#6.BÖLÜM'DEFTER'

82 10 0
                                    


Love yourself_justin bieber,cover by karlijn verhagen mike attinger.🎶

İnsan sevmeli;
Bazen bir insanı,
Yahut bir ağacı,
Ya da kanadı
Kırık bir kuşu..
ZATEN SEVMEZSE,
İNSAN,İNSAN MI OLUR?

Cahit ZARİFOĞLU


|4.BÖLÜM|

Elimdeki kitaba baktım.Yaşadığımız hayat kitaplardaki gibi mutlu bitse keşke .
Masallardaki gibi ölen kişiler bir iksir bulup tekrar hayata nasıl dönüp,mutluluklarına devam ediyorlarsa,bizde kaybettiğimiz yarımlarımız için çabalasak.
Ama düşündüğüm şey sadece bir hayal.
Zaten hayaller,bizi hayata tutan umut gibi.En azından umut ediyosun....

İstediğin gibi hayal kur,sana kimse karışamaz,kendini dünyanın bir ucunda bile hisset.Ama bir süreden sonra hayallerde bizi mutlu etmiyor.Gerçek dünyanın zorluğunu görünce,umut da elimizden kayıveriyor.

Şuan baktığım görüntü de,milyonlarca insanın buraya gelip hayal kurmasını,ağlamasını,mutluluğunu ve yanlızlığını şahit olan,bazen hırçın bazen durgun olan deniz.

Peki benim neyime şahit...

Denize bakınca tüm düşüncelerim gözümün önüne dökülüveriyor.
Durgun suda bir şerit gibi gözümün önündelerdi.Antalyada iken hep üzgün olduğum yada sıkıldığım zamanlar sahile giderdim.
Tıpkı şuna yaptığım gibi.

Bugün okula gitmek istememiştim,şuan ilk derse girmişlerdir.Nedense hiç keyfim yoktu bugün.Ama okula gitmem gerekti.Burda durmanın anlamı yoktu.Şahidim olan denize uzun bir süre baktıktan sonra elimdeki kitabı çantama atıp,ayağa kalktım.
Sahil kenarında gelmiştim.

Güzel ve sessiz...
En sevdiğim.

Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalkıp okula doğru yürümeye başladım.Okula gitsem iyi olucaktı çünkü eve gitsem yanlızlığımla başbaşa kalacaktım.
Ablam dolunay ise bu aralar çok yoğundu,üstünde durdukları operasyon için gece gündüz çalışıyorlardı.Ablam evde olmayınca yalnız kalıyordum ve bunu hiçmi hiç sevmiyordum.

O gün Aliye özür dilememden sonra bir gün geçmişti.Bugün cumaydı,en azından yarın tatildi.
Maya ve sonatla daha yakın olmuştuk.Sonat çok masum ve tatlı biriydi.Aslında biraz da bana benziyordu,benim gibi sessiz ve çekingen.
Aynı şeyi nihal için söyleyemiycem.O daha çok ayrı takılıyordu.Böylesi bana daha cazip geliyordu çünkü kendimi onun yanında pek rahat hissetmiyordum.Zaten maya da fazla takılmadığını söylemişti.Arada takılıyoruz demişti.Onun da pek sevdiği söylenemezdi.Bundan birazcık da mertin payı olduğuna eminim.Nihal mertle takılıyordu çoğunlukla.

Okuldan içeri girdiğimde koridorda öğrenciler vardı bu demek oluyordu ki tenefüsdelerdi.Tam zamanında gelmiştim.
Sınıfa girdiğimde ilk gözüme Ali takıldı.Bir yandan defterine birşeyler çiziyordu,diğer yandan da berkemle konuşuyordu.
ALLAH aşkına ne çiziyordu.O kadar çok merak ediyordum ki...
Neden bu kadar takılmıştım anlam veremiyordum.

Sırama doğru ilerlediğimde maya başını sıraya koymuş uyuyordu.Sonat ise saçlarıyla oynuyordu.Bende olsam o saçlarla oynamak isterim.Maya'nın saçları adeta'benimle oyna'diyordu.

"Meraba"Sonat beni görünce gülümseyip cevap verdi.
"Hoşgeldin.Nerdesin sen ilk derse de gelmedin,aslında maya bana gelmeyeceğini söyledi."

Sabah gelmeyince maya bir kaç kez aramıştı.Bende en sonunda telefonu açıp gelmeyeceğimi,biraz yorgun olduğumu söylemiştim.
"Aslında gelmeyecektim ama sonradan vazgeçip gelmek istedim."
Çantamdan kitap ve defterimi çıkarttım.
"Umarım birşey kaçırmamışımdır."
Sonat başını iki yana sallayıp konuştu.
"Yok.Ders resimdi,normalde atolyeye gideriz ama zaten hoca hastaymış gelmedi.Yani bu derste boş."
Anladım gibisinden başımı salladım.Yanımdaki hareketlenmeyle o tarafa doğru döndüm.Berkem ve Ali sınıftan çıkmak için hazırlanıyordu.Ali gitmeden önce defterini kitabının arasına koyup gitti.

Düşlerimi Yıldızlara AsarımWhere stories live. Discover now