20.BÖLÜM - MEKTUP

Start from the beginning
                                    


"Kamer gibi güçlü bir adamın sadece babana yakın olup bu sayede elinde bir belge ya da delil varsa "baş parmağıyla kendini gösterdi "ki bu benim tahminim... Sırf bunlar için seninle evlenmiş olması şüpheli ve altı oldukça boş bir durum "dedi düşünceli bir sesle. Haklıydı. Babamın hapse girip girmeme tehdidine o kadar odaklanmıştım ki bu tahmin aklımın ucundan dahi geçmemişti. Oturduğum koltuktan kalkıp odanın içinde yavaşça adımlamaya başladım.


"Ne demek istiyorsun? "Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim "beni babamı hapse göndermekle tehdit etti. O gerçekten zeki bir adam "dedim ters bir şekilde. En başından bütün olanları ilk kez birisine anlatmıştım ve o kişi henüz birkaç saattir tanıdığım Eskef den başkası değildi.


"Çok fazla detay var Esmer "oturduğu yerden kalkıp karşıma geçti "sıradan bir adamla evli değilsin üstelik babanla birbirinizi sadece yoldan geçerken birbirlerine alelade selam veren insanlar kadar tanıyorsunuz "açık sözlülüğü boğazıma bir yumru gibi oturduğunda zorlukla konuştum.


"Bazen çıldıracak gibi oluyorum "ellerimi saçlarıma götürüp sertçe çekiştirdim "üstelik Kamer bana neredeyse hiçbir şey anlatmıyor. Babam desen... "Derin bir nefes aldım "kendimi kandırılıyormuş gibi hissediyorum "dedim içime aldığım nefesi sıkıntıyla geri vererek.


"Hangisi daha çok zorluyor seni? "Bana doğru yürüyüp yanımda durdu "babanın geçmişi mi yoksa Kamer'in senden pek çok şeyi saklıyor olması mı? "Zor sorusu karşısında sessizliğimi korurken bakışlarımı ondan kaçırıp Fransız vintage vitrinin içinde üzerinde çini işlerini taşıyan porselenlere çevirdim "sana yardım edeceğim "samimi olduğunu düşündüğüm bir şekilde konuştuğunda kaşlarımı kaldırarak ona döndüm.


"Gerçekten mi? "Çocuksu bir ifadeyle sorduğum soruma karşın küçük bir kahkaha attığında ifademi bozmadım "ciddi misin Eskef? "Diye sordum soruma ısrarla bir cevap almak isteyerek.


"Bundan sonra birlikteyiz "elini kaldırıp omzuma koyduğunda dostane bir tavırla sıktı "sana yardım edeceğim "dedi kendinden emin bir şekilde. Bundan sonrası için iyi ya da kötü çıkabilecek bir durumda hangi sonuca varacak olursam olayım ufacık da olsa bir umudum vardı. Ne olursa olsun her şeyi öğrenecek ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaktım. Üstelik Eskef'ten fazlasıyla umutluydum.


"Beni dinliyor musun? "Huysuz bir şekilde söylendiğinde parmaklarıyla çenemden tutup yüzümü yüzüne doğru çevirdi.


"Dalmışım "gözlerimi mahcup bir ifadeyle kaçırdım "affedersin "dedim afallamış halimi geride bırakıp kendime gelmeye çalışarak. Eskef ile görüşmemin üzerinden iki gün geçmişti ve sözleri artık havadan bile nem kapabileceğim oranda beni düşündürmeye yetiyordu. Şimdi Kamer ile birlikte annemin zoraki akşam yemeği daveti yüzünden bizim eve gelmiş Kamer ise çoktan arabayı otoparka park etmişti. Sahi ne ara gelmiştik? Geri çekileceğim sırada yüzünü yüzüme yaklaştırıp diğer elini yavaşça belime götürdü.


"Neyin var? "Bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar konuştu "evliliğimizi gerçek sandıkları için bu yemeğe katılmamız gerekiyor "belime koyduğu eliyle beni kendine çekti "baban bir gerginliğin çıkmasını göze alamaz "dedi gün içerinde yaptığı klasik hatırlatmalardan birisini yaparak beni rahatlatmak istercesine. Ne olabilirdi ki? Sadece babam kalp krizi geçirebilir, Kamer cinnetin eşiğine gelebilir, bende korkudan bayılabilirdim...

YORGUNWhere stories live. Discover now