#7.BÖLÜM'DEMİR DEMİRLİ'

71 9 2
                                    

Mabel Matiz~Gel

|7.BÖLÜM|

Zaman.
Kum saatindeki kum tanecikleri  gibi hızlıca akıp gidiyordu.Hiçbir şey anlamadan,saniyeler yaşamımızı çalıp gidiyordu.İyi yada kötü.
Düne kadar tek başına uyuyamayan 10 yaşındaki ben,şuan evde tek başıma zamanın geçmesini bekliyordum.Ne acı.
Zamanı güzel geçirmek varken ben evde oturuyordum.Sadece bugün değil bir haftadır.Sadece okula gidip geliyor sonradan da salona geçip sabahlıyordum.

1 hafta.

Tam bir haftadır ablam eve gelmiyordu.Şu aralar üstünde durdukları bir operasyon için gece çalışıyorlardı bazen ise saat kaç olursa olsun operasyon yapıyorlardı.Bu güzel bişey.En azından dünyada kötüler temizleniyordu.
Güldüm.
Bir çocuk gibi kendimi motive ediyordum.
Hayır.Bu hiç güzel de bişey değil.
Ablam yok ve ben evde bir haftadır tek başımayım.Benim yerimde olmak isteyen belki birçok kişi vardır.
1.gün güzel.
2.gün güzel.
3.'sü yok.Bazen birçoğumuz evde tek kalıp,yalnız olmak ister.Bunu bende isterim.Bazen.
Ama bu kadar değil.Tek başıma kalmaktan nefret ediyordum.Belki şuan çok abartıyorumdur.Hemde fazlaca.Ama sorun bu değildi.Bunun devamı da gelicekti.Dolunay ablam sivil polisti ve bu çok normaldı onun için.
İşte bende bundan korkuyordum, hep böylemi olucak.
Annem ve babam olsa bu kadar takmazdım.Hemde hiç.
Belki biraz bencilce davranıyodum.
Ama olmuyor işte bunun ötesi de vardı.

Televizyon kumandasını yan tarafıma,koltuğa bıraktıktan sonra ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim.
Saat daha 8'di.Akşam yemeğini üşenip yememiştim.
Bu yüzden de acıkmıştım baya.
Dolaba açıp baktığımda;sıfır.
Hiçbirşey yoktu.Ne yapsam diye biraz düşündükten sonra en basitinden seçip yemeği yapmaya koyuldum.

Sofrayı solanda ki küçük sehpaya kurduktan sonra ketçap almak için mutfağa doğru gittim.Kendime köfte ve patates kızartmıştım.Aklıma başka bişey gelmemişti.Şu saatten sonra biraz fazla kaçabilirdi ama olsun.Ben her türlü yerim.

Şu an kendimi;bir yere gitmek için hevesle hazırlandıktan sonra annenlerin 'sen gelmiyosun kardeşine bakıcaksın.'modunda hissediyordum.
Dolapta ketçap yoktu.Geçen gün ablamın ketçapın bittiğini,okuldan gelişi almamı söylediği aklıma gelince,sinirle ayağımı yere vurdum.
Şimdi ben güzelim patates ve köfteyi nasıl yiyecektim.Ketçapsız asla yiyemezdim öyle alışmıştım.Napıcaktım şimdi.
Salona doğru gittim.Bir süre düşünüp,ne yapıcağıma karar verdikten sonra hızlıca hırkamı,telefonumu ve bir miktar para aldıktan sonra son olarak anahtarı da alıp evden dışarı çıktım.Bir sokak ilerde küçük bir market vardı. Hemen alır, geri dönerdim.
Yolda yürürken diğer yandan da açık olması için dua ediyordum.Hava biraz serindi.
Ellerimi hırkamın cebine koydum.

İçeri girip doğruca ketçapların olduğu raflara doğru gittim.Hemen eve gitsem iyi olucaktı.Hem tek olduğum için korkuyordum hemde patateslerim  soğuyacağı için üzülüyordum.Kasaya ilerlerken bir yandan da cebimden parayı çıkartıyordum.Ketçapı kasaya koyduktan sonra hemen yanındaki raflarda dizili olan çikolatalardan dayanamayıp,birkaç tane aldım.

Olduğum yerde sıranın bana gelmesini beklerken,etrafıma bakındım.Bir kişi vardı zaten.
Tam arkamdan, elinde su ile  Ali geliyordu.
Beni görmemişti daha telefonla uğraşıyordu.
Dudaklarımı dişleyip üzerime bakındım.
İnanamıyorum şuan ki tipim tam bir vasat.Şansa bak,altımda eşorfman üstümde ise beyaz bir tişört ve hırka.Saçları hiç söylemiyorum.

Bir dakika ya...
Şöyle bir düşünüyorum da bence gayet normal.Omuzlarımı silktim.Aman banane zaten onun da benden farklı yanı yok;ejorfman ve kapşonlu üst.Görse nolur sanki.
Beni görünce biraz şaşırdı ama sonra istifini bozmadan hiçbir şey olmamış gibi buraya,kasaya doğru ilerledi.
Hemen önüme döndüm.
1 haftadır,kütüphanede karşılaştığımızdan beri hiç konuşmadık. Yani denk gelmemişti. Benden önce eve gidiyordu zaten okulda ise arada maya'nın ısrarıyla uzay,berkem ve Ali'nin yanlarına gidiyorduk.Zaten ben pek konuşmuyordum sadece masada oturup onları dinliyordum.Ali de öyleydi çok konuşmuyordu sadece dinliyordu.
Acaba selam versem mi? Ne de olsa ona baktığımı farketti. Yavaşça arkamı döndüm.Hala telefonu ile uğraşıyordu.
Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
"Selam."
Sesim biraz kısık çıkmıştı. Ben neden bu kadar heyecanlandım ki.
Kafasını kaldırıp düz bir şekilde bana baktı.
Bir an sanki beni hiç tanımıyormuş hissine kapıldım.
"Selam."
Bir süre birbirimize baktıktan sonra sıranın bana gelmesiyle önüme döndüm.Başka diyecek birşey bulamamıştım.Hemen aldıklarımı hızlıca poşete koyup,merketten dışarı çıktım.

Düşlerimi Yıldızlara AsarımWhere stories live. Discover now