C°28

522 39 12
                                    

~
Chanyeol saklandığı ağacın arkasından yavaşça çıkıp su tabancasını Baekhyun'un kalbine sıkmaya başladı.

"Haha kalbinden vurdum artık benimsin."

"Yah sen!"

Chanyeol göz kırparken Baekhyun'un gözlerinden ateş çıkmaya başlamıştı. Parktaki bütün çocuklar onlara bakıp gülüyorlardı.

"Gerizekalı koca kulak! Kalbim mi orası ha!"

Chanyeol ıslattığı yeri bulmak için Baekhyun'un üzerinde gözlerini gezdirdi. Baekhyun'un pantolonuna bakınca yanına koşup yanağından öptü.

"Yemin ederim kalbini şey etmek istemiştim. Yoksa banane penisinden ayol aşkım."

"Kalbini sikeyim Chanyeol."

Baekhyun Chanyeol'un saçlarına asılıp bacaklarını da beline doladı. Bütün gücüyle avucunun içundeki saçları çekerken ayı Chanyeol'un kükremeleri eşliğinde yeri boyladılar.
Nefes nefese yerde öylece yatarken Chanyeol Baekhyun'a baktı. O sessiz, sakin, kenarda öylece onu izleyen çocyğun şimdiki hırçın Baekhyun olduğuna inanmak zordu. Ama böyle de güzeldi. Hep güzeldi.

Saç diplerindeki acıyı gidermek için biraz elini bastırdı. Oturur pozisyona geçip Baekhyun'u da omuzlarından tutarak aynı şekilde oturttu.

"Yine ne var?"

Cebindeki küçük mavi not kağıdı çıkartıp Baekhyun'un eline koydu. Üzerinde küçük bulutlar vardı. Beş sene önceki gibi.. Tek fark, her bir bulutun yanına küçük çocuklar çizilmişti. Kulakları kepçe olanlardan..

Baekhyun baktı. Kağıdı ters çevirip yazanları okumaya korktu. Korktu çünkü Chanyeol'u kaybedemezdi. Peşinde koşarken en azından yanındaydı. Eğer orada bir soru varsa, evet dediğinde Chanyeol'un ortadan kaybolmasından korktu. Güvensizlik sorununu aşmadan yapamazdı.

Chanyeol kağıdın ön yüzünü çevirip tekrar Baekhyun'un küçük avucuna koydu.

'Bulut'um olup hayatımdaki her anımda tepemde dolaşır mısın? Ben güneşi sevmem, bana gölge yapar mısın? Seni seviyorum.'

Baekhyun ağladı. Kalbi sıkışıyordu bu yüzden ağzından tek kelime çıkartamıyordu. Chanyeol ağladığını görünce telaşlanıp birden sarıldı. Baekhyun koca göğüse yaslanıp ağladı. Chanyeol'u kaybetmekten korktuğu için Chanyeol'un göğsünden ağlıyordu. Kaybetmekten korktuğu kişi için, kaybetmekten korktuğu kişinin kucağında ağlıyordu.

"Evet dersem.."

Hıçkırdı.

"Eğer evet dersem, bırakıp gitmezsin?"

Sesi boğuk çıktığı için Chanyeol dinlerken kaşlarını çattı. Duyduğu sözcükler karşısında Baekhyun'un bunca zaman neden ters davrandığını anladı. Güvenemiyordu. Değer verdiği kişi çevresinde olsa da güvenemiyordu. Tıpkı onun babasına güvenemediği gibi... Babası onu bıraktıktan iki yıl sonra gelip af dilediğinde yine de güvenemediği gibi... Güvendiği her seferde canının yandığı gibi... Hafifçe gülümsedi.

"Ben küçükken, babam hep kötü davranırdı bize. Annemi döverdi, beni odaya kilitlerdi. Sonra bıraktı bizi. Başka oğlu oldu. Başka karısı oldu. Bazen sokakta karşılaşırdık, oğluyla gülerdi hep. Ben de izlerdim. O oğlunu salıncakta sallardı, ben de kendimi sallamaya çalışırdım. Bazen parkın kenarında hep pamuk şeker satan amcayı çağırırdım beni sallaması için. Babam beni görmezdi."

Gözlerini kapatıp çenesini Baelhyun'un başına yasladı.

"Sonra bir gün geldi. Özür dilerim oğlum dedi. Evimize gel dedi. Gitmedim. Sürekli yanımdan ayrılmamaya başladı. Güvenmedim. Sonra ikna etti beni. Onun diğer oğlunun yanına götürdü. Orada yaşadım birkaç ay. Sonra yine bıraktı beni. Bir daha da gelmedi."

"Ben sonra kötü oldum Baek. Yanımda olan kimseye güvenmedim. Çünkü güvenirsem, giderlerdi. Tersledim, dövdüm, vurdum, kırdım. Sana da aynısını yaptım. Ama yanımda kalmadın. Sonra fark ettim, sen tersleyince değil güvenince yanımda kalıyorsun. Öyle değil mi? Sonra geldim işte."

Derin nefes alıp kucağında sessizce dinleyen çocuğun saçlarını öptü.

"Ben babam değilim Baekhyun. Bana güvenirsen, seni yeniden bırakmam. Daha sıkı sarılırım. Ben Park Chanyeol, senin Bulut'um olmanı istiyorum. Senden usanmam. Çünkü küçük kepçük çocuklar Bulutlarından bıkmazlar.

"Ya yıldızları görmene engel olursam?"

Kollarını daha sıkı sardı Chanyeol.

"Yıldızları kapatırsan.. ben de seni izlerim. Yıldızlar, senin kadar güzel değiller gözümde Bulut'um."

Baekhyun gülümsedi. Chanyeol'un sert davranışlarının nedenini öğrenmişti. Demekki herkesin bir yarası varmış diye düşündü. Ve herkeş bu yaralarını kapatmak için farklı desenlerde ve renklerde duvar örerler. Chanyeol Baekhyun'a duvarından geçmesi için izin vermişti. Sıra Baekhyun'daydı.

"O zaman.. Ben senin Bulut'un olayım. Sen de beni izle. sıkılırsan bir şeyler anlatırsın bana, küçük çocukların oyuncak ayılarını günlüklerini anlatmaları gibi.."

"Sen benim Bulutum ol, benim günüm sensin zaten Baekhyun."

Baekhyun sıkıca sarıldı sevdiği adama. Sonunda mutlu sonları geliyordu belki de.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

____________
Bu bölüm gözyaşlarımdan sel yaptım selam.

Yazım hataları için affedin.

-Kısacık bir yazı yazmak istiyorum buraya, ithaf gibi.

Ben bu fici kendi Bulut'um için yazmaya başladım. Eğer okursa -ki okuyamaz- onu sevdiğimi belirtmek istiyorum. Final yaklaşıyor. Buradaki kurgu Benim Bulut'um ile yaşantımdan oldukça farklı ama ona hisler, sözler, kelimeler aynı.

Benim Bulut'um da şimdi her gün tepemde, beni aşırı güneşten koruyor. Hissediyorum. Ona bunun için minnettarım. Gitmiyor, bırakmadığı için huzurluyum.

Öhm..

Bulut. İyi ki vardın.

tamam klavye gözükmüyor kaçıyorum ben. Hepinizi seviyorum. İyi ki varsınız.

FİNAL KONUŞMASI DEĞİL ŞEY ETMEYİN AZCIK DAHA VAR HEE DJDKD



CLOUD (ChanBaek texting) Where stories live. Discover now