9.BÖLÜM - DEĞERSİZVARİ

1.3K 374 1.7K
                                    

Merhaba arkadaşlar! Dokuzuncu bölüm ile karşınızdayım. Beğeni, yorum ve destek verip yanımda olan herkese çokça teşekkürler. Keyifli okumalar dilerim...

Bölüm Şarkısı: CLANN - I Hold You



Karanlığın içinde bacaklarını karnına çekip çenesini dizlerinin üzerine koymuş gözleri boşlukta takılı kalan bir kız gördüm. Düşleri beklenmedik yerden kırılıp umutlarının üzerine devrilmiş, sevgisinin en acı lanetini yaşıyordu. İnsanların işlerinin düştüğü zaman hatırladığı benliği hayatını kırgın geçirmeye mahkûm hissediyordu. Yüzündeki acı karanlıkta kat be kat derinleşirken elmacık kemiklerine yuva edinen keder gölgeliyordu tebessümlerini. 


Küflü aynalarda eskiyip pörsümüş asırlara meydan okuyan hüzünleri yüreğine ağır geliyordu. Girdiği savaşlardan bir hiç olarak çıkmış zafere karşı koşmaktan yorgun düşmüş artık kaybettiğini ilan ediyordu. Vazgeçmiş olmanın ruhuna verdiği acı ayyuka çıkıyordu. Darmadağın olmuş yaşamanın bir anlamı ve nedeni kalmadığından ölmeyi isteyecek kadar cesurdu ama getirilerinden de bir o kadar korkuyordu... 


Onun yanında duran adam ise acımasızlığı maske edinmiş, kişiliğine yenilmezliği giydirmişti. Ama bu adamın kalbi bir çocuğun kalbi kadar narin, atmayı unutmuş kadar katıydı. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan ihtirası bu adama yabancıydı. Dağlarca yaş biriktirdiği gözünde şimdi her şey acıydı. Dokunduğu her şeyde kanlı anılar varken yaşamak onun için külfetten başka bir şey değildi. 


Benzer duyguları barındırdıkları yüreklerinde silahları birbirlerine doğru çekmekten bir an bile tereddüt etmediler. İkisi birbirine bu kadar benzerken bir o kadar uzaktılar. Kızın ruhu yavaş yavaş ölüyordu, adamın ruhu kan ağlarken... Yerde oturan kendinden geçmiş olan acı yığınının ta kendisiydim. Neden Kamer'i düşünüyordum? Ona acıyor muydum? Bu mevzu bahis bile değildi. Acınacak birisi varsa o da bendim. 


Kamer'i düşündüğüm için asıl ben kendime kızıyor ve acıyordum. O sadece intikamını almak istiyor bu yolda istikrarla ilerliyordu. Peki, ben ne yapıyordum? Amaçsızca onu düşünürken ben cidden ne yapıyordum? Bundan sonra onu düşünmek yerine artık kendimi düşünerek duruma göre planlar yapmalı, bir an önce bu işin içinden çıkmalıydım. Kendime yeni, bambaşka bir hayat kurmalıydım. Bulanıklaşan zihnimde bir örtü kalkıyor gibiydi. 


Yavaş yavaş bilincim yerine geliyor dışarıyı duyumsuyordum. Yüzümde hissettiğim o keskin acıyla tamamen kendime geldiğimi fark ettim. Ben neredeydim? Biraz zihnimi yokladığımda en son yaşadığım olaylar bir bir gözümün önüne gelmişti. Görkem denen adam, Nevzat GÜRLEK, silah... Hissettiğim korkuyla gözlerimi tamamen açıp hızla yerimden doğrulmaya çalıştım. Kısa süreli bir baş dönmesi geçirdiğimde birisinin beni tuttuğunu hissettim.


"Sakin ol "Nevzat Bey ' in endişeli sesiyle ona baktığımda tedirgin bir şekilde beni incelediğini gördüm. Ben neredeydim? Nevzat Bey neden buradaydı? Aklımın iyiden iyiye karışmış olduğunu bakışlarımdan anlamış olacak ki tekrar konuştu "benim evimdesin. En son olanları hatırlıyor musun? "Sakin bir şekilde konuştuğunda oturduğu yerden kalkıp yanıma oturdu. 


Nevzat Gürlek'in evine girmek plan dahilinde olan bir durumdu ama bu şekilde ben etkisiz bir halde iken olmamalıydı. Evine mümkünse tepeden tırnağa kadar bilinçli, ayık ve tek parça halinde girmeyi planlıyordum. Önümde duran karafa uzanıp yanındaki kristal bardağı eline aldığında bardağa su doldurdu ve bana uzattı. Uzattığı bardağı elinden alıp bütün suyu içerek kuruyan boğazımı ıslatmıştım.

YORGUNΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα