20.BÖLÜM - MEKTUP

807 244 674
                                    


Herkese Merhaba! Yirminci bölümle karşınızdayım! Şu sıralar hasta olduğum için bölümü zor yazabildiğimden açıkçası emin değilim ama yirmi birinci bölümle çok daha iyi bir şekilde geleceğim. Oy, yorum ve destekleriniz için çok teşekkür ederim. Yıldızları parlatmayı unutmayalım! Keyifli okumalar...


 Bölüm Şarkısı: The Clann - White Flowers


Geçmişin izleri yara olup ruhumun en ücra köşelerine düştüğünde beni parçalayacak kadar kuvvetli olan elemin içinde sıkışıp kaldığımın farkına varmıştım. Acılarıma saygı duyup anlayış göstermelerini biraz da önemsemelerini istemiştim ama boşunaydı. Ölümün eşiğinde kimsesiz kalmıştım. Hayatın yalnızca sevince değil sevgine karşılık bulduğun zaman güzel olabileceğini, bazı şeylerin ancak karşılıklı olduğu zaman kıymetli olduğunu, bazı şeylerin tek taraflı olduğunda acı verdiğini çaresizlikle kabul edecek kadar hırpalayıcı bir yaşamdan geçmiştim. 


Sevgisiz bir yüreğin verdiği ayazı kaç bahar görürsen gör unutamazdın. Beni yaralayan ne varsa hepsini çok sevmiş kendime vermediğim değeri onlar için vermiştim. Ben de yaşamış, sevmiş, gülmüş ve ağlamıştım. Bunu unutmayın. Bende bir zamanlar hayat için çarpan toy bir yüreğe sahiptim. O yüreğe sahip olduğum zamanlar bana artık çok yabancılaşmış neredeyse bir başkasının suretinde varlık kazanmıştı.


Kanattılar. Düşlerimizin en güzel yerinden, sevilmek için çırpınan çocukluğumuzdan kanattılar.


Kanattılar. Kendimizi tüketecek kadar çok olan sevgimizden, yaşamak için son umudumuz olan hayallerimizden kanattılar.


Kanattılar pişmanlığımızı yüklenen gözyaşlarımızdan, başımızda tüten deli dumanlı gençliğimizden kanattılar.


Kanattılar yolumuz olarak bellediğimiz vicdanımızdan, özgür düşüncelerimizden kanattılar.


Gençliğimizde hissettiğimiz karamsarlık bizlere ceza olarak bir ömür boyu yeterdi. Göğsümün altında atan şey yoruldu artık. Ne yalan söyleyeyim, umuda benzeyen bir şeyler vardı içimde. Çok önceleri ufacık da olsa tanıdık bir yaşama telaşı vardı. Şimdi ise biraz ölme telaşı, biraz içimi toplama çabası...


"Nasıl bir işe bulaştığının farkında mısın? "Diye sordu ciddi bir ifadeyle. Benim göremediğim bir çok şeyi yaşı ve engin tecrübesinin bilgeliğiyle şimdiden görüyor olmalıydı.


"En başından beri farkındayım "diye yanıtladım onu düşünceli bir sesle. Kamer'in teklifini kabul ettiğim ilk andan itibaren farkındaydım lakin ne kadar tehlikeli olup olmadığı hakkında şu ana kadar ufacık da olsa bir fikrim yoktu.


"Evliliğinizin altında "koyu kahverengi gözleri gözlerimi buldu "babana yakın olmasının dışında başka bir amacı olabilir mi? "Diye sordu meraklı bir sesle. Olabilir miydi? Daha önce zihnimde yankılanan soru dudaklarından sesli bir şekilde döküldüğünde üzerini örttüğümü yeni fark ettiğim merakım katlandı.


"Bilemiyorum "kaşlarımı çattım "bir fikrin var mı? "Diye sordum sertçe yutkunarak. Kamer'in yalan söyleme ihtimali şöyle dursun benden bir şeyler saklıyor olma düşüncesi bile bana ağır geliyordu.

YORGUNWhere stories live. Discover now