Ana Yemek: Korku

Part 24

Telefonumun sesiyle irkildim. Anladim ki evren uyumami istemiyor. Oflaya puflaya telefona uzandim. "Sen uyu ben bakarim." Dusunceli sevgilim yaa."Ciddi misin? Seni seviyorum!" Minik bir opucuk kondurduktan sonra uyumaya devam ettim. Demir telefonu acmisti ile. Uyuyordum ama hala dalmadigim icin sesleri duyuyordu tabii. Dinlemeye basladim."Gunaydin. -Hayir uyuyor daha. -Olabilir. Uyandiginda sorarim. -Tamam dostum gorusuruz." Arayanin Batuhan oldugu belliydi. Acaba ne demisti? Neyi bana soracakti Demir? Ben bu merakla uyuyabilir miyim sizce? "Ne olmus?" "Sen ne ara uyandin merakli." Guluyordu. Boyle normal zaman gecirmeyeli cok olmustu."Merakliyim tabi. Ne dedi?""Gol evine gidelim diyor.""Gol evi mi?" Neresiydi orasi? Kimin eviydi? Ama kulaga hos geliyor."Batuhan'inmis. Huzurlu bir haftasonu gecirelim diyor. Hem icer hem sohbet ederiz falan." Gidelim diye yalvaran gozlerle bakiyordu resmen. Onun bu cocuksu ve tatli haline guldum ve basimla onayladim. Sonra kalkip pencereyi actim ve masamin uzerindeki paketten bir sigara alip dudaklarima koydum. Cakmagimi cakip sigarami yaktim. Derin bir nefes aldiktan sonra disari ufledim. Demir sigarayi dudaklarimdan alip sondurdu. "Demir yapma bunu bir daha." Artik bikkinlik gelmisti e bunu elimden geldigince belirtmeye calistim. "Icme su seyi. Eline bicagi alip kendini desmenden farksiz.""Off alakasi yok." Pakete uzandim. Yeni bir tanesini yakacaktim. Demir bilegimden tuttu."Hayir dedim." Artik sinirlerim bozulmaya baslamisti. "Neden? Tadim bozuluyor diye mi?! Ozgur'un ruhu icindeyken anlatmisti." Gozleri kocaman acilmisti. Sesi daha gur ve yuksek cikmaya basladi."Ve sen de buna inandin mi? Duygunun sigarayla ne alakasi var! Hem oyle birsey olsa bile ben boyle birsey dusunur muyum sence?! Ne yapmak istiyorsan onu yap!" Odanin kapisini carpip cikti. Sinirden gozlerim dolmustu. Inadina yeni bir sigara yakmistim. Yatagima uzandim. Kullugu karnima koydum ve bilgisayardan Justin Bieber - Nothing Like Us sarkisini actim. Nedenini ilmiyorum ama bu sarki beni cok etkiliyordu. Hem agliyor hem sigarami iciyor hem de bundan vicdan azabi cekiyordum. Ama cok karismaya baslamisti bu konuda. Sigaram bittikce yenisini yakiyordum ama doymuyordum. Karnimin ac oldugunu dusundum. Asagi indim ve Demir'in suratina bile bakmadan dolaptan bir sandvic aldim. Masaya oturup yemeye basladim. Resmen agzima tikiyordum. Cok aciktigimi farkettim ama doymuyordum. Sandvic bitince tekrar dolaba gidip yeni bir sandvic aldim. Onu da mideye indirmistim ama dogmuyordum. Dolabi actim ve kocaman meyva kasesini aldim. Icinde 5 kiloya yakin meyve tasiyacak kadar buyuk olan kaseyi alip yere coktum e yemeye basladim. Yedikce acligim cogaliyordu. Midem agzina kadar doluydu ama actim. Cok actim. Omzumda bir el hissettim. Arkami dondugumde Demir endiseli gozlerle bana bakiyordu."Iyi misin?" Kaseyi alip masaya koydu. Beni kaldirdi. Kalkmamla midemin bulanmasi bir oldu. Kosarak tuvalete gittim ve cikardim. O kadar sey yedikten sonra midem kaldiramamisti tabi. Dislerimi de fircaladiktan sonra disari ciktim. Tuvaletin oldugu koridorun sonu salona baglaniyordu. Perdesi acikti e iceri gunes isigi giriyordu. Ama hayatimda boyle bir isik gormemistim. Gozlerimi acitiyordu. Ellerimle gozlerimi kapadim."Kapat sunu kapat!" "Tamam kapatiyorum." Sesi cok korkmus gibiydi. Kapattiktan sonra yanima geldi. Ellerimi gozlerimden cekti. "Iyi misin bebegim?" Ikimizde yaptigimiz kavgayi unutmustuk. Aglamaya basladim."Bilmiyorum. Nasil oldugumu bilmiyorum. Cok acim ama dogmuyorum. Ve perdedeki delikten gelen gunes bile gozlerimi acitiyor!" Demir gidip perdeyi duzeltti ve yanima geldi tekrar. Guclu kollariyla beni sardi. Ben de onun boynuna sarilip aglamaya devam ettim. Ama degisik bir koku geliyordu. Asik oldugum adamin kokusunu bastiran bir koku. Beni kendimden geciren bir koku. O kokunun sivi halini agzimda hissetmeye basladim. Kokusu kadar tadi da guzeldi. Sicak ve yumusak. Acligim yokoluyordu."Hey. Hey!" Demir omuzlarimdan tutup itmisti beni. Elleri hala omzumdaydi ve boynundan kanlar akiyordu. "Bunu ben mi yaptim?" Gozlerim dolmustu ve soktaydim. Az once hissettigim yumusak tat ve koku Demir'in kani miydi? Aman Tanrim! Neye donmustum ben boyle?! Demir cevap vermiyordu. Boynundaki kanlari gordukce kendimden geciyordum. Kosarak odama ciktim. Gozlerimi acitan gunes isiklarinin girdigi pencereyi kapattim ve perdeyi cektim. Kapiyi kapattim ve goz yaslarima daha fazla hakim olamadan yatagima oturdum. Aglarken gozum aynaya takilmisti. Kafami kaldirip kendime baktim. Dudagimdan ceneme dogru kan akiyordu. Butun cenem kanla kaplanmisti ve bir-iki damla boynuma dogru suzulmustu. Hemen banyoya gidip dusa girdim. 1 saat sonra ciktim ve giyindim. Odama tekrar dondugumde Demir yatagimda oturuyor ve bana bakiyordu. Boynu tamamen iyilesmis leke bile kalmamisti. Calisma masamin yanindaki sandalyeyi cekip Demir'den olabildigince uzak bir yere oturdum. Ona zarar vermistim ve tekrar zarar vermekten korkuyordum. Kollarini acmisti."Buraya gel." Yuzundeki sefkat ve yalvarisa dayanamazdim. Yanina gittim ve nefesimi tutup ona simsiki sarildim. Aglamaya baslamistim."Sen dustayken kapsulle ilgili biraz arastirma yaptim. Eger boyle birsey oldugunu bilseydim yemin ederim seni hayata dondurmek icin baska bir yol bulurdum. Ozur dilerim." Kucagina oturdum ve yumusakca onu optum. Dislerim sanki biri zorla cekiyormus gibi aciyordu ama bastirmaya calistim."Neymis peki?""Kapsul lanetli bir objeymis. O kapsul sayesinde geri gelen kisi en buyuk korkusuna donusurmus. Ve senin de en buyuk korkun vampirmis ki vampire donustun." kendimi oldurmek istiyordum ama bunu ona belli etmemeliydim. Sorun yokmus gibi davranmali ve onu daha fazla uzmemeliydim. "Sansliyiz ki en buyuk korkum orumcek degil." Kendimi zorlayarak gulumsedim. Ama gercekci olmaliydi ki Demir de bana gulumsedi ve burnumdan optu. Tekrar aglamaya baslayacagimi hissettigim an kafami dagitmam gerektigini anladim."Gol evine gidecektik. Hadi sadece 2 saatimiz kaldi hazirlanalim." Elinden tutup ayaga kaldirdim. "Bebegim baska bir zaman gideriz." vicdan azabindan oluyor gibiydi. Onu dinlemedim. Onu neselendirmem lazimdi ve bunu nasil yapacagimi cok iyi biliyordum. Dolabimdan iki bikini takimi aldim ve Demir'e dogru uzattim."Hangisi?" Pis pis siritiyordum. O da siritmaya basladi."Bilmem ustunde gormem lazim." Uzerimdeki herseyi cikarip bikinilerden birini giydim."Nasil?""Cok guzel. Ama digeri daha guzel gibi." Kucuk bir kahkaha attiktan sonra diger takimi giydim. "Bu daha guzel kesinlikle." "Tamam o zaman. Hadi sen de ustunu giyin yiyecek falan hazirlayalim." bir an aklima benim icin gerekli olmadigi gelmisti. Suratim asildi ama hemen toparladim."Tamam bebegim." Odadan cikti. Dolaplarimi karistirip gunes gozlugumu buldum. Sansliyim ki en siyah olanini almistim. Gozlugu sacima taktim. Demir'e seslendim."Askim hazir misin? Yiyecekleri disardan alacagiz cunku usendim hazirlamaya.""Geliyorum bebegim." Siyah gozlukleriyle asagi indiginde kendimden gecmistim. O an uzerine atlayip sevisesim geldi ama kendimi durdurdum hemen. Yanima gelip belime sarildi ve kulagima fisildamaya basladi."Seninle bir anlasma yapacagiz. Ben senden beslenecegim sen de benden. Birimiz bunu teklif ettiginde itiraz etmeyecegiz. Soz mu?" Itiraz edecektim ama kavga cikacak diye korktum ve sadece kafami asagi yukari salladim. "Pekala o zaman. Once ben." Bir elini alnima digerini kalbime koymustu. Resmen beslenmem icin beni zorunda birakmisti. Yine delici bir aci ve beyaz isiktan sonra sira bana gelmisti. Boynunu yana egdi. "Sey. Ben az once yanlislikla isirdim ya seni doydum ben." "Oyun bozanlik yapma prenses." Teslim olmustum. Parmaklarimin ucuna kalkip boynuna uzandim. Once optum sonrada isirdim. Agzima dolan kadifemsi ve muhtesem his beni benden almisti. Bir sure sonra kendime gelip cekilmistim. "Tadin cok guzel." Resmen uzulerek soylemistim. Ama dogruydu. Tadi cok guzeldi. Kan iciyordum. Eskiden olsa bunu duydugum an kusardim. Ama simdi hersey daha farkliydi. Gol evine gidecektik. Melda ve Batuhan'in yanina. Kim bilir onlara ne yapacaktim.