Part 6

4.3K 160 14
                                    

Bip. Bip. Bip. Alarmımın iğrenç sesiyle uyandım. Sabahın köründe okul olmasına küfrederken rüya görmediğimi farkettim. Demir hayatıma girdiğinden beri ilk defa rüya görmediğim bir gece geçirmiştim. Bana herşeyi anlattığı için artık rüyalarıma girme gereği duymuyor muydu? Yoksa başına birşey mi gelmişti? Düşüncelerim telefonun mesaj sesiyle bölündü. Rehberimde kayıtlı olmayan birinden gelmişti mesaj. Tek yazan '''Öl'' dü. Tedirgin olmuştum ama yeterince korkutamadı. Aradım. Numara kullanılmıyormuş. Mesaj daha şimdi geldi nasıl olurda numara kullanılmaz. Demir'e anlatmam gerektiğini düşündüm. Hızlıca hazırlanıp okula gittim. Demir'i arıyordum. Her yere bakıyordum ama bulamadım. Bir anda sırtımda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde demir'in sırıtan yüzüyle karşılaştım. 
''Erkencisin.'' Eski soğuk tavırlarından eser yoktu. Aslında bu güzel birşey, umarım bu şekilde devam edebiliriz. Onun için her türlü şeye katlanabilirim. Korkumu çekip almasına bile.
''Evet. Aaa Selin'le kavga ettim apar topar çıktım işte hehe.'' Bu anı bozmak istemiyordum. Gidişat muhabbet edip eğleniceğimizi daha sonra dersi ekip bütün gün gezeceğimizi ve günün sonunda beni eve bıraktığında kapını önünde öpüşeceğimizi gösteriyordu. Böyle birşeyi nasıl engelleyebilirim!  
''Yalan söylüyorsun.'' Yüzü ciddi bir hal aldı. Ciddiden çok kızgın bir hal. O an azar işiteceğimi anlamıştım. Duygularımı okuyabildiğini unutmuştum. Lanet olsun! 
''Önemli birşey değil. Çok neşeli görünüyorsun ve bunu bozmak istemedim o kadar.'' Sesimde özür dileyen bir ton vardı ama o hiçte affetmişe benzemiyordu. 
''Armin. Ne oldu?'' İsmimi küfreder gibi söylemişti. fazla kızgındı. Kaskatı kesilmiştim. Korkudan kalbim dışarı fırlayacaktı ama bu bana birşey yapacağının korkusu değil beni bırakacağının korkusu. Birkaç dakika sonra kendime gelmiştim. Telefonumu çıkarıp mesajı açtım Ve oan gösterdim. 
''Bu sabah ben uyandıktan hemen sonra geldi. Hemen numarayı aradım ama kullanılmıyormuş.'' Demir 2 harflik mesajı tekrar tekrar okuyor ve sanki beni dinlemiyordu. Çatık kaşlarının altında masmavi gözlerini bana dikti. Bir süre beni süzdükten sonra elimden tutup arabasına doğru çekiştirdi. 
''Demir yavaş! Dur canımı acıtıyorsun!'' Hiç umursamıyordu bile. Arabaya bindiğimizde kızaran elimi ovuşturmaya başladım. O kadar çok sıkmıştı ki moraracağına emindim. 
''Seni benim evime götürüyorum. Orada seni kimse bulamaz. Kim olduğunu öğrenene kadar ordan çıkmayacaksın. Sesi buz gibiydi. Önüne geçen herşeyi parçalayacak bir hali vardı. Çabuk sinirlenen bir tip olduğu belli. Duygularla iç içe olmasından dolayı mı acaba?
''Abartma. okulda beni sevmeyen birkaç kız yazmıştır o kadar. Büyütülecek birşey olduğunu sanmıyorum.'' Hiç cevap vermeden son hızla evine doğru arabayı sürmeye başladı. Dizlerimi kendime çekip sarıldım ve gözlerimi kapattım. Uçuyor gibiydik çok hızlıydık ve kaza yapmamız kaçınılmazdı. Ama yapmadık. Sağ salim evine geldik. Sıradan görünümlü tek kaptı müstakil bir evdi. Neden burada güvende olacağımı düşündüğünü hiç anlamadım. Yinede ona güveniyordum. Evine girdik. Biraz dağınıktı ama samimi bir görüntüsü vardı. Ben etrafı incelerken Demir penncereleri ve perdeleri kapatıyordu. 
''üzerindekileri çıkar.'' Üzerindekileri çıkar mı? Niye böyle birşey istedi ki benden?
''Niye?'' Azarlar gibi söylememe kızmış olacak ki birden kükredi.
''SADECE ÇIKAR ARMİN!'' Hiçbirşey söylemeden çıkarmaya başladım. Bir bildiği vardır mutlaka. Ben üzerimdekileri çıkarırken o da bir odaya gitti. İç çamaşırlarımla ve utanç içindeyken içeri girdi. Elinde kendi kıyafetleri vardı. 
''Bunları giy. Kokum kokunu gizler.'' Kıyafetleri bana verdi ve kendi kıyafetlerimi aldı. Önünde çıplak olamam aldırış etmiyor gibiydi. Hemen giyinmeye başladım. 
''Neden böyle birşey yaptık ki?'' Paçaları çok uzun gelen eşofman altını çekiştirerek koltukta sinirden patlamak üzere olan Demir'in yanına oturdum. Elini tuttum. Belki sakinleşir.
''Bu mesajı kimin gönderdiğini çok iyi biliyorum. Ve o benden bin kat güçlü. Her duyusu gelişmiş ve tek amacı kurbanlarımı öldürüp beni aç bırakmak. Bu zamana kadar hiçbirine ulaşamadı ama nasıl olduysa sana ulaşmış.''
''Neden sana zarar vermeye çalışıyor? Ve neden senden daha güçlü ki?''
''Bende ona ait olan ama asla ulaşmaması gereken birşey var. Benden güçlü olmasının sebebi benim korkuyla onun aşkla besleniyor olması. Ulaşılması zor duygular daha güçlü yapar. Kurbanını önce kendine aşık eder daha sonra tüm o duyguyu emer. Kurbanını psikolojik acılarının içinde bırakır ve diğer kurbanına geçer. En hasarsız duygu korkudur. İnsanlar her türlü şeyden korkabilir. ve bu kalıcı bir yıkım birakmaz. Bu yüzden korkuyla besleniyorum ama güçsüzüm.'' Söyledikleri şeylerden sonra ona tamamen aşık olduğumu hissetmiştim. O düşündüğüm gibi yaratık değilmiş. Aksine bir melekmiş. Aşık olmuş ve etkilenmiş gözlerimle onu incelerken kapı çalmaya başladı. Her kim çalıyorsa kapıyı birazdan kıracaktı.

Arkadaşlarrr. Olaylar anlaşılır ve detaylı olsun diye yavaş ilerletiyorum konuyu. Ama hızlandırmamı istiyorsanız veya başka bir öneriniz şikayetiniz falan varsa söylemekten çekinmeyin. İyi okumalarr <3 

Ana Yemek: KorkuWhere stories live. Discover now