21.BÖLÜM - UZAK

719 228 729
                                    


Herkese merhaba! Yirmi birinci bölüm ile karşınızdayım! Yirmi birinci bölüme kadar size verdiğim 'her hafta yeni bölüm atacağım' sözünü tuttuğum için açıkçası içim rahat :) (Yazar burada kesinlikle bencillik etmiyor :D ) Gelelim bundan sonra ki sürece... YORGUN'un aslında on dokuzuncu bölüm ve sonrası (kurgu olarak ) neredeyse tamamen değişti canlarım. Eskiden okuyanlar bunu ilerleyen bölümlerde anlayacaklardır muhakkak. Bu bölümden sonrası için artık yazacağım her bölümde yazdığım konularla alakalı ve kurgunun kusuruz olmasını istediğimden araştırma yaparak yazacağım için epeyce vaktimi alacak. Bu yüzden yeni bölümler artık her hafta değil iki veya üç hafta da bir gelecek. Anlayışınız için bolca teşekkür ederim. YORGUN'un hala sizin desteklerinize ihtiyacı var her daim de olacak. Bana ve YORGUN'a oy veren, yorum yapan, destek olan herkese çokça teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Ailemizin büyümesi dileğiyle! Çok konuştum evet farkındayım... O halde son bir şey: Yıldızları parlatmayı unutmayalım! Keyifli okumalar...


Bölüm Şarkısı: ShamRain - To Leave

                                                                                                                                                          16.03.2017

Satırlar arasında kelimelerim çürürken ben hiçbir zaman yazmayı bırakamadım. İçinizin yorulduğunu hissettiniz mi? Gözleriniz kalbinizi parçalanırken gördü mü hiç? Aldım yine her gece yaptığım gibi hayal kırıklıklarımı kucağıma, yetersiz benliğimle onarmaya çalıştım. Artık bir hayale inanamayacak kadar yorgunum. Umut edemeyeceğim kadar kırık, sevgiden beklentilerimi kestiğim kadar bitkin... Hayat tek bir durakta dinlenmeye çekilmeden ibaret olsa bile ben olmayan duraklarda pes etme peşindeyim. 


Bu hayatta hiç kimse için bir şey ifade etmeyecek kadar yalnızım. Değer kazanmadan değer yitirdim. Sanırım mutluluğa hasret kalarak öleceğim. Umarım bana uğramayan mutluluklar iyi birilerine gidiyordur ... Bastırabilir miydim içimin sesini? Hiç iken bütün duygulara sahip olabilir miydim ? Benim en büyük öfkem kendimeydi. Kaçtıkça, uzaklaştıkça, daha doğrusu uzaklaşmaya çalıştıkça bütün ruhuma yapışıyordu. Benim kavgam kendimleydi. Bu biçimsiz bedenimle, bu harabe ruhumla ve onulmaz kalbimleydi...


Gecenin büründüğü en karanlık ton benim için özgürlük demekti. Bütün ihtişamıyla her yara alışımda ne olursa olsun beni içeri davet ediyor yüreğimden kopup gelen hıçkırıklarımı bıkmadan usanmadan dinliyor, kalbimin bütün acısını sadece o karanlık kabulleniyordu. Yalnızlık pençelerini ruhuma bir mızrak gibi saplarken adaletsizliklerine içimden defalarca isyan ediyordum. Ben böyle olmak istemezdim. Gülüşlerimi çalan yaşam denen eziyete mi kızayım yoksa beni harcayan aileme mi?

Asın umutları dostum biz öldük!

Bilmediğimiz mezara tek başımıza gömüldük!

Sayın kalbim!

Hesap vakti! Üzüntünün arşınladığı , ıstırabın kol gezdiği ruhumda bu derin yaralar neden var ? Yaşamamı sağlarken aynı anda ölmeme nasıl müsaade ediyorsun?

Sen söyle göz yaşım!

Ben şimdi neye yanayım?

Ben şimdi neye ağlayayım?

Kirpiklerime ev sahipliği yaptığın yetmedi mi? Kararmış göz altlarımda hükümdarlığın hala baki mi ? Gittiler yüreğim... Kimisi ihanet ederek, kimisi sessizce, kimisi yakıp yıkarak, kimisi yerle bir ederek ...

YORGUNΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα