16.Bölüm - Bulunan ve Kavuşulan

898 64 36
                                    

Güney : ne?!

Meral: Güney!

Güney : ne oluyo? Ne çeviriyorsunuz siz? Songül sizin yüzünüzden mi kayıp?

Meral telaşlanmıştı...

Meral : yoo... ne alakası var canısı.. nerden çıktı?

Güney : duydum sizi, herşeyi duydum.

Meralle Zehra bakışır...

Zehra : ne diyorsun sen Güney? Önce bana Songül diye sesleniyorsun, sonra bizi neyle suçluyorsun... farkında mısın ne yaptığının? Songül yok, üzüntünü anlıyorum ama hamile halimle iftira atılmasına tahammül edemiyorum artık yaa

Zehra yalandan ağlamaya başlar...

Güney : tamam Zehra abla, belki ben yanlış anladım...

Zehra : herhalde yani... üstüme iyilik sağlık.. hamile halimle bu yaşımda, bacak kadar çocuk bana iftira atıyor, olacak iş değil yani... anan bile yapmaz bu kadarını..

Güney: tamam Zehra abla, pardon

Meral : yok böyle olmayacak, ben dayanamıyorum, bu vicdan azabıyla daha fazla duramayacağım.

Meral bir hışımla evden çıkar...

Zehra : bu da ayrı bir deli! Naapıyorsun sen kız?!

Güney de anlam veremez, Meralle beraber kızların evine giderler...

Meral kapıyı yumruklarcasına çalar...

Kader : nooluyo? Bir haber mi var?

Meral : yok... ama benim sana birşey söylemem lazım Kader...

Kader : söyle...

Meral : bak benden nefret etme tamam mı? Ben kötü bir niyetle yapmadım bunu... sadece mutlu olalım istedim, rahat yaşayalım istedim. Çünkü sana sordum, sen bu hayatı seçmeyecektin. Ben de senin yerine yaşadım bu hayatı...

Kader : ne diyorsun sen Meral? Ne hayatı? Ne seçimi?

Meral : ben... Kader ben... ben gerçek torun -

Rüzgarın telefonu çalar...

Meral : sustur şunu Rüzgar!

Rüzgar : babamın arkadaşı arıyor, şu emniyette çalışan

Güney : aç aç!

Rüzgar telefonla konuşur...

Rüzgar : galiba bulunmuş.

Güney : ne? Nerdeymiş?

Rüzgar : hastanede...

Eylül : Rüzgar sen ne diyorsun? Nesi var kardeşimin? Ne olur söyle!

Rüzgar : sakin ol canım... kötü birşey değil... sadece uyuşturucu verilmiş, yani bayıltmak için. Ondan...

Güney : hadi! Hadi gidelim! Hemen gidelim!

Herkes hastaneye gider. Songül iyi gibiydi...

Songül hala ayılmamıştı. Odada sadece Güney vardı, başında bekliyordu karısının... saçlarını okşadı...

Songül : Güney... sevgili

Güney : çok şükür iyisin...

Songül : ne oldu bana? Ahh başım...

Güney : ben doktoru çağırıyorum...

Doktor muayene ettikten sonra herkes odaya girer...

Cemre : nasıl oldu? Ne oldu?

Songül : bilmiyorum... ben uyuyordum. Sonra biri girdi eve, hırsız sandım ama o odaya girip benim ağzımı kapattı... sonrası yok...

Kader : iki gündür öldük öldük dirildik Songül...

Songül : iyiyim kardeşim merak etme

Güney hastanede Songülün yanında kalmıştı, diğerleri de evlerine dönüyordu...

Rüzgar : bak sana demiştim. İyi olcak demiştim...

Eylül : evet demiştin.. Rüzgar, çok sağol, gerçekten

Rüzgar : ne demek... yüzünde yeniden şu gülümsemeyi görmek...

Eylül iyice gülümser...
O sırada Serkan öksürerek araya girer ve vedalaşır...
Eylül de ona gülümseyerek el sallar. Rüzgar biraz bozulmuştu...

Songülle Güney de hastanedeydi, Güney karısının elini tutuyordu...

Güney : neden bana yalan söyledin Songül?

Songül : ne yalanı?

Güney: Kader'le olucam dedin ama hiç gitmemişsin bile

Songül : sevgili... benim evde yalnız kalacağımı bilsen asla gitmezdin

Güney : tabii ki gitmezdim. Bak ilk yalnız kaldığın gece başına ne geldi...

Songül : ilk değil ama bu bir tesadüftü, yani ne istediler benden bilmiyorum...

Ertesi gün Güney de okula gelir, keyfi yerindeydi... Eylülle Kader de Güney'i görür görmez yanına gider...

Kader : Güney! Songül nasıl ?

Güney : iyi iyi, bugün işe gitmedi, dinlenmesini istedim çünkü. Ama gayet iyi...

Eylül : oh..

Eylülün dersi bittiğinde kapı önünde bekleyen Rüzgar'ı görür...

Eylül: Rüzgar? Sen neden burdasın? Senin dersin 3 saat önce bitmemiş miydi?

Rüzgar : evet. Ama bekledim, belki birşeyler yaparız diye...

Eylül: olur aslında ama ben biraz çalışacaktım, biliyorsun sınavlar yaklaştı ve ben matematiği yapamıyorum...

Rüzgar : benim matematiğim iyidir, yardım edebilirim, böylece birlikte vakit geçirmiş olmuş oluruz..

Eylül: tamam... ama akşam Songüllere uğrucam. Yani istersen sen de gelirsin...

Rüzgar : yeter ki iste güzellik...

Eylül güler...

Kader, okuldan çıkarken karşısında görmeyi hiç beklemediği birini görür...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin