15.Bölüm - Pişmanlık

935 69 11
                                    

Meral, Songülü bu mesajları gönderen kişinin kaçırdığını anlamıştı. Acaba artık söylemeli miydi? Söylerse herşey ortaya çıkacaktı, artık asla saklayamazdı. Ve Kader onu asla affetmezdi... Meral Songül mü yoksa zenginlik ve Kader mi diye düşünmeye başlar...

Eylül çıkışta Kader ve Cemre ile Songüllerin evine gider, Güneyi yalnız bırakmak istemiyorlardı. Eve gittiklerinde evde Serkan da vardı.

Serkan : kardeşim biraz sakin ol

Güney : olamam Serkan. Sakin falan olamam. Ben senin gibi rahat değilim tamam mı? 1 gün oldu ya, 1 gün oldu benim karım ortalıkta yok. Nerden gittim o partiye kahretsin! Öyle pişmanım ki..

Haberi alan Zehra koşarak gelir...

Zehra : Güney... Güney... Songülüm nerde?

Güney : bilmiyoruz Zehra abla...

Akşam olduğunda kızlar eve giderler. Eylülle Rüzgar kapı önünde konuşuyorlardı...

Eylül : ben çok korkuyorum. Birşey olmaz dimi?

Rüzgar : olmaz merak etme sen...

Eylül sessiz kalır, Rüzgar da ona sarılır...

Güney, Zehra ve Sedefle evde yalnız kalmıştı. Zehra konuşup duruyordu. O konuştukça Güney geriliyordu...

Zehra : Güney... gel yemek hazır

Güney : Songül?

Zehra : delirdin herhalde... Songül yok...

Güney : tamam...

Zehra : hadi gel, birşeyler ye

Güney : aç değilim, sen ye Zehra abla...

Zehra: yesene oğlum...

Güney : aç değilim Zehra abla, içim almıyo...

Zehra : iyi tamam, ben yerim...

Güney'in gözüne dolaptaki düğün fotoğrafı çarpar.Güney fotoğrafı eline alır. Ağlamaya başlar....

Güney : bak Zehra abla... düğün fotoğrafımız. Eylül yok diye herkesin morali bozuktu.

Zehra : aa kocaman adam ağlıyo... oğlum kim o kızdan ne ister, bulunur elbet...

Güney : bilmiyorum, bilmiyorum....

Zehra : o gudubet anan birşey yapmış olmasın sakın?

Güney : yok, gittim yanına. Annem değil.

Zehra : ahhh Songülcüm, kim bilir nerdesin güzel kızım? Nerdesin?

Onlar oturup konuşurken bu sefer Meral gelir.

Meral : Güney bir haber var mı canısı?

Güney : yok...ben de sana sorucaktım...

Meral : yok maalesef... of nerde Songül?

Güney : bilmiyorum Meral, bilmiyorum. Evde duramıyorum, duvarlar üstüme üstüme geliyo, dayanamıyorum...

Kızlar da evde otururlar, hiçbirinin keyfi yoktu. Rüzgar ve Serkan da ordaydı...

Serkan : ne yapabiliriz bilmiyorum ki... Güney perişan olmuş...

Eylül Rüzgara döner...

Eylül : canım sizin tanıdıklardan bir haber var mı?

Rüzgar : yok Eylül.. anca saatin dolmasını bekliyolar, o zaman yardımı dokunabilir...

Cemre : dayanamıyorum ya, kim ne ister Songülden? Kimseye zararı yok, herkese iyi davranır... İşte falan mı problemleri mi vardı acaba?

Kader : olsa Güney söylerdi zaten...

Serkan : ben gittim... iş yerine yani

Eylül: ee? Ne dediler peki?

Serkan : Melek gibi kız, kimse böyle birşey istemez ki dediler hep...

Kader : öyledir benim kardeşim...

Eylül : ümidim tükeniyor benim... Güney'in yanında söylemedim ama...

Cemre : biz daha önce yaşadık bunu... Günlerce seni aradık Eylül. Çok korkunçtu... Neriman hanım mezartaşı bile yaptırmaya çalıştı senin için..

Kader : böyle bir gün iki gün değil, günlerce bekledik...

Serkan : biz seni onunla mutlusun sanırken, senin acı çektiğini bilemedik, öğrendiğimizde kahrolduk günlerce... radyoda anons bile yaptırdık...

Eylül ağlamaya başlamıştı...

Rüzgar : tamam, tamam ağlama güzelim...

Serkan da onlara bakıp duruyordu... Birden gidip Eylüle sarılmayı istemişti. Ama o değil, onu teselli eden Rüzgardı... Eskiden o teselli ederdi Eylülü, ağlama canım derdi hep... garip hissetti kendini, onu başkasıyla görmek çok tuhaftı. Kıskanmış mıydı? Ama arkadaşlardı, o da memnundu bundan. Cemre haklı mıydı? Sevdiği gerçekten Eylül müydü?

Meral bir süre sonra Zehra'ya kaş göz yapar. Önce Meral mutfağa gider... İki dakika geçmeden Zehra konuşmaya başlar...

Zehra : ay benim çişim geldi. Hamileyim ya ben, sürekli çişim geliyo benim...

Güney : tamam Zehra abla, tamam..

Zehra da mutfağa gider...

Zehra : nooldu kız? Ne kaş göz yapıyosun?

Meral mesajı okutur...

Zehra : Değer verdiğini kaybetmek nasıl oluyormuş küçük hanım? Kaybetmenin nasıl birşey olduğunu anla, yakında herşeyini kaybedeceksin nasıl olsa... ne bu ya? Nasıl yani? Ayyyyy! Yoksa bu mu kaçırdı Songülü?

Meral : bilmiyorum galiba... Zehra abla, ben artık Kader'e herşeyi anlatıcam, benden duysun. Söyleyeyim ki bu mesajları da polise gösterebiliyim...

Zehra : sakın kadere anlatma hepimizi yakarsın.Zamanında söylicektin çok geç artık...

O sırada mutfağa girmeye gelen Güney konuşmalara kulak misafiri olur. Fısıltıyla konuştuklarını farkedince dinlemeye başlar...

Meral : ama... ya Songülü öldürürlerse?

Zehra : saçmalama kız! Ne öldürmesi? Yapsa zaten yapardı, gider söylerdi gerçekleri bu zamana kadar...

Meral: içim rahat değil...

Zehra : sakın bebeğim, sakın...

Güney birden içeri girer.

Güney : ne?!

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin