C.11

164 26 45
                                    



"Bu taraftan."

Sehun, beyaz koridorda yürümeye başladı arkasındakilerle beraber. Siyah kapının önüne geldiğinde durdu. 

"Komiserim, kurban çok kötü bir şekilde ölmüş. İsterseniz-"

"Hayır. Aç."

"Emredersiniz."

Sehun, ölü bedenlerin olduğu odaya girdi. Ağlıyordum. Kyungsoo'nun... Kyungsoo'nun ne suçu vardı öldürmek istenilecek kadar?

Bir tanesini açtı ve kendisine doğru çekti Sehun. Cansız bedeni görmemle yere düşmem bir oldu. Elimle ağzımı kapattım. 

Jungkook, eliyle ağzını tuttu ve morgdan dışarıya çıktı. Sanırım kusacaktı. Taehyung da ona yardım etmek için dışarı çıkmıştı.

Jongin de gözlerini kapattı. Kyungsoo'nun ölmeden önceki feryatlarını duyabiliyormuş gibi kulaklarını kapattı.

Sehun, konuşmaya başladı. 

"O... yanarak ölmüş."

Chanyeol yutkundu. Kyungsoo, tanınamayacak haldeydi. Ama ben tanırdım. O Kyungsoo'ydu. "Emin miyiz? Yani... onun Do Kyungsoo olduğuna."

"Buyrun, otopsi sonuçları."

Chanyeol, sonuçlara baktı. Sehun anlattı.

"Vücudunun %78'i üçüncü dereceden yanığa sahip. Saç tellerinden  alınan DNA'yla %99 Do Kyunsoo-shi olduğu tespit edildi."

Chanyeol kafa salladı. Söyleyecek bir şey bulamıyordu. Bunu yapan hangi caniyse onu bulduğunda elinden kurtulamayacaktı. 

"Teşekkürler Sehun-shi."

Sehun, kafa sallamakla yetindi. "Eğer daha fazla bilgiye ihtiyacınız olursa gelebilirsiniz."

"Teşekkürler. Jongin-shi gidelim mi?"

Jongin dalmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Meslek hayatı boyunca böyle bir vakayı ilk kez yaşıyordu. 

"Jongin-shi!"

"Huh? Hah... Evet. Gidelim."

Jongin de Sehun'a teşekkür ettikten sonra morgdan çıktılar. O sırada Jungkook ve Taehyung da lavabodan geliyordu.

Jongin, Jungkook'a sordu. "İyi misin?" 

"Biraz daha iyiyim komiserim."

"Buna alışsan iyi olur." dedi Jongin ama kendisi bile gördüğü görüntüye dayanamamış, gözlerini kapatmıştı. Yine de soğukkanlılığını korumaya çalışıyordu. 

Chanyeol konuştu. "O zaman olay yerine gidelim."

"Evet."

*

"Yangın nasıl çıkmış peki?"

Polis Taemin, Jongin'e anlatmaya başladı. "Komiserim eve saatli bomba koyulmuş." 

"Ne!" Jungkook, şaşkınlıkla konuştu. Bugün gördükleri de duydukları da onu şaşırtmaya ve korkutmaya yetiyordu. Anlaşılan bu gece ona uyku yoktu. 

"Evin etrafındaki CCTV kameralarına baktık. Sadece eve giren Kyungsoo-shi görünüyordu. Yalnız..."

"Yalnız?"

"Bir CCTV kamerası bozulmuş. Görevliler o CCTV kamerasının dün saat 20.00 sularına kadar çalıştığını söylediler." 

"O kameranın nasıl bozulduğunu görmemişler mi?"

"Görevlilerin bulunduğu odanın hava boşluğundan yüksek dozda bayıltıcı sprey gazı gelmiş. Sanırım katil baya tedbirli."

"Öyle görünüyor. Bozulan CCTV kamerası nerede?" 

"Bayan Jennie'ye verdik komiserim."

"Peki teşekkürler."

Chanyeol, Jongin'in yanına geldi. "CCTV kameralarını tamir etmede daha doğrusu hackerlıkta üstüne tanımadığım bir dostum var. Bize yardımcı olabilir."

"Gerçekten mi? İsmi ne?"

"Baekhyun. Byun Baekhyun."

*

Bölümü yazarken içim acıdı be:(

Bir de neler olacağını bilmek en kötüsü... 

Şöyle heyecanlandırayım sizi:D

Beddua etmiyorsunuzdur İnşallah bana:D

Nasıl gidiyor fic? Umarım hoşunuza gidiyordur.

Şimdi tahminleri alayım. Kimdir bu katil? Neyin nesidir? Ne istiyo bu gardeşlerden? 

Yorumlarınızı bekliyorum^^

İyi Okumalar♥

The Ghost Woman // KaiWhere stories live. Discover now