37.BÖLÜM

822 68 17
                                    

''Şu senin bulutsu sesin varya, uçtan uca tersyüz ediyor geceyi.''

Cemal Süreya



'YENİDEN DOĞMAK'

Boğucu havanın kasveti tüm insanları sıkmıştı. Başım dizlerime yaslı , gözlerim kapalı, düşüncelerim çığlık çığlığaydı. Başım hafif hafif ağrıyor , kalbim ağır bir yükün altındaymışcasına sancıyordu. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp beklemeye devam ettim. Neredeyse on beş saat olacaktı onu görmeyeli. İçimdeki kız bir çentik daha attı bekleme tablosuna. Bekleyiş; en büyük zorluktu. Hastanenin soğuk zemini içimi ürpertiyor ama o orada yatarken kalkmak içimden bir türlü gelmiyordu. Serüvenimiz böyle başlamıştı bizim. Acılar üzerine kurulmuş bir aşkımız, birbirleri için yaratılmış kalplerimiz vardı. O, ameliyathane masasında üşürken ben burada ısınamazdım ki. Onun hissettiklerini hissetmeye mahkumdum ben. Özlem kalbimden taşıp yerdekilere karıştı. Bu kadar çok özlemem normal miydi?

Tüm Sayer ailesi bir yerlere dağılmış, doktorun dışarı çıkmasını bekliyordu. Can ve Yağmur bebek adı hakkında tartışıyordu, Barış da en son kantine inmişti, Sevim Hanım ise bir bilgi alabilmek amacıyla bir oraya bir buraya koşuşturuyırdu. Ben de bu soğuk zeminde Kerem'i düşünüyordum. Hiç bitmek bilmeyecekmiş gelen dakikalar sonunda ameliyathaneden doktorun çıkmasıyla sona ermişti. Dokto maskesini ve bonesini büyük bir hızla çıkarttı ve derin bir nefes aldı.

''Kerem Sayer'in yakınları sizler misiniz?''

Başım hızla dizlerimden ayrıldı ve koşar adımlarla doktorun yanına gittim.

''Evet biziz'' dedi Sevimm Hanım.

Doktor anlayışla başını salladı. Ve konuşmaya başladı.

''Çok zorlu bir süreçten geçtiğinizi belirtmek istiyorum. Yaklaşık olarak 15 saattir ameliyattayız ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Kerem Bey de bu duruma çok iyi dayandı. Gayet başarılı bir ameliyattı. Kendine gelince görüşebilirsiniz. Ama yalnızca bir kişi girsin.Geçmiş olsun'' dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Herkes derin bir 'oh' çekerek rahatladı. Gözlerimi büyük bir rahatlamayla kapattım.

Görebilecekti...

Dein bir nefes aldım ve tekrar eski yerime oturdum. Mutluluktan gözlerim dolmuştu ve bir damla yaş çeneme doğru kaydı.

Ben onu çok özledim...

^^^

''Hastamız uyandı. İçeri sadece bir kişi girebilir. Ve-''

Hemşirenin sözlerini dinlerken Sevim Hanım hızla kızın sözünü kesti.

''Tamam ben oğlumun yanına gireyim o zaman'' dedi büyük bir heyecanla.

Hemşire az önce sözünün kesilmesinde rahatsız olacak ki burun kıvırdı.

''Yalnız Sevim Hanım. Hasta sadece 'Zeynep' ismini sayıklıyor. Bence onun girmesi daha iyi olur.''

Kızın dudağı büyük bir meydan okumayla kıvrıldı. Sevim Hanım şaşkınlıkla kıza bakıyordu. Sonra birden bana döndü ve heyecanlı sesini soğuk tonuyla birleştirerek konuşmaya başladı.

''Madem sen istiyor sen git.''

Gülümsemeye çalıştı ama başarılı olamadı.

Hafif bir gülümsemeyle minnet ederek Sevim Hanım'a baktım.Hızla hemşirenin peşinden gittim ve hastane kıyafetlerini giyeceğim odaya girdim.

Bonemi de taktıktan sonra hazırdım. Hemşire beni yönlendirdi ve sadece 15 dakikam olduğunu söyledi.

15 saatlik özlemi 15 dakikada nasıl giderecektim?

SENİ GÖRMEDEN SEVDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin