10.BÖLÜM

989 75 15
                                    


Umut...

Kör bir insana gök kuşağını anlatmak kadar zor ve anlamsız.

Cem Andrian

Yorgun adımların uyuşukluğu ile kapıyı çaldım. Yanımdaki Yağmur'un da benden bir farkı yoktu. Moralini düzeltmek için bir sürü mağaza gezmiştik. Bir sürü şey almıştık Yağmur'a , Can'a ve bebeklerine... Kapıyı açan Hatice Teyze'ye gülümsedim. O da aynı şekilde karşılık verdi.Yağmur'un elindeki iki poşeti aldı ve merdivenlere doğru yöneldi. Yağmur hamile olduğu için ona sadece iki tane poşet taşıttırmıştım. Onlar da bebek zıbınları falandı. Birlikte Yağmur'un odasına gittik. Hatice Teyze poşetleri bıraktıktan sonra gitti.

''Yağmur hadi bebeğinize aldığımız eşyalara bakalım''

Yağmur'un tek umuduydu o bebek. Moralinin düşük olması bebeği etkilememeliydi. Hafif de olsa gülümsedi. Poşetleri önümüze koydum ve güzelce açtık. Hem erkek hem de kızın giyebileceği renklerde kıyafetlerdi bunlar. O kadar küçük ve tatlıydılar ki. Yağmur, kıyafetlere bakarken bir anda gözleri doldu. Onun adına çok üzülüyordum. Yağmur'a doğru hafif kaymıştım ki Yağmur'a sarılan kollar tarafından durmak zorunda kaldım. Can?

Can Yağmur'a arkasından sarılmıştı ve elleri Yağmur'un karnında birleşmişti. Çok güzel bir görüntüydü bu. İkisi de gözlerini kapatmıştı. Can'ın çenesi Yağmur'un boynundaydı. Yağmur az öncekinin aksine şaşırmıştı fakat mutluydu. Onları rahatsız etmemek adına yerimden kalktım ve Kerem'in odasına girdim. Koltukta oturmuş duruyordu. Yüzünde garip ifade vardı. Bir şey düşünüyordu. Kapıyı hafifçe tıklattım. Ses vermeyince seslendim.

''Kerem?''

Cevap yok. Yanına doğru ilerleyip omzuna dokundum.

''Kerem?''

Kerem irkilince elimi hemen çektim.

''Kapıyı tıklatmıştım ama duymadın '' dedim açıklama yapma gereği duyarak.

''Önemli değil'' dedi ve derin bir iç çekti.

''Kerem , bir sorun mu var?'' dedim olumsuz bir cevap duymamak isteyerek.

''Boşver'' dedi .

''Hadi ama Kerem. Ben senin tek bakıcın değilim arkadaşınım aynı zamanda''

Arkadaş mı?

Gülümsedi. Saçmaladığımı biliyordu o da.

''Hangi sıfatla burada durduğunun bir önemi yok Zeynep. Önemli olan burada olman.''

Tükürüğüm boğazıma takıldığında hafifçe öksürdüm.

''Helal sevgilim , helal'' dedi dalga geçerek.

Gülümsemişti ya o da yeterdi.

''Hadi söyle ne oldu?''

Sıkıntıyla bir iç çekti.

''Can''

Kerem de üzülüyordu onun bu haline. Hatırlamaması berbat bir şeydi. Hafifçe eline dokundan devamını getirmesi için.

''Can şuan Yağmur'un yanında değil mi?''

''evet Kerem''

''Can'ı oraya ben gönderdim. Her şeyi anlattım. Şuana kadar yaşadıkları ve yaşamaları gerekeni hepsini anlattım. Bilmiyorum bir şey hatırladı mı ama Yağmur'a üzüldü. Sanırım vicdanı için orada aşkı için değil''

Şaşkınlıkla ona baktım. O nedenle mi sarılmıştı yani. Oysa ben çoğu şeyi hatırlıyor sanmıştım.

''Ne yapacağız? Ona bunları hatırlatacağız?''

Sıkıntılı nefesi dudaklarından döküldü.

''Bilmiyorum Zeynep ama bana yardım et. Olanların hepsini hatırlamalı. Yağmur'un doktoru ile konuştum. Ve bebek şuan riskli bir dönemdeymiş. Eşinin desteğine çok ihtiyacı var dedi. Biz onun yanında oluruz ama Can gibi olamayız.''

''Haklısın'' diyerek elimi Kerem'in koluna götürdüm ve yanında olduğumu belli etmek istercesine sıktım. Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı ;Nedeni belirsiz ama etkisinden habersiz.

''Zeynep''

''Efendim Kerem ?''

''Bu hafta sonu bir planın var mı?''

İçimi nedensizce bir heyecan kaplamıştı.

''Yok'' dedim heyecanla.

''Bu hafta sonu Kaan gelecek ve Güneş'in iş seyahatı var. Bizde kalacak fakat bu hafta sonu evde kimse olmayacağı için sende Kaan'a bakmama yardım eder misin?''

Bu muydu dedi iç sesim. Oysa çok büyük hayallerim vardı.

''Tabii . Ben odama geçiyorum Kerem. İhtiyacın olursa seslenirsin.''

Kalkmış giderken sesiyle durdum.

''Zeynep?''

''Efendim Kerem?''

''Teşekkür ederim''

Gülümsedik.

''Rica ederim''

Kapıyı açtım ve odama girdim fakat Yağmur'un şuanda nasıl olduğunu merak ettiğim için Yağmur'un odasına gittim. Kapı aralıktı. Aralık kapıdan başımı uzattığımda gördüğüm manzara ile gülümsedim. Yağmur yan bir şekilde yatıyordu ve Can da ona belinden sarılıp kendisine doğru çekmişti. İkisi de uyuyordu. Ve en güzel ayrıntı yüzlerindeki çocuksu gülümsemeleriydi.

Selam,

Biliyorum kısa ama elimden bu kadarı geliyor lütfen kusura bakmayın. Dün akşam geç yatmama rağmen bu bölüm için saat 09.00 da kalktım ve kendimi pek iyi hissettiğim söylenemez. Yaklaşık bir buçuk saattir bu bölümü yazmakla uğraşıyorum lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Yeni bölüm yazmamı sağlayan şeyler okuyucu yorumları ve voteler. Yanımda olduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

SENİ GÖRMEDEN SEVDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin