《6》Pinkbornozqueen.

Comincia dall'inizio
                                    

Söylediği şeyle dişlerim hafif görünecek şeklide tebessüm ettim. Bu Bediz dilinde seni önemsiyorum demekti.

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●

10 kişilik boş kahvaltı masasına oturduk. Bizim ardımızdan Ahenk , Eftalya ve Zümrüt de gelmişti.

" Zümzüm kuzu sana bir şey soracam. Senin Aykut Elmas' la bir akrabalığın var mı ? "

Elbette ki soğuk espri birincisi ve ikincisi Bediz ve Ahenk dışında kimse anlamadı.

Onlar anırırken Eftalya Tepki Kolik'teki NDNG Baturay'ın kız kardeşi gibi görünen sarışın kız misali 'ben anlamadım ' bakışlarını yolluyordu.

" Elmas - Zümrüt ahaha. "
Ahenk'in açıklamasıyla Eftalya göz devirirken Zümrüt kusma pozisyonuna girmişti.

Yanımıza birileri otururken ben salatalığımı sömürmekle meşguldüm. Sabahki rüyadan ister istemez etkilenmiştim ve kalbimin çarpıntısı yüzünden kendime sinirliydim. Bu sinirimi ise salatalığımdan çıkartıyordum.

" Selam kızlar. "

Ses tanıdık gelmişti. Erkek sesiydi ama pek çıkaramadım. Ve söyleniş tarzı ister istemez bana Selena'yı hatırlattı. Kafamı yana çevirdiğimde gördüğüm manzara ile kafamı yemeğime gömdüm.

Ben o çöp toplama olayından sonra somurtmayı tercih etmiştim. Ahenk yine susmuştu. Zümrüt eliyle çatalını sıkarken Eftalya sırıta sırıta Atakan'a bakıyordu. Bu bakışı bilirdim. Aşık olmuştu. Bediz hiçbir şey olamamış gibi yemeğini yiyordu. Ya da hala fark etmedi.

Yağan sol yanıma oturmuştu. Sandalyesini ters çevirmiş bacaklarını hafif açmıştı.

Sırıtarak dibindeki bana el sallayınca göz devirdim.

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●

Eftalya ve Atakan yan yana oturmuşlardı. Eftalya çocuğa sürekli onu yiyecekmiş gibi baktığı için midem bulandı.

" Bediz kanka söz verdin sözünü tut "

Benim şifreli kelimeleri Bediz anlamıştı. İstikamet : Sınıf.

Okulun giriş kapısının üzerinde sınıf listeleri asılıydı. Zümrüt ben ve Ahenk aynı sınıftaydık. Bediz ile Eftalya ise diğer sınıftaydı. Yani kısacası ayrılmıştı sınıflarımız.

Daha kötü ne olabilirdi ki?

Sanırım bu: Ender Yağan SUNGUR. 9-A . Bendeki şans kimsede yok. Bir dakika ya bende şans yok ki başkasında benim şansımdan olsun.

Okulun büyük koridorları ilk yıl olduğu için bomboştu. Bediz ile karşılıklı sınıflarda ayrıldık.

Sınıfa girdiğimde en fazla 15 kişi kapasiteli olduğunu gördüm. Ohaaa. Sınıf listesine bir kere daha göz gezdirdim. 15 kişilik mi cidden. Toplam 4 sınıf vardı. Biz A şubesi Eftalyalar ise B şubesi.

Daha kimse gelmediği için ortadaki tekli sıraya baktım. Önden ikinci sırasına oturdum. Sıralar iki kişi için küçük tek kişi içinse büyüktü. Bu da demekti ki tek kişilik devasa sıralarımız olacaktı.  

Sınıfa diğerleri de yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.

Sıramın altından elime gelen ders kitaplarını çıkardım. Çoğu zaman dağıtımı her okul böyle yapardı. Matematik kitabını çıkarıp koklamaya başladım. Mis gibi kokuyordu.

Kafama gelen kağıt topla arkamı döndüm.

Ahenk ve Zümrüt bana bakıp kıkırdıyordu. Ben de gülümsedim.

"Kanka istemediğin kadar gömeceksin o kitapları zaten. Boş versene pinkbornozqueen. "

Pinkbornozqueen, Ahenk ve Bediz'in Kiraz Mevsiminde oynayan Hakan'ın yapışkanını 5. Sınıftan kalma dosyamda görmeleri sonucunda kocam ilan etmeleri üzerine dalga geçtikleri WhatsApp mesajlarında konuyu dağıtmak için attığım kuşumun omzumda yanağıma öpücükler kondurduğu bir videoda kışlık pembe pofuduk pijamamın üstünü bornoz sanmalarının sonucuydu.

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●

" Günaydın Gençler. Ben sınıf öğretmeniniz Mehtap Akgün. Edebiyat öğretmeninizim. 2 yıl sizinleyiz. Kızım şu A4 leri sınıfa dağıt. Şimdi sizden kendinizi tanıtan bir biyografi yapmanızı isteyeceğim. "

Kafamı arkaya doğru çevirdim. Herkes " yaaa hocaam " gibisinden şeyler söylemeye başlamıştı bile. Yağan'a baktığımda hocaya sıkıntıyla bakıp sıraya uzattığı sol omzunun üzerine kafasını gömdü. Al işte. Sınıfın uykucusu da belli oldu.

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●

Zil çalınca Ahenk'in sırasında toplandık.

" Hocaya bak ya. İlk günden parmaklarımı kopardı. "

Ahenk sıkıntıyla oflarken beklemediği bir soru sordum.

" Kaç satır yazdın kanka. "
" 3 satır "

Zümrüt'e bir bakış attım. Ahenk parmaklarına masaj yaparken Zümrütle Ahenk'in iki kulağına yapıştık ve anırmaya başladık.

" Kulaklarıııım. Nalet olsun kısasa kısas ben de senin kulaklarına yapıcam Erva. "
" Sakın yaklaşma. Kulaklarım önemli. "

Bahçeye çıkmak üzere koşmaya başlayınca Zümrüt ve Ahenk peşimden geldi. Karşı sınıftan Eftalya ile Bediz'i çağırdık.

Sınıfların ayrılması hiç de hoşumuza gitmemişti. Biz ayrılmaz beşliydik sonuçta.

Değil mi?

Yatılı OkulDove le storie prendono vita. Scoprilo ora