C°17

689 56 27
                                    

"Nerede? Nerede?"

  Uzun boylu çocuk gözleriyle etrafı tararken yere çökmüş iki kişiye doğru ilerledi. Jongin onu görür görmez ayağa kalkıp suratına bir yumruk geçirdi.

"Burada, bak."

  Uzun çocuk acıyla inlerken yalpalayarak geri çekildi. Elini dudağına götüreceği sırada bu sefer de gözünün tam üstüne patlayan yumrukla yere düştü. Konuşmak istiyordu fakat ard arda gelen yumruk ve tekmelerden kaçamıyordu. Belki de kaçmaya uğraşmıyordu. Haketmişti değil mi?

  Esmer olan siniri yüzünden hedefi dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Eli acımasına rağmen yumruklarını kesmemiş kendine verdiği sözü tutmaya çalışıp önündeki uzun mahlukatı gebertmeye uğraşıyordu.

"Yeter dur!"

  Chanyeol sonunda bağırıp kendini geri çekti.

"Ne yeter lan ne yeter! Buraya gel!"

  Chanyeol Jongin'den kaçmaya çalıştıkça Jongin üstüne geliyordu. En sonunda sırtı camla buluşunca kafasını çevirdi. İçerdeki yatakta yatan küçük bedeni gördüğü an gözünden bir yaş damladı. Tanrıya şükür daha gitmemişti. Koca elini cama koyup konuşmaya başladı. Burada olduğunu hissederse gitmezdi değil mi? Nerede görülmüş Baekhyun'un Chanyeol'u bıraktığı?

"Gittin sandım.. Ne oldu bilmiyorum. Sadece mesaj atarak kendine beni nasıl bağladın bilmiyorum. Yüzüne hiçbir şey söylemeye cesaretim yok. Ama gitme be. Bu sefer sen yaşa ben uzaktan seyredeyim olur mu? Sahte hesaplar açıp mesaj yağmuruna tutarım seni. Sen de göz devirip bana defol falan dersin. Çok kaşınırsam benim yaptığım gibi dövdürürsün beni. Şimdi yanlış anlama hoşlanmıyorum senden falan. Ama gitme bence. Defolma bence bulutçuk.

  İçerideki makineden gelen yüksek sesle Jongin de cama yapıştı. Ardından bağırdığında doktorlar odaya akın edip aceleyle bir şeyler yapmaya başladılar. Kyungsoo çığlık atıp ardı ardına cama vururken Chanyeol hıçkırarak ağlıyordu.

"Baekhyun! Gitmesene Baekhyun! Y-yemek yapacağım daha gitmesene Baekhyun!"

  Chanyeol fısıltıyla tekrarladı.

"Baekhyun.. Baek.. Hyun.."

Doktorlar çaresizce camın öteki tarafındaki üç gence bakarken son kez şok cihazını miniğin kalbine doğru koydular. Küçük beden gelen elektrikle havaya doğru savrulduğunda Kyungsoo da eş zamanlı olarak çığlık atıyordu. Jongin doktorun gözlerinin içine baktığında 'üzgünüm' temalı bakışları gördü. İğrençti. Doktor elindeki cihazı bırakacakken Chanyeol'un koca sesi yankılandı.

"Birdaha!"
 
  Hem cama vuruyor hem de son kez denemesi için bağırıyordu. Doktor iç çekip cihazı eline son defa aldı. Gözlerini kapatıp küçük bedenin kalbine doğru son kez tuttu. Küçük beden tekrar sarsılırken cihazdaki tek çizgi yerini zikzaklara bıraktı. Gülümsedi yakında emekli olacak doktor. Hızlıca dışarı çıkıp üç gence yöneldi.

"Yaşıyor."

  Kyungsoo bir çığlık daha bıraktı hastane koridoruna, bu sefer mutluluktan.
Jongin Kyungsoo'ya sıkıca sarılıp tanrıya teşekkür etmeye başladı.
Chanyeol donmuştu. Gitseydi ne yapardı bilmiyordu. Ona alışmamaya çalışırken onun içinde bulmuştu kendini. Hissettiklerine anlam veremiyordu. Geceleri rüyasında bulutlar görüyordu. Onu merak ediyordu. Onun için endişeleniyordu. Yanında olmasını istiyordu. Sarılmak istiyordu. Onu ağlattığı için kafasını bok çukuruna sokmak istiyordu. Onun gitmesini istemiyordu.

  Gözyaşlarını hırkasının koluna silip cebinden telefonunu çıkardı ve yazmaya başladı.

Ch4npcyeol:
Bir an gittin sandım.
Gitme olur mu?
Bak ben buradayım.
Görebiliyor musun?
Eğer seslenmek istersen,
Seni duyarım.
Herkes seni bekliyor hadi çabuk.

  Kafasını telefondan kaldırıp camın öteki tarafında yatan miniğin yüzünü incelemeye başladı koca adam. Ona söyledikleri yüzünden kendinden tiksiniyordu (tiksin bi zahmet be)

'Ayrıca benim boş vakitlerimi seninle harcamaya niyetim de yok.'

  Şimdi bütün vakitlerini onunla geçirmek istiyordu.

'Hayatımda bir hiçmişsin ki beynim seni hatırlamaya bile gerek duymuyor.'

  Şimdi hafızasından Bulut çıkmıyordu. Her anı Bulut'tu. Telefonuna geri dönüp parmaklarını tekrar klavyeyle buluşturdu.

Ch4npcyeol:
Adın Baekhyun..
Bunu neden sen gideceğin sırada öğreniyorum?

Ch4npcyeol:
İsmin çok güzel biliyor musun?
Yüzün de güzel.
Seni hiç gülerken görmedim ama gülüşün de güzeldir.
Sesini duymadım.
O gün.. Sana kötü davranırken hiç konuşmadın.
Ama sesin de güzeldir.
Hadi uyan artık.

  Yeniden cama baktı Chanyeol. Yüzünün her detayını inceledi. Daha yakından bakmak istiyordu. Kusursuz gibiydi.

Ch4npcyeol:
Uyan ki sana karşı ne hissettiğimi anlayabileyim.
Bekliyorum.

CLOUD (ChanBaek texting) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora