XXXIV. BUMERANG

10.6K 904 177
                                    






Güneş - NKBİ


🥂


Salonda yankılanan müziğin sesini kısarak kapının çaldığından emin oldum.

Babamın içki dolabındaki şişeleri çıkarmak ile meşgul olan Poyraz ile Ayaz'ın yanından geçip basamakları çıktım ve holün içinde koşturarak doğruca dış kapıya yöneldim. Bu akşam ev bize kaldığı için ufak çaplı bir parti düzenlemeye karar vermiştik. Yaşanan kaoslardan sonra hep beraber eğlenmek iyi gelebilirdi. Özellikle de eve geldiğimizden beri ağlayan Melek'e.

Kapıyı açıp görüş açıma giren kızlar ile gülümsedim.

Bade, Başak ve Lara tam karşımda duruyorlardı. Başak elindeki şarap şişelerini salladığında Lara ile Bade getirdikleri atıştırmalıkları işaret ettiler.

"Hoş geldiniz." Diyerek kenara çekilip onları içeriye davet ettim.

Kızlar içeriye girdiklerinde artlarından kapıyı kapattım. Onları mutfağa yönlendirerek ellerindekileri aldım. Abur cuburlar için tabak çıkardığım sıra montlarını bir kenara koyan üçlü bana merak ile baktı.

Başak yanıma yanaşıp imalı tebessümünü kuşandığında gülümsedim.

"Neler olduğunu anlatmayacak mısın?" diye sordu Bade diğer yanıma ilişirken. Lara ise hemen ardımdaydı ve en az yanımdaki ikili kadar meraklı bir tonlamayla mırıldanmıştı. "Yüzündeki ışıltıdan anlayabiliyoruz ki Pars ile barışmışsınız."

"Öyle oldu."

Kısa cevabım üzerine Başak beni dürttü. "Anlatsana, Mira."

Onlara bakıp omuzlarımı silktim. "Anlatılacak bir şey yok. Konuşup anlaştık ve barıştık." Yüzümü ekşiterek kollarımı göğsümün önünde doladım. "Pars'ın dedesi bizi basana kadar her şey yolundaydı."

"Ne?!"

Üçü aynı anda bağırdığında kaşlarım biraz daha çatıldı. Ardıma dönüp kalçamı tezgâha yasladım ve bana hayret dolu bakışlar atan kızlara yaşananları anlatmaya başladım. "Mehmet Alaz, Pars'ın yeni evine geldi ve o sıra evde olan Emir, Melek, ben ve Pars dörtlüsünü adeta basarak kıyameti kopardı. Baya kaotik bir ortamdı." Bakışlarımı Bade'ye çevirdim. "Deden gerçekten sinir bozucu bir adammış."

Başak açık kalan ağzını kapattığında Bade hüzünlü bir ifadeyle dudağını dişledi. "Daha hiçbir şey görmedin. Dedem Bars ailesinden de torunlarının hayatına müdahale edememekten de nefret eder. Annem döndüğü için o da geri geldi. Bir süre burada kalacak ve hepimiz ayağımızı denk alsak iyi olur."

"Annen mi geldi?" diye sordu Başak.

Bade bakışlarını kaçırarak başını salladığında sessiz kaldım. Lara olanları anlamlandırmaya çalışıyor gibi mırıldandı. "Ne yani? Şimdi Ayaz ile sen, Pars ile Mira ve Emir ile Melek... Deden gidene kadar aranızdaki ilişkiye dikkat mi etmelisiniz?"

Yanımdaki kız tereddüt etmeden başını salladı. "Kesinlikle."

"Burada olduğunu bilirse kızar mı?"

Sorum üzerine Bade tekrar başını salladı. "Evet, ona kalırsa Bars'lar ile cemiyet partileri haricinde görüşmemeli ve muhatap olmamalıyız."

"Deden Mira'nın babaannesini kafesleyemedi diye niye siz acı çekiyorsunuz anlamış değilim." Dedi Başak sinirle.

Mutfağa adımlayan kızı fark ettiğimde konuyu değiştirerek tebessüm ettim ve onu da aramıza dahil etmeye çalışarak konuştum. "Melek, abur cuburları hazırlıyorduk. Yardım etmek ister misin?"

RAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin