XVIII. KÜLE DÖNEN UMUT

17.6K 1.3K 847
                                    





The Weekend - Save Your Tears
Rihanna - Te Amo

🥂


Müziğin sesini açıp mırıldanmaya başladım.

Sitenin içindeki küçük kitapçı da dolaşırken gözlerimin parladığına emindim. Cennet insanın önüne en sevdiği şeyleri sunuyorsa benim için bu duruma en yakın şey kitapların arasında nefes almaktı. Başka dünyaların kapılarını çalmak, hayallere dalmak benim olayımdı. Gerçeklerden kaçarken düşüncelerimi ardımda bırakmak istiyorsam mutlaka kitap okurdum.

Önümde duran raftan kırmızı kapaklı kitabı alıp sayfalarını karıştırmaya başladım.

Burayı yeni keşfetmiştim. Küçük, kendine has tarzıyla insanı içine çeken bir kitap eviydi. En güzel özelliklerinden biri de pazar günleri açık olmasıydı. Bu yüzden saatler öğleni gösterirken kendimi evden atıp kulaklarımı takarak uzun bir yürüyüş yapmış ardından kendimi evimde hissettiren bu yere gelmiştim.

Müziğin ritmiyle olduğum yerde hafifçe sallanmaya başladım. Elimdeki kitabı eski yerine bırakıp gözlerimi kahverengi büyük raflarda dolaştırmaya devam ettim. Dün bütün gün yatıp film izlediğim için kızlar ile görüşememiştim. Sabah aldığım mesaj ile birkaç saate onlar ile buluşmam gerekiyordu lakin önce görüşmem gereken başka biri vardı.

Ellerimi siyah pantolonumun arka ceplerine yerleştirirken cam kenarındaki kitaplığa doğru ilerledim.

Başak'ın söylediğine göre sitenin içinde herkesin gittiği bir kulüp vardı. Golf oynamak, bütün gününü spada geçirmek isteyenlerin uğrak yeri olan bu yerde akşama kimsesiz çocuklar adına para toplamak için bir karnaval düzenlenecekti. Bizde gidip kafa dağıtıp, elimizden geldiğince yardım edecektik. Alara partiden beri telefonu geri aldığı için kendini biraz daha iyi hissediyor olsa da hala Tuna ile konuşmamıştı ve anlaşılan Pars'ın ona soğuk davranması da işini zorlaştırıyordu. İçinde bulunduğu durumun ağırlığı altında ezildiğini görebiliyordum lakin bu işin haddinden fazla uzadığına da emindim. Evet, ilişkileri bitebilir ya da bunu atlatabilirlerdi fakat en azından yol almış olurlardı. Alara sustukça hiçbir şey çözülmüyor aksine her şey daha çok sarpa sarıyordu.

Tuna'nın hislerinden emin olamasam da anlayabildiğim kadarıyla Alara'ya aşık değildi. Ona değer verdiğine ve sevdiğine emindim fakat gözlemlediğim kadarıyla gayet başkalarıyla da konuşup flört ediyordu. Bazen durup bu durumu biz mi bu denli abartıyoruz diye düşünmeden edemiyordum.

Kitabın ilk sayfasında dolaştı parmaklarım. Ardından kulaklığımın tekini çıkarmış olmamın verdiği rahatlık ile tanıdık sesi duydum.

"Mira."

Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne döndüğümde gördüğüm kişiyle gülümsedim. Turuncu saçlarını örmüştü. Burnunun üzerindeki çiller adeta parlıyordu. Kahverengi gözleri samimiyet ile büyüdüğünde dudakları kıvrıldı.

"Lara." Dedim elimdeki kitabı kapatıp aldığım yere geri bırakırken. Karşımdaki kız siyah hırkasının kollarını çekiştirerek bana doğru geldiğinde içinde bulunduğum cennetimin bana özel olmadığını fark ettim. "Ne işin var burada?"

Dudaklarımdan kayıp giden sözler karşımdaki kızın gülümsemesini büyütürken kaba davrandığımı fark ederek önümde duran bedenine hafifçe sarılıp geri çekildim. Lara hırkasının kollarını avuç içlerine hapsetti. "Burası babama ait. Bende arada yardıma geliyorum."

RAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin