EXO İLE HAYALLER

KRİS ILE HAYAL ET

Geçen gün yan masada oturan öğrencilerin konuşmasına kulak misafiri olmustun ve basketboldan konustuklari icin basketbolda en iyi benim demistin. Onlarda sana okulun en gözde öğrencisi olan Kris'i söylemişti. Sonraki günlerde ise bu Kris'in kulağına gitmis ve sana teke tek maç teklif etmişti. Tabi ki tüm okul okul tarafindaydi. Yakışıklı olmasindan ziyade okulun sahibinin oglu olması en etken nedendi. Suan ise en yakın arkadaşın ile birlikte maçın olacağı spor salonuna dogru ilerliyordunuz. Spor salonuna yaklaştıkça kris'e olan tezahüratlari daha net duyar oluyordun. Girişten adımını attigin anda ilk once Kris sonra tüm spor salonundakilerin görüş alanına girdin.

- Bu cılız halinle beni yeneceğini mi sanıyorsun ufaklık?

+ Oyun sonunda sonuçları görünce bana ufaklık demenin pişmanlığını yasacaksin ve o yüz ifadeni heyecanla bekliyorum.

Samimi olmayan bir kahkaha atarak;

- Eminim öyledir. Diyip topu sana atıp başlaman için işaret etti.

Oyun aynı heyecanla devam ederken tam topu potaya atacakken arkandaki nefes ile irkildin ve tam arkani donecekken Kris'in elinden topu alması sayı alması aynı anda olmuştu.
Hala potaya atış yapmaya çalışırken aklında sadece " Neden dikkatimi dağıtabildi ki?" sorusunu düşünmeden edemiyordun.

Maç sonlanmisti ve sonuç istediğin gibi degildi. 3 - 2 maçı Kris almıştı. Kris'in başarılı olduğu zaten ortadaydı ama yinede onunla teke tek maç yapıp yenmek istemistin.

- Yüzümdeki pişman ifadeyi begendin mi ufaklık?

+ Kapa çeneni. Dedikten sonra o sinirle sınıfa ilerlemeyw başladın taki bir el bileğini tutana kadar

- Hey! Bu kadar abartılacak bi durum yok.

+ Sana göre bırak şimdi bileğimi

Tam tersi bileğini daha sıkı tutup seni okulun dışına sürüklemeye başladı ( çok mu klasik oldu ne ). Seni arabanın ön koltuguna oturtup kendide yan koltuğa geçip arabayı sürmeye başladı. O kadar gergindin ki nereye gittiginizi bile sormamistin. Yada bunun baska bir nedeni vardı. Ondan hoşlanıyordun. Bunu daha önce düşünmüştün. Ona karşı olan zaafına baska bir neden bulamıyordun. Araba durduğunda etrafına bakindin uçurum gibi bir yerdi.

- İn!

+ Hı?

- İn dedim!

Hizlica arabadan inip arabanin kaportasina oturdun oda yanina gelip oturdu.

- İcindeki şeyi bu stresinin ve gerginliginin sebebini bagir.

+ Suan mi?

- Başka ne zaman olacak hadi bağır.

Kendini toparladin ve içindeki sıkıntıyı ve umutsuzluğu bağırdın

+ SENİ SEVİYORUM KRIS WU!

Saskinca sana döndü ve

- Ne dedin sen ?!

+ Ne dedim?

- Ne dedin dedim sana!

+ Seni seviy..... 

"Seni öpmüştü"

Olan olayı anlamaya çalışıyordun ama olmuyordu. Çünkü bu Kris'in tarzıydi. O sadece yaşardı. Ama onun bu hareketi ile duygularinizin karşılıklı olduğunu anlamıştın.

Wuuuhuuuuu bn geldim. Biliyorum yazmiyorum yazamıyorum ama üzgünüm teog var :( Bölümde olaylar belki hızlı gelismitir ama bu sefer ilerletmek 1 sene sonra vs. yazmak istemedim. Umarim beğenirsiniz. Insallah guzel bir bölüm olmuştur. Bol ve iyi okumalar. Sizi seviyorum. Görüşmek üzere ❤