CLOUD (ChanBaek texting)

C°24

Ch4npcyeol:
Baekhyun evde mi yoksunuz?
Yanlış mı geldim?
Baekhyun
Kapıyı açın

Ch4npcyeol:
Sanırım evde yoksunuz
Yarın yine gelirim
Bekleyeyim mi ya da
Ne zaman gelirsiniz?
Nereye gittiniz ki?

Ch4npcyeol:
Baekhyun neden cevap vermiyorsun
Endişeleniyorum

Ch4npcyeol:
İçerden Kyungsoo'nun bağırışını duydum
Evdesiniz
Baekhyun aç kapıyı

~
Koca adam hızla kapıyı yumruklamaya başlayınca Baekhyun daha da korkup Kyungsoo'nun önüne geçti. Evet önüne geçti çünkü Kyungsoo'yu şuan serbest bırakırsa kapıya açıp piç çocuğu anında öldürürdü. Gerçi önünden çekilmezse de kendisini öldürürdü.

"Gerizekalı! Geç şuraya."

Birden yüzünün koltukla seviştiğini hissedince kafasını hafif çevirip kapıya doğru koşan sevgili Soo'yu gördü.

"Kyungsoo bekle!"

Kyungsoo'nun kapıyı açmasıyla yüzünü koltuğa gömüp kulaklarını tıkadı. Ama bu tokat sesinin duymasına engel oldu mu? Hayır tabiki saçmalamayın Kyungsoo'dan bahsediyoruz.

Ellerini kulaklarından çekip kapıya depar attığında Chanyeol'un yüzünü yana doğru savrulmuş olarak görünce donakaldı. Sarılmak istiyordu. Çok mu acıdı diye sormak istiyordu. Öpmek istiyordu. Ama her şey istemekle olmazdı.

Chanyeol kafasını kaldırıp önünde gözleri kocaman olmuş bir şekilde duran çocuğa baktı. Gülümsedi. Canı acımamıştı. Belki biraz acımıştı -sonuçta Kyungsoo vurdu- ama Baekhyun'un onun için endişelenmesi bile iyi hissettiriyordu.

"Selam" dedi dudaklarını oynatarak. Sesini çıkarmaya gücü yoktu. Yaptıklarından sonra burada olmaya bile gücü yoktu ama seviyordu işte.
Küçük olan hala aynı şekilde bakmaya devam edince dudaklarını tekrar oynattı Chanyeol.

"Seni sevmeye geldim."

Baekhyun gözlerini kırptı. Kyungsoo'nun tokadı Chanyeol'un hafızasını kaybetmesini mi sağlamıştı acaba? Koca adamın dudaklarına bakmaya devam ederken kolundaki acıyla irkildi.

"Bir de bakışıyorlar yuh! Geç kız içeri!"

"Kyungsoo yah!"

"Ney ney! Bırakayımda Jongin bacaklarını mı kırsın çocuk? Yoksa Chanyeol kalbini mi kırsın? Her görüşmenizde aynı şey olmuyor mu?! Görüşmeyi bırak mesajlaşmanızda bile aynı! Gir içeri!"

Haklıydı. Chanyeol onun hep kalbini kırmıştı.

Kyungsoo'nun elinden kurtulup Chanyeol'un önünde durdu. Koca adam boylarının arasındaki farkı görünce bir daha gülümsedi. Hoşuna gitmişti.

"Chanyeol seni sikeyim."

Aşık olduğu yüze yumruğunu geçirdiğinde rahatlamış hissetti Baekhyun. Hızlıca ikinci kez elini havaya salladığında Chanyeol kolunu tuttu. Elini küçük el ile birleştirip Baekhyun'un gözlerine bakmaya başladı. Acıyor diyemezdi. Haketmişti çünkü.

Yanıyordu Baekhyun. Sevdiği adamın tenini hissetmek güzeldi. Elinin elinde olması güzeldi. Ama biliyordu ki bu da kandırmacaydı.

"Buldum seni Bulutum."

Chanyeol hızlıca küçük çocuğu kendine çekip dudaklarını birleştirdiğinde Baekhyun gözlerini sonuna kadar açtı. Sanki daha çok yanması mümkünmüş gibiydi. Birazdan kalp krizi geçirip ölecekti belkide.

Chanyeol dudaklarını hareket ettirmeye çalışmadı. Gözlerini kapatıp hissetmek istedi. Hissetti, hissetti hissetti..

Sonra suratına yediği kafayla koca bedeni yere serildi.

"NE YAPIYORSUNUZ LAN KAPININ ÖNÜNDE!"

Baekhyun sıçmış hissediyordu. Tamam öpücük güzeldi. Ama şimdi ikisinin birden doğrayıp nehre atacaklarına emindi. Belki yan yana ölürdüler.

"GİR İÇERİ BAEKHYUN!"

"cidden ben bir şey yapmadım."

Baekhyun Jongin'in çenesini sıktığını görünce ikiletmeden salona doğru yürüdü.

Jongin yerde mal mal bakan çocuğun saçlarını tutup çekti. Saçlarla beraber çocuk da havaya kalmıştı zaten. Çocuğu içeri itip kapıyı hızlıca kapattı.

"Sen geç içeri. Ha sağ çıkar mısın onu bilemem. Tanrı seni benim elimden alır belki."

Chanyeol gözlerini kocaman açıp salona geçti. Baekhyun'u görünce rahatlamıştı. Koltukta büzüşmüş çocuğun yanına oturdu.

"Git lan git! Jongin siker."

Chanyeol ortamın ciddiyetini hatırlayınca koltuktan fırlayıp en uçtaki sandalyeye oturdu.

Jongin ellerini ovuşturarak içeri girince Kyungsoo da koşarak gelip Jongin'in eline oklavayı verdi.

Yutkundular.
Bir daha yutkundular.

Kaisoo ikilisi sırıtmaya başlarken Chanyeol Bulutuna son kez baktı.

"Sıçtık."
"Seni sevdiğimi unutma Baekaşkım."