C.21

145 27 30
                                    


Bitmek bilmeyen çığlık sesleri... Ağlayan insanlar... Ölüler... Yaralılar...

Etraf kanla doluydu. 20 dakika önceki patlamadan sonra etrafı kaplayan şey sadece çığlıklar, ağlamalar ve kandı.

Jennie, ambulansta götürülen Jungkook'un elinden tutup ağlamaya devam ediyordu. Ambluans durunca önce o indi. Görevliler yavaşça Jungkook'u ambulanstan indirdiler. 

"Yavaşça. 1, 2, 3!" Jungkook'u diğer sedyeye geçirdikten sonra hızlıca acile koşmaya başladılar. Jennie de arkalarından koşuyordu. 

"Kanaması var. Ameliyathaneyi hazırlayın."


*


Jongin ve ben önden gidiyorduk , Chanyeol ve Baekhyun arkamızdan geliyordu. Onların arkasından da Luhan ve Taehyung geliyordu. Hızlıca hastaneye girdiğimizde etrafa bakmaya başladık. Etraf yaralı ve ölü insanlarla doluydu. Gözlerimiz Jennie'yi bulduğunda hemen onun yanına gittik.

Jongin, yere çökmüş ağlayan Jennie'nin yanına çöktü ve omuzlarından tuttu.

"İyi misin?" 

Ama Jennie'nin cevap verecek hali yoktu. Ağzından hıçkırık çıkıvermişti sadece. 

"Şşş! Ağlamak yok. Bana neler olduğunu anlat. Tamam mı?"

Jenni yerinde doğruldu.

"B-Ben hiçbir şey bilmiyorum. B-Bir anda o-olup b-bitti her şey. İ-İki dakikalığına lavaboya g-gitmiştim. Jungkook'un yanına gelirken bana 'dikkat et!' diye bağırıp koşmaya başladı. Bana sarıldığında patlama sesi duydum. Sonrası b-böyle işte."

Jongin'e baktım. Ağlayacak gibiydi. Kim yapardı böyle bir şeyi? Nasıl bir şehir eşkiyasıydı bunlar. 

Etrafa baktım.

Ağlayan ve acıdan inleyen insanlarla doluydu her yer. Kimisi annesini kaybetmişti, kimisi babasını. Kimisi de canından çok sevdiği evladını.

"Jungkook'un ailesine haber verdiniz mi?" Chanyeol aklına gelenle konuştu.

"Bir annesi var. Ama hemen haber vermeyelim. Çıldırır kadıncağız."

"Tamam Taehyung."

"Kaç saattir ameliyatta." 

Jennie saate baktı. "Beş yeni doldu." 

Luhan, umutsuzlukla yere çöktü. Beklemekten başka çareleri yoktu. 


*


Yaklaşık bir saat kadar sonra doktor ameliyathaneden dışarı çıktı. Jongin ve Chanyeol hemen ayağa kalktı. 

"Siz yakınları mısınız?"

Jongin cüzdanını açıp polis kimliğini gösterdi. "Ben komiseriyim." 

"Pekala öyleyse."

"Jungkook nasıl? O iyi mi?"

"Ameliyat çok zor geçti. Epey kanaması vardı. Fakat kurtardık. Sadece..."

Jennie, korkuyla ayağa kalktı. "S-Sadece?" 

"Başından darbe almış. Beyindeki görme sinirlerine zarar vermiş. Korkarım ki bundan sonraki yaşamında göremeyecek." 

Jongin gözlerini büyüttü. Jennie, yere düşmüştü. Baekhyun hemen onu tuttu.

"H-Hiç mi şansı yok?" Chanyeol, zorlukla konuştu.

"Üzgünüm, tüm sinirler ölmüş. Yapabilecek bir şey yok." 

Taehyung doktorun arkasından bakakalmıştı. Ellerini yumruk yaptı. Gözlerinden yaşlar geliyordu. Aklına katilin sözleri gelmişti. 

"Onlara öyle şeyler yapacağım ki... Ölmek için yalvaracaklar..."

The Ghost Woman // KaiWhere stories live. Discover now