C°31

469 35 9
                                    

Bitmişlik nedir? Ellerinden her şeyinin alındığını hissetmenin acısını ne geçirir? Göklere yükselmiş olan meleklerimizi geri getirmenin formülü hangi kitapta yazılıdır? Bilen biri olursa, buradayım. Bana söyleyin olur mu?

Canım acıyordu. Kalbim, bedenim, beynim, hayatım acıyordu. Bir de ellerim acıyordu. Ben küçük bir çocuktum ve birileri gelip acımasızca elimdeki bütüm şekerlerimi almıştı.

"Y-yıkılma."
Chanyeol konuşuyordu. Bir haftadır sadece bana sarılıyor ve sesi titreyerek konuşuyordu. Ağlayıp krizlere girdiğim zaman ağlıyor, psikolog odasına girerken hep yanımda olduğuna dair birkaç şey söylüyordu.
Cevap vermiyordum. Hani şu bomboş bakan balmumu heykelleri olur ya, onlardan biri de ben oldum. Chanyeol ne söylerse söylesin sadece bakıyordum. Bu sadece onun için de geçerli değildi. Bağırmak istiyordum. Hani hepsi senin yüzünden falan muhabbetleri.. Hepsi benim yüzümden diye bağırmak istiyordum. Ama Chanyeol kendime sövdüğüm her an duyuyor ve beni azarlıyordu. Hayatımdaki ilk kaybediş acım değil ama içim yanıyordu.

Chanyeol belimden sarılıp başını sol omzuma koydu. Bir süre büyük kapının girişinde öyle bekledik. Hayatımda tek girmek istemeyeceğim kapıydı muhtemelen. Her geldiğimde koşarak geri kaçmak istiyordum ama aklıma iki meleğimin de burada olduğu geliyordu. Sonra Chanyeol sarılıp biraz rahatlatıyordu.

Chanyeol sağ elini sol elime kenetledi. Küçük adımlarla içeri girmeye başladığında beni korumak ister gibi arkasına almıştı. Ama nedeninin ağladığını görmemi istememesi oldugunu biliyordum.

Fark ettiniz mi? Ben yine çok çok büyük kayıplar vermiş ve karşısında bir şey kazanmıştım. Ailemi verip yeni bir aile kazanmştım ; Jongin ve Kyungsoo'mu verip karşılığında Chanyeol ve sonsuz bağımlılığını kazanmıştım. Hayatım boyunca sevdiğim bir şeye sahip olmam için diğer sevdiğim şeyleri kaybetmem gerekti. Ben değerlilerimi vermesemde, bunu bana yapan dinlemeden alıyordu. Baekhyun! diyordu, Canını vermeden yeni bir can kazanamazsın Baekhyun! Kulaklarımı tıkayıp duymamazlıktan geliyordum. Ama bu seferde hiç haberim olmadığı bir anda gelip koparıyordu benden.

Farklı isimlerin yazılı olduğu taşların arasında yavaşça ilerleyerek son bir haftadır sürekli gittiğimiz yeri bulduk. Elimi Chanyeol'un elinden çekip korkakça bir adım attım ileri doğru.

"Selam ailem."

Chanyeol sıkıntılı bir nefes verip karşı tarafıma geçti ve toprağın üzerindeki yeni ekilmiş çiçekleri düzenlemeye başladı. Canımın yanması için bu görüntü bile yeter biliyor musunuz?

"Sizi özledim. Çocuklar."

Dayanamayıp tekrar ağlamaya başlayıp dizlerimin üzerine çöktüm. Chanyeol hızlıca gelip beni kucağına kaldırdı ve kafamı boynuna koyup bastırdı.

Biraz sakinledikten sonra kucağından kalkıp Kyungsoo'nun önüne gittim.

"Yemek yapacak kimse yok biliyor musun? Chanyeol ve ben yemek yapmakta berbatız."

Jongin'e bakıp kaşlarımıdaha da çattım.

"Kalk da Chanyeol'u döv seni salak. Tanrı şahit sesimizi çıkartmayacağız."

Flashback__

Chanyeol mutlulukla sevgilisinin elini tutup öpmeye başlamıştı. Bir süre sonra kalkıp Jongin'e sarıldı.

"Seni hep sevmiştim zaten Jongin kanka."

Jongin 'hıı tabi' temalı bir bakış atınca hepsi birden gülmeye başladı.

CLOUD (ChanBaek texting) Where stories live. Discover now