"Haklı olabilirsin.." dedi Theo başını sallayarak. Saf bir büyülü yaratıksa elbette böyle bir şeyin olması imkansıza yakındı. "Onlar denge sağlamak için varlar ama amacından sapanlar her zaman vardır. Geçmişte bunun birçok örneği de var."

"Öyle ama.." dedi Pathenia yüzünde sıkıntılı bir ifadeyle. "Ben.. daha önce hiç karşılaşmadığımız bir şeyin geldiğini hissediyorum Theo. Ve bu şey iyi işler peşinde değil."

Theo o sustuktan sonra sessiz kalarak onun dediklerini enine boyuna düşündü. Aslında Pathenia'nın dediklerine uyan tek kişi vardı.. Rein. O ne büyülü yaratıktı ne de insan.. ancak büyünün dengesini yerle bir edebilecek bir potansiyele sahipti.

Ama tabi ki o değildi! O olsaydı Theo ya da Cynan ya da Elosar'daki başka bir büyücü mutlaka bunu fark ederdi. Hem Pathenia'nın hissettiği anladığı kadarıyla bilinci olan bir şeydi, Rein daha bilerek büyü yapmayı beceremiyordu ki!

"Ne düşünüyorsun?" diye sorarak aralarındaki sessizliği bozdu Pathenia.

"Bilmiyorum.." dedi Theo. "Buna hiç hazırlıklı değildim. Merak ettiğim şey neden benim hiçbir şey hissetmediğim? Sorun Elosar'da değil Saleran'da olsa bile şimdiye fark etmem gerekmez miydi? Kaç gündür buradayız.."

"Bu öyle sürekli olan bir şey değil Theo" dedi Pathenia. "Sanki dikkat çekmemeye çalışıyor.. Hatta bu yüzden uzun bir süre emin olamadım, uyduruyorum sandım. Siz geldiğinizden beri bir şey olmadı bu yüzden hissetmemiş olmalısın. Ama Elosar'da da hissetmediysen.. kaynağın buralarda olduğunu düşünebiliriz."

"Bu konu hakkında elinde başka ne var?" diye sordu Theo başını sallayarak. "Ne biliyorsan ya da neyden şüpheleniyorsan bana anlat. Dediğin kadar kötüyse felaketle sonuçlanmadan önce önlemler almalıyız."

"İşte bu da diğer kötü haber.. elimde başka hiçbir şey yok. Az önce sana bildiğim her şeyi anlattım.."


****


Cynan babasının odasına girdiğinde babası gülümsemişti.

"Akşam yemeğinden önce gelmenize sevindim oğlum, hoş geldiniz" dedi babası ayağa kalkıp Cynan'a hızlıca sarılarak. "Rein nerede?"

"Onu odaya gönderdim" dedi Cynan. "Konuşmamız gereken şeyler var baba."

"Ne oldu?" diye sordu Theo kaşlarını çatarak.

"Önce oturalım" dedi Cynan ve babasına yerine geçmesini işaret etti. O oturduktan sonra karşısına geçti ve anlatmaya başladı.

"Rein yorgun diye biraz yavaş gidince gece ormanda konaklamak zorunda kaldık. Yuran'ın sesine uyandım ben. Raviel'e birileri geliyor falan diyordu. Kalkmasaydım ikisi beraber adamlara ne yapardı onu bilmiyorum da-"

"Ne adamları oğlum? Biri mi saldırdı?"

"Hayır baba" dedi Cynan. "Sıradan haydutlardı. Hırsızlık yapmak istediler. Ben kalkıp perileri durduğumda çevremizi sarmışlardı. Ama onlar önemli değildi baba, onların arkasından bir kadın geldi ve kendine bilge denildiğini söyledi."

"Sonra? Kimmiş bu kadın?"

"Bilge dedi baba.. öylesine biri değildi hani şu her şeyi bilen bilgelerden biriydi, gerçek olanlardan."

"Sen ciddi misin!?" diye bağırdı babası şaşırarak. Cynan başını salladı. "Arasan bulunmaz onlar.. nasıl sizin karşınıza çıktı?"

Cynan da onunla aynı şaşkınlığı paylaşıyordu. Üstünden zaman geçmesine rağmen hem de.

KIZIL EJDERİN UYANIŞIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora