Sonsuz Kış (Final)

773 58 50
                                    

İşte final bölümü. Lütfen ama lütfen bölüm şarkısı ile okuyun. Bölüme çok uyuyor.

Bölüm şarkısı: Balmorhea - Remembrance

İyi okumalar! Veda yazım en altta olacaktır.

-----


Onlara gülümsedim. Buruk bir gülümseydi. Yaralı bir gülümsemeydi. Kaç yıl önceki Deitra'nın gülümsemesi karşılarındaydı.

" Ben seni affediyorum, baba." dedim ve birbirimize sarıldık.

Onu affetmiştim. Bunu yapmak zorundaydım. Ömür boyu küs kalabilirdim ama yorulmuştum. Kalbimi katı tutmak, beni yormuştu. Yine de direnmiştim. Hep de direnecektim. Asla pes etmeyecek ve yolumu çizecektim. Hedefime ulaşacaktım. Ben buydum. Beni ben yapan bu ihtirastı, bu hırstı, bu ideallerdi!

Babama sarılmayı bıraktım ve Adrian'ın yüzüne baktım. Babam eliyle gözlerini sildi. Adrian da derin bir nefes aldı.

Adrian " Konuşalım mı?" dedi sakince.

Kafamı salladım. Diyeceklerini duymaya hazır değildim. Bunu yapmak istemiyordum. Şu an değil. Şimdi değil. Belki ileride konuşmalıydık. Kendimi hazır hissettiğimde olmalıydı. Diyecekleri belliydi. Af isteyecekti ama ben bunu duymaya hazır değildim. En önemlisi onu affedebilecek miydim, bilmiyordum.

" Hayır, Adrian. Hazır değilim." dedim sessizce.

" Hazır olana kadar seni bekeleyeceğim." Dedi ve ayağa kalktım.

" Benim gitmem lazım."

Babam " Çok bile durdun sayılır. Sevgili kocan seni merak ediyordur. Deitra'm diye diye seni yüceltiyor ve kendisine saklamak istiyor."

" Evet, öyle. Onun en kıymetlisi oldum." Dedim ve Adrian manidar bir şekilde gülümsedi.

Adrian " Herkesin en kıymetlisi oldun, Deitra. Sadece Kyran'ın değil." Dedi ve gülümseme sırası bendeydi.

" Ünvanlarıma en kıymetliyi de ekleyeceğim." Dedim ve yanlarından ayrıldım.

Hafiflemiş olarak yatak odama gelmiştim. Kyran koltuğun üstünde oturmuş ve beni bekliyordu. Beni tepeden tırnağa süzmüştü. Sonra yanıma geldi ve sarılmıştı. Saçlarımı kokluyordu ve minik bedenimi sarıyordu. Sanki beni içine sokmak istiyordu. Bende ona sarıldım. Sırtını okşadım. Korkusu hüznü ile karışmıştı. İçten içe onu yiyordu.

" Korkma. Ben senin yanındayım." Dedim sessizce.

Kyran " Korktuğumu kim söyledi ki? Ben Kyran'ım ve hiçbir şeyden korkmam. Ölümden bile korkmam." Dedi kibirli bir sesle.

" O zaman hiçbir şeyden korkma, İmparator."

" Sen korkuyor musun ?"

" Hayır. Korkmuyorum. Sonuçta ben korkusuz bir adamın eşiyim. Benimde korkusuz olmam gerekir hatta benimde ölümden korkmamam gerekir." dedim ve birbirimizin yüzüne baktık.

Buz mavisi gözleri sanki beni ilk defa görüyormuş gibiydi. Yüzümü ezberliyormuş gibi bakıyordu. Ona gülümsedim. Beni gülümseyerek ezberlemeliydi. Yüzümü hep gülümseyerek hatırlamalıydı. Ben onu soğuk yüzü ile ezberlemiştim. Savaşlarında aklıma o soğuk yüzünü getiriyordum. O soğuk yüz, özlemimi artırsa da aşkımı kuvvetlendiriyordu.

Kyran " Ben sensiz ne yaparım, Deitra?"

" Bensiz de güçlü olursun, aşkım. Hem ben bugün çok iyiyim. Hadi, balkonumuzda şarap içelim." Dedim ve beraber balkonumuza geçmiştik.

Fırtına ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin