İçimdeki Canavar

409 41 70
                                    

Bölüm şarkısı ile beraber okuyun. Yorumları merakla bekliyorum ! İyi okumlar :) :)

---

Olysa'nın mezarının bulunduğu yere gelmiştik. O kadının mezarının ıssız bir yerde olmasını istemiştim. Gören birinin burayı sahipsiz bir mezar sanacaktı. Atımdan indim ve mezara baktım. Diğerlerini arkamda bırakarak ilerledim. Olysa'nın mezarının yanında küçük bir mezar daha vardı. Bir an içim düğüm düğüm olmuştu. Bir bebeğin yerleşebileceği bir mezardı. Ayrıca minik bir sandıkta vardı. Sandığın bulunduğu tarafa diz çöktüm ve ellerim titreyerek sandığı açtı. İçinde bir mektup vaardı. Mektubu aldım.

Kyran " İstersen, ben okuyabilirim."

" Hayır, bu mektubu okuyabilirim." dedim.

" Oku o zaman. Dilerim ki, korktuğumuz şey ile karşı karşıya değilizdir."

" Merhaba Leydim!

Anlaşılan beni ciddiye aldınız ve bu mektubu okumak için mezara geldiniz. Ufak bir şaşkınlıkta yaşamışsınızdır. Sonuçta bir mezar bekliyordunuz ama karşısınız da iki mezar var. İkinci mezarın sahibini öğrenmek ister misiniz? Aslında sizin gibi zeki bir kadın bunu tahmin etmiştir. Yine de bunu yazmak zorundayım. O mezarın sahibi, bebeğiniz! Canınızdan çok sevdiğiniz, biricik oğlunuz, Felix! Bana inanmıyorsanız, cadı güçlerinizle anlayabilirsiniz. Toprak bunu doğrulayacaktır. Tabii bebeği mezarından çıkartabilirsiniz fakat tanıma olasılığınız az diye düşünüyorum. Sonuçta bedenlerimiz toprakta hemen değişiyor. Bu krallığın toprakları sihirli olduğu için, bedeni çabuk emiyor. Fakat bebeğinizi enerjisinden tanıyabilirsiniz.

Şimdi beni masum bir bebeği öldüren zalim birisi olarak görüyorsunuzdur. Fakat sizde öyle yaptınız! Leydi Olysa'nın bebeğini öldürdünüz ve ona şu an yaşadığınız acıyı yaşattınız. Fakat o kız şanslıydı. Çünkü kısa bir süreden sonra bebeğine kavuştu fakat sizin kavuşmanıza zaman var. Sizi öldürmeyerek bu acıyı sonsuza dek çekmenizi sağlayacağım. Ömrünüz boyunca, evlat acısı çekeceksiniz. İçiniz her daim acıyacak. Size böyle bir ders vermeyi uygun gördüm. O kadına yaşattığınız acıyı bir ömür çekin istedim. Adaleti böyle sağladım. Adaletin kılıcı oldum!

Şunu bilin ki, oğlunuz hiç acı çekmedi. İlk önce onu kucağıma aldım ve yüzüne baktım. Bana, sizin gözlerinizle baktı. Bakışlar, sizi masum halinizde hayal ettiğim bakışlardı. Onu alnından öptüm sonra da gözümün önündeki suikastçıma verdim. Minik bir hançer, o minik kalbe saplandı. Ardından Olysa'nın yanına gömdürdüm. Böylece Olysa, sizin bebeğinizi de alarak rahat uyuyordur.

Şunu bilin ki, bundan sonraki çocuklarınıza asla kaçırmayacağım. Hatta çocuğunuz olmaması için engellemeyeceğim. Evet, o bitkileri ben koydurdum. Çocuğunuz olmazsa, Olysa'nın intikamı alınır dedim. Fakat siz o bitkileri kaldırdınız. Bende ilk bebeğinizi kaçırmayı planladım. Sanırım bu planım daha etkili oldu. Sizi bu acıyla cezalandırdım. Bebeğinizin ölüm nedeni, sizin zalimliğinizdir. Bunu asla unutmayın.

Ben kötü birisi mi oldum? Sanırım, evet. Fakat olmak zorundaydım. Sizdeki canavarın durması içindi. Canavarınız durmalı ve kalbiniz bu acıyla yaşamalı. Bundan sonra daha sık olacağım. Olysa'nın ailesinin benden istediği gibi, adaleti sağlayacağım. Basit bir hancı, benden adalet istedi. Yüzümü görmedi fakat kızının mezarında adalet diledi ve onu duydum.

Dilerim ki, bir gün karşılaşırız ve tüm bu olanlardan dolayı birbirimize hesap sorarız. Şunu bilin ki, bebeğiniz sizin her zaman yanınızda olacak. Prens Felix, her daim annesini izleyecek.

Fırtına ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin