《10》Hadi Eyvallah!

Start from the beginning
                                    

" Arkadaşınızın yanınıza gitsenize siz. "
" O öyle arada revire kaçmak için birilerini sinirlendirip dayak yer. Biz alıştık. Asıl siz arkadaşınıza bakın bence. Bir kavgada gürültü çıktı diye kütüphaneye inmek pek normal değil. Akli dengesi yerinde mi ?"

Tutku alayla sorduğu şey yüzünden beni sinirlendirmişti. Tabi diğerlerini de.
" Bana bak Tutku... "
" Adım Utku. "
" Her neysen. Bana bak Tutkuuu ... " çocuk gözlerini devirdi fakat lafımı başka biri böldü. "Senin o nokta kadar olan beynini burnundan çıkartır kalın bağırsağından sokup tıkarım hayatının sonuna kadar üretrandan sıçarsın. "

Bunu söyleyen elinde test kitabı kulağında kalemle bir adet Erva'ydı.

Topluca oha'ladık. Utku öksürmeye başladı. Ahenk sırtına birkaç kez geçirdi.

Utku "Kabaydı." dedi sesi öksürmekten dolayı kulağa pürüzlü gelirken.

Erva ona bakma zahmetinde bile bulunmadı.

"Şşş," dedi Polat elini Utku'nun kafasına uzatıp yapılı saçlarını bozarken. "Babacık ona kızacak."

Utku dönüp ona küfredince dudaklarını büzdü. "Kabaydı."

Daha sonra Polat onu ağzına acı biber sürmekle tehtit etti, birkaç yumruklaşmanın ardından saçları başları dağılmış birbirlerinin yaralarına pamuk tutuyorlardı.

Evet, birbirlerine ağız burun dalmak aralarında şakalaşmaymış.

Atakan o ikisi için açtığı küçük çaplı bahisten kazandığı paralarla Efta'ya tost ısmarlamaya karar verdi ve ikisi kol kola oradan ayrıldı. Bahsimi Polat'a yatırmıştım ama o berabere kaldıklarını iddia ederek hepimizi dolandırıp tüm paraya çökmüştü.

"Umarım boğazında kalır." diye bağırdım arkalarından. Ama sesim öğrencilerin gürültüsü arasında kayboldu.

º○º○º○º○º○º○º○º○º○º○º○º

Okul bahçesinde sıkıntıdan patlamak üzereyken Ahenk omzuma elini attı.

"Kanka bana şu sarışın çocuğu ayarlasana."

Şaka yaptığını bildiğim için hiç bozuntuya vermeden kafamı çevirdim.

"Hangisi bebek?"

Eliyle bir tane sarışın çocuğu gösterdi.

"Buldun yine yakışıklı bir çocuk. "

O da gülerek kafa salladı.

Zümrüt, Erva ile sohbet ederken Eftalya da tırnaklarını törpü denen şeyle kazıyordu. Çıkan ses Eftalya'nın kendi sesinden bile kötüydü.

Omuz silkerek ayağa kalktım.

Ve Ahenk ile beraber sarışın çocuğun yanına gittik.

Ahenk ile omuz omuza çocuğa baktık.

Önce çocuk benim saçlarıma bakarak güldü ve Ahenk'e bakınca daha da güldü.

Hayır alayla değil. Sevecen bir şekilde.

"Selam."

Çocuk ilk bunu demişti. Hmm belki 'merhaba ben insan eğer nefes alıyorsan seninle evlenebilirim' diyebilirdi

Ahenk direk bodoslama dalarak söyledi.

"Benimle evlenir misin?"

Çocuk ilk önce şaşırdı. Sonra gülerek cevap verdi.

"Önce çıkma teklifi edilmiyor muydu?"
"Boşver nişan falan masrafa gerek yok. Ayrıca kocası yıl dönümünü hatırlamayınca bozulan gösteriş meraklısı kadınlardan da değilim. Ama başlık parası alırım. "

Yatılı OkulWhere stories live. Discover now