17.BÖLÜM

944 82 21
                                    

Düşünceli  halimle birlikte yolda yürüyordum. Bir yanıma  değen hafif rüzgar içimde  anlamlandıramadığım  bir fırtına koparıyordu.  Aklımın  bazı köşelerine  sinmiş  olan düşünceleri  örtpas  etmek için kulaklığımı  kulaklarıma taktim. Ve rastgele  bir şarkıyı açtım. Evet çok yardımcı oldu(!)
Demek bugün yeni bir hikayeye başlıyorsun
dilerim bunun sonu bizimkinden mutlu olsun
çok şey unutturması gerekiyor şimdi sana
işi de biraz benden sonra aslında
şarkınız falan olacak, yeni bir diziye başlanacak
tatiller planlanacak, fotoğraflar konulacak
neyse seni çok seviyormuş ne tatlı
ona de herşeyim demişsin bana ne kaldı
sen ona aşıksın, sen ona aşıksın
sen ona aşıksın, tek bir söz söyleme boşver
sen ona aşıksın, sen ona aşıksın
sen ona aşıksın, öyle güzel gülme yeter
sen ona aşıksın, sen ona aşıksın
sen ona aşıksın, böyle bitecekmiş meğer

Model'in sesi kulağımdan  kalbime  doğru ince bir yol alıyordu.  Evet model bile anlamıştı. Ben Kerem'e aşıktım.  Evin önüne geldiğimde  duraklayarak  kapıyı çaldım. Geçen birkaç  dakikanın  ardından Yağmur kapıda gözüktü.
"Hoşgeldinn"
"Hoşbulduk" dedim pek de hoş olmayan bir ses ile.
"Ne oldu?"
"Yok bişey" diyerek geçiştirdim  bu ucu açık soruyu. Kendime  bile bugün itiraf etmişken başkalarına söylemeye  mecalim  yoktu.
"Kerem odasında mı?" diye sordum sesimin titremesine  engel olmaya çalışarak.
Yağmur kaşlarını çatarak cevap verdi.
"Evet" şaşırdığı çok belli oluyordu.
Kapıda durmanın saçmalığına göz devirerek içeri girdim ve merdivenleri  çıkmaya başladım. Önce kendi odama giderek birkaç defter ve kalem aldım.  Onları çantama yerleştirdim.  Daha sonra da Kerem'in odasına gittim. Kapıyı tıklattım  ve içeriden  boğuk bir ses yükseldi. Boğuk  ama oldukça  etkileyici.
"Gir Zeynep "
Tebessüm ederek  kapıyı araladım.
"Nereden anladın  ki ben olduğumu? " diye şaşkınca sordum.
"Kapıyı tıklatmandan. "
Gülümsedim.
"Bir ödevim var bana yardım edebilir misin?"
Güldü ve gamzeleri çıktı.
"Ederim tabii ufaklık. Evet ne zaman başlıyoruz? "
Heyecanlı ses tonundaki vurgular kulağıma ulaşırken hoş bir tını  bırakıyordu. 
"Aslında  bugün. Fakat evde değil de dışarıda yapsak ödevi?"
"Benim için mekanlar fark etmiyor. Her türlü aynı karanlık " dediğinde onun için bir kez daha üzüldüm. Gözlerinin açılma olasılığı  var mıydı  acaba?
"Olsun. Bazen görmek yerine hissetmek gerekir. Hem bu benim için önemli. Lütfen Kerem"
Başını  onaylarcasına salladı.
"Peki, nereye gitmek istersin?"
"Deniz kenarı olması yeterli "
"Tamam sen hazırlan ben de rezervasyon yaptırayım "
Gülümseyerek odadan çıktım. Kendi odama girerek kıyafet arayışı içinde koşuşturmaya  başladım. Hava hala soğuktu bu nedenle bir kot pantalon üstüne de bir gömlek giydim. Krem hırkamı  ve başıma  beremi  geçirdim.  Parfümümü  birkaç kez sıkıp odadan çıktım.  Sırt  çantam biraz ağırdı. O nedenle iplerinden tutarak ağırlığı dağıttım.  Kerem'in kapısı  açıktı o nedenle başımı uzattım. Ve müsait olduğuna karar kıldıktan sonra içeri girdim. Gri V yaka tişört, siyah pantalon ve siyah gözlük. O kıyafetlerin içinde öyle yakışıklı  gözüküyordu  ki anlatmaya  ne kelimeler  ne de nefesler  yeterdi.
"Ben hazırım "
Cüzdanını ve telefonunu cebine  tıkıştırdı. 
"Hadi gidelim. "
Askılıkya duran siyah ceketini  ona giydirdim. Bu sırada kokusu başımı döndürmüştü. Islak toprak kokusu gibi huzurlu ama bir o kadar da sert. Koluna girdim ve birlikte  merdivenleri inmeye  başladık. Can  ikimizi  görünce ıslık  öttürdü. Utanarak başımı önüme  eğdim. Kerem ise seslice güldü. Allah'ım sana geliyorum.
"Bu ne şıklık çifte kumrular. Nereye böyle ?"
Bizi hala sevgili sanıyordu.
"Sevgilimi  yemeğe götürüyorum. Malesef herkes senin gibi odun  olamıyor. "
Alttan alttan soktuğu  lafa  Can aldırış  etmedi. Benim ise hoşuma giden şey sevgilim kelimesiydi.
Yağmur hafif çıkan karnı ile yanımıza ulaştı ve kulakları tırmalayan tiz ses ile Can'a çemkirmeye başladı.
"Utan  utan .  Bak Kerem' e bir kere üzüyor mu Zeynep'i . Dışarı çıkıyorlar. Evdeyken de hep beraberler. Sen bir de baba olcan. Tek yaptığın kızımız  olsun bizim demek. Yazıklar olsun sana Can"
Kerem yanımda kıs  kıs  gülerken  ben de hafifçe tebessüm ediyordum. Can ise kendini  çoktan savunmaya geçmişti  bile.
"Ben siz üşümeyin  diye götürmüyorum  yoksa ohooo "
Can'ın işi kıvırmaya  çalışması Yağmur'u daha da sinirlendirdi. Ve en sonunda  hormonların verdiği etkiyle ağlamaya başladı.
"Sen zaten beni sevmiyorsun "
Buna göz devirdim. Kerem de hafifçe kolumu  dürttü.
"Biz gidiyoruz  Can. Allah sana kolaylık versin "
Can başını  yavaşça salladı. Birlikte ilerlemeye başladık.
"Zeynep araba kullanmayı biliyor musun?"
"Evet neden ki?"
Gülümsedi .
"O zaman benim arabam ile gidiyoruz "
Kerem'in arabasını kullanacaktım. Garajın önüne geldiğimizde  şoför anlamış gibi arabayı yanımıza getirdi. Siyah  son model arabaya uzaylıymış  gibi baktım. Bu kadar parayı nereden buluyorlardı ? Şoför koltuğuna geçip Kerem'i bindiren  adamı izledim. Kerem öne oturdu ve kapıyı kapattı. Önce emniyet. Kerem'in kemerini bağlamak  için ona doğru uzandım. Baş döndürücü kokusu burnuma ulaşınca biraz gözlerimi kapadım. Emniyet kemerini yavaşça takıp  kendikimi  de takmaya başladım.
"Çok güzel kokuyorsun "
Anı gelen itirafla  az  kalsın direksiyon hakimiyetimi  kaybediyordum. 
"Sen de " dediğimde  gülmeye başladı.
Sinirle konuştum
"Neden gülüyorsun  ya?"
"Komiksin ufaklık "
O ufaklık sana aşık dedim içimden.  Ve bir kez daha  onu  tanıdığım için şükrettim.  Her ne kadar o başkasına aşık olsa da. Bu akşam çok uzun sürecekti. Tek dileğim mutluluktu. Tabii şartlar buna ne kadar izin verir ise.

Selamlar hepinize. 
Bir önceki bölüme gelen yorumlar o kadar güzeldi ki dayanamadım bir bölüm daha atmaya karar verdim. Ama bu bölümde   de Kerem hakkında bir şeyler yok. Ama Zeynep'in büyük itirafı var. Zeyker  hakkında büyük gelişme. 15. Bölümü  geçmenin verdiği mutlulukta  şu ana kadar yanımda olan herkese  çok teşekkür ediyorum.  İyiki varsınız. Nice mutlu 15 bölümlere. Artık aralarında  bir şeyler olmalı diyen okuyucularımı  dikkate alarak bu bölümi  yayımlıyorum.  Yarın köye gidiyorum  ve cumartesi  falan döneceğim. Kendinize iyi bakın. Yorum  ve oylarınızı bekliyorum. Hepinize musmutlu  bayramlar.
Bu arada bu bölüm spoiler kraliçesi  İdilciğime  ithafen yazılmıştır. İyiki varsın canımm♡

SENİ GÖRMEDEN SEVDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin