Voya 1- Kraliçe TAMAMLANDI

10. Bölüm

Multimedia daki Hilary'nin partiye giderken ki hali. İyi okumalar :)

Sarayda akşamki parti için hazırlanıyorduk. Buz rengi transparan üzerinde beyaz dantellerden çiçek motifi olan dar uzun bir elbise giydim. Saçımı doğal topuz yaptım. Makyajımı buz ve vişne çürüğü renginde göz farı, siyah rimel son olarak vişne çürüğü renginde bir rujla tamamladım. Sıra ayakkabıdaydı. Külkedisi edasıyla buzdan bir ayakkabı giyecektim. Seçimlerim bazen beni bile şaşırtıyordu.
Son olarak aynada ki görüntüme baktım.

Arkamdan bir ses derin bir iç çekti. Ona doğru dönmedim çünkü Jason olduğunu biliyordum.
"Harika görünüyorsun Hill." cevap vermedim. Onca şeyden sonra benimle konuşacak yüzü nasıl bulduğunu merak ediyordum doğrusu.
"Cevap?"
"Jason o kadar şeyden sonra seninle konuşmamı bekleme benden."
"Haklısın."
"Haklı olup olmamak umurumda değil. Kendime yeni bir yol çizeceğim. Ve sen bu yolda sadece bir taşsın. Bende bu taşı alıp atmasını bilirim."
"Bu da ne demek?" kafası karışmış gibi görünüyordu gözlerimi devirdim.
"Hayatımda bir taş kadar yer kaplıyorsun fakat o taştan kurtulup kurtulmamak benim elimde."

Ovv! Bu sert oldu...
Birşey demeyip odadan hızla çıktı. Yürü anca gidersin!
Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordum. Sonuçta parti benim partimdi.

-----

Parti yeni başlamasına rağmen çok yorulmuştum. Herkesle tek tek vedalaşmak kolay iş değildi. Nihayet dans faslına gelmiştik. Herkes sevgiliyle piste geçip dans etmeye başlayınca bozulmuştum. Daha sonra Mark yanıma geldi ve elini uzattı. Bu çocuğu gerçekten çok seviyordum.
"Bu dansı bana lütfeder misin gri kuşum?"
"Tabi ki." elini tutup piste geçtiğimde Jason'la göz göze gelmiştik. Ayağa kalkıp bana doğru yaklaşıyordu.

Lütfen Jason bu gece olay çıkarma. Yanıma geldi sonra Mark'a baktı ve Bella'nın yanına gidip onu dansa kaldırdı. Bella Toprak elementindendi ve somut hissi Zekiydi. Kahverengi saçları ve mavi gözleri vardı gerçekten güzel bir kızdı. Ama aramız pek iyi değildi yani iletişimimiz sadece merhaba merhabadan ibaretti.
Mark beni dürtünce dans etmeye başladık.
"Hilary hanım sizce yeni bir aşk mı doğuyor?" deyip dans eden Jason ve Bella'yı gösterdi.
"Nerden bileyim Mark?"
"Bu Bella var ya geçen Jake'yle gölün orda el ele tutuşuyorlardı."

Kız resmen eskilerimi kullanıyordu.
"Bizene Mark hem sen ne zaman Sue'ye çıkma teklifi edeceksin?" o fark etmeden konuyu değiştirmeyi başarmıştım.
"Yok be gri kuşum o kız bana bakmaz." suratını buruşturunca çok tatlı olmuştu.
"Benim Mark'ım pes etmez." kaşlarımdan birini kaldırmıştım. Bu halimi çok tatlı buluyordu. Tahmin ettiğim gibi gaza gelmişti.
"Haklısın ya! Ben Mark Water asla pes etmem."
Mark böyle dediği anda Kalede ki tüm sular harekete geçmişti. Mark su elementiydi somut hissi de Yardımseverdi.
"Mark!" uyarımı anlayıp suyu kontrolü altına aldı. Bu çocuk cidden şapşaldı.

Şarkı bitince masamıza geçip oturduk. O sırada yanımıza Jake geldi.
"Selam millet." deyip yanımıza oturdu. Rahatsız olmuştum, bana tercih ettiği kız ölmüştü hemde onu Jason öldürmüştü. Düşüncelerimi yok etmek istercesine kafamı salladım.
"Hilary biraz konuşalım mı?" gözlerine baktığımda şok olmuştum. Gözleri kızarmış, gözlerinin altı morarmıştı anlaşılan acı çekiyordu ona bir de ben vuramazdım.
"Tamam istersen dışarı çıkalım." onaylarcasına başını salladığında dışarı çıktık.

"Çok güzel olmuşsun."
"Teşekkürler."
"Özledim seni." işte bu beklemediğim bir şeydi.

Bende onu özlemiştim, gece geç vakitlere kadar onunla sohbet etmeyi, birlikte şarkı söylemeyi ve şimşekten korktuğumda bana sarılmasını çok özlemiştim.
"Bende seni özledim." kelimeler benim dışımda ağzımdan dökülüvermişti.
"Biliyordum." bana sımsıkı sarılınca ona karşılık verdim.
"Gitmeyeceksin değil mi?"
"Bu da nereden çıktı? Seninle barıştım evet ama gideceğim."
Afallamıştı güven vermek istercesine elini sıktım.
"Dikkatli ol. Ve oradan birine aşık olma." gülümsemiştim.
"Tamam denerim." koluma hafifçe vurmuştu. Elini omzuma atıp Kaleye girdik tüm gözler üstümüzdeydi.

Bölüm ithafı Lifenpepper :)