C.16

149 29 41
                                    



Arkamdan gelen sesi algılamaya çalışıyordum. Beni görebildiğini mi söylemişti o.

"Doğru duydun. Seni görebiliyorum."

Arkama döndüm. Bana bakıyordu. Gözlerimin içine. Yanıma geldi. Elimi tuttu.

"Bak, seni hissedebiliyorum da."

"A-ama-"

"Senin kim olduğunu biliyorum."

"Bu da ne demek oluyor?"

Jongin, masasına ilerledi. Çekmecesindeki gizli bölmeden kalın bir kitap çıkardı.

Yanına gittim.

Eliyle bir cümleyi işaretledi.

Hayalet kadını dünyada sadece bir kişi görebilir.

Jongin iç çekti. "Sanırım o kişi benim. Seni buraya geldiğim ilk günden beri görüyorum ve duyabiliyorum."

"B-Bu kitabı nereden buldun?"

"2011 Ocak'ındaki trafik kazasında bir ağacın köşesinde buldum. Üzerinde herhangi bir parmak izi yoktu. Kitabın bir hayalet kadınla ilgili olduğunu anladığımda açıp okumaya karar verdim."

"Neler yazıyordu?"

Jongin bir sayfayı açtı.

Eğer hayalet kadının katili ölürse hayalet kadın görünmezliğinden kurtulur. Onu görebilen kişi haricinde onu tanıyanların hepsi onu unutur. Böylece yaşamına rahatlıkla devam edebilir.

Fakat, eğer hayalet kadın birisine aşık olursa aşık olduğu kişi ölürse görünmezliğinden kurtulamaz. Ayrıca katili aşık olduğu kişi öldürmelidir. Yoksa hayalet kadın bu iki dünya arasındaki sıkışmışlığından kurtulur ve öteki dünyaya göç eder. 

"Bu da ne böyle?"

"Tuhaf ama seni görünce gerçekmiş gibi geldi."

"Katilim hakkında bir şeyler yazıyor mu peki?"

"Hayır." 

"Anladım." 

Biraz düşündüm. Beni görebilmesi tuhaftı. Aklıma gelen şeyle duraksadım.

"Peki ya, ben artık seninle konuşabilir miyim?"

Jongin kafasını aşağı yukarı salladı. 

"Böyle bakarsak sen sadece görünmezsin. Onun dışında normal bir insansın yani."

"Doğru."

Jongin gülümseyerek bana baktı.

"O zaman... arkadaş olup katilini beraber bulabiliriz."


*


The Ghost Woman // KaiWhere stories live. Discover now