BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR)

ÇİKOLATA PARTİSİ

Burcu;
"Çınar abi Defne abla siz sevgilimisiniz eğer sevgilisiyseniz birbirinize çok yakışıyorsunuz."

Az önce hıçkıra hıçkıra ağlayan kız bizimle iyi anlaşmıştı ve ben burcuyu çok sevmiştim onu evlatlık bile alırım doğrusunu söylemek gerekirse Çınar bana şaşkın gözlerle bakıyordu tabi aynı şekilde bende ona bilmiş kız.

Ben;
"Hayır biz Çınar abin ile sadece arkadaşız ben başka birisiyle nişanlıyım."

Çınar;
"Defne ablan doğru söylüyor hem evlilik bana göre değil ufaklık sevgili felan bize göre değil."

Dedi ve sandalye ye biraz daha yayıldı o sırada Fırat görüş alanıma girdi gözleri ile bizi arıyordu beni görünce şaşkın bi şekilde bana ve Çınar a bakıyordu yanımıza gelmişti bu kız kim neyin nesi burda ne işi var kesin aklından bunlar geçiyordur buna adım kadar eminim Fırat benle Çınar a soru sorarcasına bakıyordu ne dicektim ki ben ona tabikide doğruyu anlatmaktı.

Fırat;
"Bu pasaklı kız kim."
Bana sinirli olduğu herhaliyle belliydi onu çok üzmüştum ondan özür dilemeliydim bundan sonra ondan  bişey gizlemek yok.

? Hep öyle diyorsun Defne kendini kandırmayı bırak.

! Haklısın iç ses kimi kandırıyorum ki ben kendimi kandırmaktan başka ama bu sefer söz hicbisey saklamıcam.

Dünya ya geri dönüş yaptım.

Burcu;
"Yakışıklı abi bikere ben pasaklı değilim."

Ben;
"Canım otur sana herşeyi anlatıcam."

Çınar;
"Otur kardeşim."

Dedi ve yana kaydı tabi Fırat oturdu ona baştan sona herşeyi anlattım.

Ben;
"Senden ayrıldıktan sonra sahile geçtim sonra Çınar geldi daha doğrusu ben çağırdım sonra ağlama sesi duyduk burcu oturmuş ağlıyordu felan aç olduğunu anladık ilk önce onu buraya getirdik sonra da kıyafet alacaktık ve evine götürcektik."

Ben bunları diyince Fırat ın kaşları çatıldı sonra da kendisini düzeltip.

Fırat;
"Peki o zaman Avm var burda oraya gidiyoruz."

Dedi ve Çınar hesabı ödeyemeden Fırat onun yerine ödedi Fırat o varken hesabı kimseye ödetmezdi her neyse işte ben ve burcu Fırat ın arabasına bindik Çınar da kendi arabasına bindi ve buraya yakın bi avm ye sürdü.

Fırat;
"Senle sonra hesaplaşacağız başbelasi."

Ben;
"İstediğin zaman hesaplaşırız."