27. Olur Enişte Olur

45.2K 2.8K 228
                                    

Keyifli okumalar......

...

Karakoldan döndükten sonra bir duş alıp bebeklerini emzirmesiyle rahatlamıştı Aslı. Kocasıyla tek bir kelime dahi etmemişti. Hâlâ gergin bir tel aralarında duruyordu ve bu karakola düşmeleri de tuz biber olmuştu. Kızını yatağına yatırıp odasına döndüğünde Yiğit'in uyuduğunu fark ettiğinde ise tüm sinirleri tekrar kabarmıştı. Hırsla örtüyü çekip altına girdiğinde bile uyanmayan bir adama aşıktı. Lanet olmalıydı öküzlere duyulan aşka ama duyulmuyordu işte. Boşu boşuna seviliyordu.

'Allah'ım iyi ki bizi ince ruhlu yarattın. Bu kadar kütüğümsü olsam dünyaya fazlayım derdim. Benim adım Aslı! Ben de bu adamı hizaya getireceğim ama.'

Yastığa başını sertçe bıraktı ama o kadar yorgundu ki hemen uykuya dalmıştı.

...

Yiğit için aynı şeyler söz konusu değildi. İlk defa karısını alt etme yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Bundan aldığı hazzı saklamıyor, yarım ağız geziyordu. Kendine bakmayan kadının yanından geçerken yanağından makas almayı bile ihmal etmemişti.

Aslı'nın yüzündeki gülüşü biliyordu, tanıyordu ama bu sefer korkmuyor, ne yapacağını görmek için sabırsızlanıyordu.

Toplantının tam orta yerinde müdürlerini dikkatle dinlerken masanın üzerindeki şahsi telefona düşen bildirimle bir anda koptu Yiğit olduğu yerden.

'Aslı'm' yazını görünce hemen açmıştı mesajı. Acar açmaz da ekrandaki görüntüyle gözleri dehşetle açılmış hemen telefonu kapatıp ters çevirmişti. Bedenini basan ateşin altında kavruldu o an.

'Ya sabır," dedi içinden.

Konuşan beylere ve bayanları dinlemek artık çok zordu. Aslı fotoğrafı gördüğünü de görmüştü. Bir titreşim daha aldı masadaki telefondan. Bakmaya can atıyordu ama etrafından birinin görme olasılığı da onu deliye çeviriyordu.

Çünkü Aslı çıplaktı!

Çünkü Aslı bir jakuzinin içinde çırıl çıplaktı.

Çünkü Aslı'nın içinde olduğu jakuzinin içi gül yapraklarıyla doluydu.

Çünkü Aslı Yiğit'in mabediydi.

Ve özlemişti.

Dayanmayıp telefonu çevirdi ve kimsenin göremeyeceği şekilde kendine yaklaştırdı. İki adet dolgun göğüs ve kabarmış göğüs uçları... Öyle olmalıydı belki de. Gül yapraklarıyla kapatılmış ağzına layık pembelikleri öyle hayal etmişti. Toplantı da... On kişinin içinde. Alnından da ter akmış olabilirdi.

"Neden cevap vermiyorsun, erkeğim?"

Mesaj da aklını bir tık sallamıştı sanki. Gözlerinin yuvalarında dönmesinin nedeni Aslı idi. Yerinde huzursuzca kıpırdandı adamcağız. Bu yapılır mıydı? Hem de toplantının ortasında...

"Erkeğin, öyle mi?" diye yazıp yolladı Yiğit. Holding batsa gözü görmeyecekti artık. Kopmuştu olduğu yerden. Elinde telefonla, bir patronun nasıl ergene dönüştüğünün resmiydi Yiğit.

"Errrkeğimmm. Çok özledim seni. İkimiz için bir rezidans kiraladım biliyor musun? Hiç baş başa kalamıyoruz. Uzun zaman oldu. Tenimi özlemedin mi? Ben seni özledim ama... içimde dinmeyen bir ateş var Yiğidim. İçim yanıyor... Tam senin istediğin gibi."

Mesajın sonuna koyduğu o dil emojisi de olmasaydı keşke. Adamın dili ağzı içinde anlamsızca birkaç tur döndü. Yaktı. Aslı Yiğit'i marmara çırası gibi yaktı. Toplantı kiminleydi... Kimler vardı odada... Yiğit kimdi ki, yanında Aslı yoksa... Aslı'nın tadını alamıyorsa...

Yaparım Bilirsin -Tamamlandı- GSA serisi 1. Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin