Sonsuz Kış (Final)

Start from the beginning
                                    

Şarapları ben kadehlere doldurmuştum. Kyran almıştı ve bana bakarak bir yudum içmişti. Bende ona gülümsedim. Şarabın tadı güzeldi. Keskindi ama hoş bir tat bırakıyordu.

Kyran " Bugün, bütün gün odamdaydım. Senin ile ilgili olan bu gerçeği sindirmeye çalıştım. Her an Adrian'ı öldürme emri verecek gibiydim. Sırf yaşaman için, Adrian'ı öldürtebilirdim."

" Bunu yapmana engel olurdum." dedim.

" Ruhun bile duymazdı, bundan emin ol. O Gona denilen cadıyı çağırtıp, öldürürdüm. Böylece sen yaşardın." Dedi ve güldü.

" Neden yapmadın ?"

" Yapsaydım, bu sefer bana çok kızardın. Hatta Adrian'ı geri döndürmek için kendini öldürürdün. Böyle bir son istemiyorum."

" Beni benden iyi tanıyorsun."

" Başka bir yol yok, biliyorum ama buna dayanamıyorum. Çözüm elimde ama yapamıyorum. Bu beni çok zorluyor, Deitra. Adrian kardeşim olabilir hatta ikizim. Fakat seni o kadar çok seviyorum ki, her şeyi gözden çıkarabilirim." Dedi ve kadehini bir dikişte bitirdi.

Şarabını kendisi koymuştu. Ben ise bardağımla oynuyordum.

" Kyran, bana olan aşkın sayesinde bu noktalara geldik." Dedim sessizce.

Kyran " O zaman neden Adrian'ı yaşamasını istiyorsun ?"

" Çünkü yaşamasını istiyorum. Onu zaten öldürdüm. Bir daha öldüremem ki!"

" Ah, kendisi o ölü gösterdi!"

" Ondan önce bir mahkûmdu. İftiralar yüzünden ceza alan bir prensti. Hayatını karartığım birisinin, tekrardan hayatını karartamam. Ben bu değilim."

" Kendi yaşamını feda ediyorsun."

" Umurum da değil. Demek ki, benim hikâyem de burada bitecekmiş. Kimse kaderi değiştiremez."

" Delireceğim. Delireceğim! Gözlerimin önünde eriyorsun ve ben bir şey yapamıyorum."

" Başka konulardan konuşmaya ne dersin? Buna inanamayacaksın."

" Ne ? Adrian'ı öldürmeye mi karar verdin?" dedi ve gözlerimi devirdim.

" Beni yoruyorsun, Kyran. Gücümü sömürüyorsun."

" De bakalım."

" Babamla barıştım." Dedim ve dikkatle bana baktı. Şaşkın bir ifade vardı.

" Cidden mi ? Baban ile aranızda buzdan dağlar vardı."

" Kendisi affımı istedi ve bende affettim."

" Kalbin yumaşamaya başlamış, farkında mısın?"

" Ah, aşkım! Benim kalbim hep sert olarak hatırlanacak. Kalbi sert, hükmü sınırsız bir hükümdarım." dedim ve kadehimi bitirdim.

" Babanın hapisten çıkmasını istemiyorsun, değil mi?"

" Hayır! Cezasını çekmeli. Fakat kendisi torunlarıyla tanışmak istiyor."

" Çocuklar buna bayılacak." Dedi alay eder bir sesle.

" Dalga geçme! Babam çok iyi bir öğretmendi."

" Evet, öyleydi. Bak, öğrencisi olan ben şu an ne konumdayım."

" Belki Darien dedesini sever, öyle değil mi? Bakarsın, benim yapmadığımı yapar ve babamı baş danışmanı yapar." Dedim gülerek.

" Darien'in yapacağı işi tahmin etmek çok güç. Oğlum ileride benden çok daha büyük işler başaracak, bunu göreceksin."

Fırtına ÇiçeğiWhere stories live. Discover now