TANITIM

140 8 5
                                    

ÖN İZLEME...

Selaaa..."
Minareler'den yükselen sese kulak verdim.
Bir doğumun müjdesiydi sela ve bir hayatın son bulmuş noktasıydı.
Allahtan geldik ve yine allaha gideriz.
Doğru söz bu değil miydi?
Öyle idi.Şimdi ise geriye kalan bedenlerin toprağa verilmesini izliyordum.Peki şimdi ne olucaktı. Ben bir daha onları göremeyecek miydim?

Nemli gözlerimi silip,üstümün kirlenmesini önemsemeden,ıslak toprağa çömeldim.
Şimdi ben hangi acıyı çekecektim.
Hangisine üzülecektim.Boğazım da oluşan yumruyu yok sayıp,hıçkırarak ağlamaya başladım.
Ben hayatımda hiç cenazeye katılmamıştım.
Taki annem ve babam ölene dek.
Derin derin nefesler alıp,ablama baktım.Gözünden akan yaşı hırsla silip,oda karşıma çömeldi.
Neden olsa iki tane mezar vardı.

Bir değil iki acım. Tam iki acım vardı benim.
Asla geçmeyecek derin ve serzenişli.

*****

Birkaç dakikalığına bu şehirden uzaklaşıp,ruhumun derinliklerinde ki o sese,kulak verdim.
O kadar kısık ki kendi nefesim bile buna engel oluyordu.

Dinledim...Dinledim...
Ve kendi müziğimi dinledim.Ama bu işlev ne yazık ki sadece birkaç dakika sürmüştü.

ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜ'ydü herşey.
Kuş sesleri,rüzgarın o hoş naif sesi,yaprakların dökülen sesi.
Sadece bu seslerden ibaret olsaydı ya hayat.Ne vardı!

Bu şehir sessiz,yollar sessiz,insanlar sessiz,evler ise yalnızdı.

Düşlerimi Yıldızlara AsarımWhere stories live. Discover now