Saphire Turner. Will Turner'ın biricik kız kardeşi. Will kardeşini tüm kalbiyle seviyordu fakat aşka kendini fazla kaptırmıştı. Belkide Jack'den beklenmiyecek bir hareketti ama yavaş yavaş Saphire'a aşık oluyor ve onu hayatı pahasına koruyordu!
''Amiral nerede?'' Gibbs, Jack ve Saphire'ın yanına gelerek sordu.
''Geride kaldı.'' Jack umursamaz bir şekilde cevap verdi.
''Dualarım onunla olsun.'' Gibbs bir an üzüldü. ''En iyisi keder içinde yüzmeyelim. İşin iyi tarafı geri dönmen ve borçları temizleyip tüymen.'' Gibbs lafını bitirir bitirmez Uçan Hollandalı, Kara İnci'nin yanında belirdi. Jack refleks olarak Saphire'ı arkasına çekti.
''Bunun icabına bakarım, dostum.'' Jack, Gibbs'i arkasına çekti. ''HEY! Balık surat!'' Jack elindeki kavanozu kaldırarak bağırdı. ''Bir şey mi kaybettin, ha?'' Jack yan yan yürümeye başladı. '' 'Scungilli!' '' Bağırır bağırmaz merdivenlerden yuvarlandı. Saphire hemen koşarak Jack'in yanına gitti. Jack hiçbir şey olmamış gibi kalktı. ''Elimde! Gel de görüşelim, olmaz mı, sümüklü? Bak elimde ne var? Jack elindeki kavanozu salladı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'' TOZ KAVANOZUM VAR! TOZ KAVANOZUM VAR! VE TAHMİN ET İÇİNDE NE VAR İÇİNDE?'' Jack şarkı söyleyerek bağırdı. Davy Jones adamlarına dönerek bir şeyler söyledi ve Uçan Hollandalı'nın topları açıldı. Jack'in yüzü anında düştü. ''Sancak tarafına kır.'' Jack sadece Saphire'ın duyacağı şekilde fısıldadı.
Saphire'ın gözleri açıldı ve mürettebata döndü. ''SANCAK TARAFINA KIRIN!''
''PRUVA DİREĞİNE DESTEK VERİN!'' Will'de kardeşini dinledi. Tüm mürettebat Will ve Saphire'ın emirlerini yerine getirmek için etrafta koşuşturmaya başladı. Saphire patlamayla Gibbs'in yanına gitti. Jack'de hızla Saphire'ı izledi ve dümeni Gibbs'in elinden aldı.
Mürettebatın sevinç çığlıkları Jack'i de mutlu etmişti. Saphire'ın Jack'in yanına geçti. ''Babam o gemide. Onu yenebiliriz. Dönüp savaşmalıyız.''
''Sana verdiğim sözü ne çabuk unuttun, tanrıçam?'' Jack kavanozunu tahta parmaklıklara koydu. Geminin aniden sallanmasıyla Jack'in kavanozu ve tüm Mürettebat yere düştü. Kavanozun kırıldığını gören Jack hızla merdivenlere koştu. Peşinde Saphire'da gelerek kırılan Kavanozun yanına gidip dizlerinin üzerine çöküp, kumu karıştırmaya başladılar. ''Nerede? Güm güm nerede?''
