\24/

958 85 33
                                    

''Hector!'' Jack saklanmakta olduğu, Saphire'ın arkasından çıktı. ''Dost bir korsanın hayatta başarılı olduğunu görmek ne kadar güzel.'' Jack gülümseyerek Saphire ile Barbossa'nın karşısına geçti.

''Korsan mı? Ben mi? Girişimci. Kraliyetin onayını ve korumasını almış resmi görevli.'' Barbossa kendini beğenmiş bir şekilde peruğunu düzeltti.

''Belki de.'' Jack bir anda ciddileşti. İşte bu anlar nadirdi ve ne zaman olsa Saphire'ı ürkütmeyi başarırdı. ''Öncelikle, sevgili Siyah İnci'me ne oldu?'' Jack tehditkâr bakışlarıyla ellerini masaya koydu.

''Bacağım gibi İnci'yi de kaybettim.'' Barbossa sinirle tahta bacağını masaya çıkardı.

''İnci'yi mi kaybettin?'' Jack'in sesi gittikçe sertleşiyordu. Saphire birazda olsa sakinleştirmek amacıyla elini Jack'in omzuna koydu.

''Evet. Onu tüm gücümle savundum ama yine de batırıldı.'' Barbossa biraz zorlanarak tahta bacağını masadan indirdi.

Jack işte o an kendini kaybederek masadaki yiyecekleri ittirdi ve Barbossa' ya ulaşmak amacıyla masanın üzerine çıktı. Daha önce Jack ve Saphire'ın zincirlerini çıkartan iki asker hem Jack'i hem de Saphire'ı geri çekti. ''O gemi doğru batmış olsaydı, senin de onunla batmış olman gerekirdi.'' Jack sinirle Barbossa' ya baktı.

''Kaptan Barbossa, her geçtiğimiz saniye İspanyollar mesafeyi biraz daha açıyorlar. Senin başarılı olacağına ve arzuladığın yüksek mevkiiyle ödüllendirileceğine güvenim tam.'' Kral George araya girdi.

''Size hizmet etmek bana yeter, efendim.'' Barbossa, Kral George'a yağ çekerek önünde eğildi.

''Siz efendim, ahlaksız birisiniz.'' Saphire'ın sözleri ağzından zehir akarcasına çıktı.

''Zamanımız tükenmek üzere. Kazanan tarafa katılmakta ne zarar var? Hem üst sınıf birçok insanla tanışıyorsun.''

''Her şeyi anlıyorum-'' Jack gülümsedi.

''Her şeyi anlıyorum-'' Jack gülümsedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Şu peruk hariç.'' Jack, Saphire'ın onun cümlesini bitirmesinin ardından kendilerini tutmakta olan askerleri ittirdi. Saphire ise askerlerin arkasına geçerek Jack'in havaya kaldırdığı asker tüfeklerini ateşledi ve avizenin tek ipinin kopmasını sağladı. Jack tüfeklerinden birini alıp askerlere vurarak bayılttıktan sonra masaya çıktı.

''Koş, Saph!'' Saphire, Jack'i dinleyerek onunla aynı hizada koşmaya başladı. Jack arada Saphire'ın üzerine gelmekte olan askerlere masadaki tabakları atıyordu. Diğer askerler ise kralı geri çekerken Jack daha önce özenle hizaladığı sandalyenin üzerinden atladı ve sandalyeyi pencereye fırlattı. Saphire ise perdenin iplerini eline alarak birini Jack'e uzattı. Jack, Saphire'dan aldığı ipi üzerlerine doğru koşmakta olan askere tutuşturdu ve askerin camdan aşağıya düşmesini sağladı. Diğer ip havalanmaya başladığı anda Saphire, Jack'in kucağına atladı. Jack kucağında Saphire ile pencerenin üzerindeki çıkıntıya çıktı ve oradan tek ipi koptuğu için sağ sola sallanan avizeye atladı. Avize sola doğru üzerinde Jack ve Saphire ile küçük balkona doğru savrulurken kral ağzı açık izledi.

Jack's GemWhere stories live. Discover now