor.

6. Günün sabahı (raskın ustası ile dövüşü)

Bir acı ile uyandım. Hemen ayağa kalkıp acıyan yerime baktım. Kesilmişti ve kanıyordu. Kesik derin değildi.  Ve harekete engel olmazdı.

Sonra ise bunu yapana bakmak isterken ustamı elinde ucu kanlı bir kılıçla görmeyi beklemiyordum.

Ustama " noluyo ?" diye sordum. Ama aldığım tek cevap kılıcın hızla gelirken çıkardığı sesti.

Ve yeni bir çizik ben ise 6 gündür her zaman sırtımda taşıdığım zerlingo' yu çıkardım. Çıkarana kadar iki yara daha aldım. Her aldığım yara bir öncekine göre daha derin oluyordu. Ve buna kan kaybı da eklenince hareket etmek zorlaşıyordu.

Kılıç ile kendi geliştirdiğim bir pozisyon olan pozisyonu yaptım. Pozisyonu ise size şöyle açıklayayım : kılıç uzun ve güçlü olduğundan kırılması zordur kılıcı sağ yukarıdan sol aşağıya doğru tutuyordum.

Hemen melodi gömleği adlı tekniği uygulayıp derimin üstüne rüzgar elementinden bir zırh yaptım. Bu teknik hareket kabiliyetini sınırlamıyordu.

Sonra ise ustam durdu ve "bunu unutma her zaman ve nasıl olursan ol gardını düşürme vee..." Dedi

Bunu dedikten sonra bir kaç şey söyleyecektiki benim ona bir darbe vermem ile lafını yarıda kesti ve bana baktı.

Ben gülümsiyerek ona bakıp " gardını düşürme " dedim.

Sonra ise ustam bana öyle bir şekilde bakmaya başladı ki sonra ise o bakışları göremedim çünkü rüzgar kesiği ve arkasından rüzgar fırtınasını yollmıştım.

Hemen rüzgar adam adlı tekniğimide etkinleştirdim bu teknik ise ayağının tümünü rüzgar elementi kaplayıp onu hareket ettirtmeyle  yapılan bir teknikti. Bu teknik diğerleri gibi sınırları bir süre kaldırmıyordu. Bu teknik sınırları aynı bırakıp senin elementini kullanıp hızlandırıyordu.

Neyse toz bulutu dağılana kadar orada çember çiziyordum. Ki ihtiyacı şuanlık çekmiyordum çünkü tüm vücudumun çektiği ki yi dantianıma yönlendirdim.

Birden zerlingonun "eğil " demesiyle kafamı bedenimde tuttum. Kafamı kaldırdığımda ise ustamın manyaklaşmış  görüntüsünü  gördüm.

O sırada azak ve zangabor

"Hahaha veled şimdi boku yedi " dedi azak gülerek "onun %0,001 lik gücü bile olsa biz bu kadar gücü ile bizi eğitmisti yazık çocuğa ama onun kendini tuttuğu belli " dedi tekrar azak.

Zangabor ise bir ayrıntı arıyormuş gibi ekrana bakıyordu " o,o,o gülümsüyor bu onun kızgınlıktan gülümsemesi değil o, gülüyor " dedi

Sonra ise duydukları ses ile ikisi birden diz çöküp kafalarını yere eğdi.
Ses ise " ne yani gülemezmiyim " dedi neşeli bir sesle

Sonra ise yerde diz çökmüş iki kardeşine bakıp " çocuklar ben size kaç kere dedim biz kardeşiz ben sizin üstünüz değilim diye diz çökmeyin bir dahaki ne " dedi

Ve kıkırdıya kıkırdıya gitti. O giderken arkasında neredeyse kalp krizi geçirip ölen ilk gerçek yarı tanrılar bırakacaktı. Aslında onları o çatlak adam yaratmıştı. Ve onların hepsini yarı tanrı yapmıştı.

Mesela odin bir yarı tanrı idi. Zeusta öyle ama tüm varlıklar onları eskiden yaşamış tanrılar olarak biliyordu.

Ama bir bilseler bu çatlak adamın gücünü ....

Dövüş alanı

Ustam olacak adamın yaptığı saldırılara hiç bir güç dayanmıyordu.
Bir saldırı daha gelirken zerlingoyu araya koydum ve yine aynı manzara oluştu ben o darbeyi engellerken yine uçtum ve bir ağaca girdim.

Ustam ise bu sefer beklemedi yine üzerime doğru gelirken kasırgayı en uca toplayıp gelmesini bekledim. Tam karşımda belirdiğinde ise kasırgayı devreye soktum en azından biraz nefes alabilecem.

Diye düşünürken sırtıma bir derin yarık açıldı ben ise onun bu saldırıyı yediğini düşünüyordum.

Sonra ben yere düştüm. Ustam ise yanıma oturup "tebrikler evlat beni çok eğlendirdin " dedi

Ben ise beni  zorladın falan beklerdim.

Ustam ise yine konuşmaya başladı "şimdi ise seviyeni yükselteceğim için sana zehirli ki havuzu hazırladım." Dedi ve içi yeşil bir sıvı dolu olan bir havuz belirdi karşımda içinden yoğun bir ki etrafa yayılıyordu.

Bana ise "hemen içine girip meditasyon yap. Korma sadece biraz acı çekicen ama değecek " dedi

Şuan

İşte böyle bir mini eğitimden geçtim. Sonra ise kristal avının başlayacağı yerde belirdim. 

Etraf kalabalıktı. Sonra ise müdür belirdi ve " kuralları  ve ilk üçe ödüllerden bahsettikden sonra av başlıyacak

İlk olarak kurallar birbirinizi öldürmek yok ama. Tek kural bu  ve bunun için önlemler alınmıştır. "

Müdür bir şeyler anlatırken bende o orku bulmuş ve burda onu öldürecektim. Sonra ise ustama "usta  ben bunu öldüreceğim lütfen benim ile onun savaşını bir şey yap sakla " dedim

Ustam ise " sen onu kaybetme gözden ormana girdiğinde kimse sizin savaştığınızı görmüyecek hatta senin onu takip ettiğinide görmüyecek" dedi

Ben ise müdürün "başlayabilirsiniz" demesi ile intikam alma vakti dedim sesizce.

Duramadım yazdım

Yazar sizleri seviyor