Buz Adam -62-

2.9K 122 5
                                    

Ellerinizin arasında birinin küçüklüğüne şahit olacağınız şeyler varsa onlara uzun uzun bakın. Fark etmeseniz de ellerinizde olan şeyler o insanın en masum çağlarıdır, en zararsız.. 

Şuan ellerim de Karan'ın küçüklüğü vardı. Her fotoğrafta şimdi ki ifadelerine zıt bir şekilde güldüğü, eğlendiği, hayatında ki güzelliklerin farkına vardığı.. 

Bir fotoğrafında daha beş altı yaşlarında ve Ekin Amcanın omzuna binmiş elleriyle onun gözlerini kapatıyor, Ekin Amca'da eşinin elini sıkıca tutmuş. Yüzünde ki gülümseme o kadar masum ki Karan'ın. Bir an durup boş gözlerle karşımda ki duvara baktım. Bir insanın böyle mutlu bir ailesi varken bir anda her şeyin en berbat noktaya gelmesi karşısında Karan'ın gösterdiği tepki normaldi aslında. Dünya'ya ilk geldiğinde güvendiği ilk insan annesi oluyor. Büyüyor, büyüyor ve annesiyle babasının birbirlerine aşkla bağlı olduklarını görüyor, mutlu bir ailesi olduğuna inanıyor ve sonra annesinin başka bir adamı sevmesiyle önce babası, sonra çocuklar ve sonra mutlu bir aile yıkılıyor. Kafasında kurduğu tüm güven sistemi birer domino taşı gibi tek tek devriliyor. Gözlerimi tekrar fotoğrafta gülen küçük erkek çocuğuna çevirdiğimde şimdi ki halini de hayal etmeye çalıştım. 
Şimdi 18 yaşını belki bitirmeye yaklaşmış bir genç adam.. Kirli sakalları olan, yeşile çalan göz rengiyle, yüzüne uyum içerisinde ki küçük burnu ve kalın dudakları.. O kadar güzel ki.. 

Derin bir iç çekip fotoğrafı yanıma koyduğumda yataktan düştü. Eğilip alacağım sırada arkasında yazan notu gördüm, ''Her şey bu yaşlarda güzeldi..'' 

Hafif bir buruk gülümsemeyle tekrar yanıma bıraktım resmi. Sırayla diğerlerine bakmaya koyuldum. 

Birinde de annesine kendi elleriyle pamuk şeker yediriyordu. Bu fotoğrafta ekrana değil de tamamen annesinin gözlerine bakarak gülmüş ama öyle sıradan bir gülümseme değil. Büyük ihtimal kahkaha atıyordu. Annesine böyle aşkla bakan bir çocuğun dünyasını başına yıkan da yine aynı insandı. Bir dürtüyle fotoğrafın arkasını çevirdim. Az önce düşündüğüm cümlenin aynısı fotoğrafın arkasında yazıyordu, ''Ve sonra anneme böyle aşkla bakarken dünyamı başıma yıkan da yine aşkla baktığım bu bir çift göz oldu'' 

O an kalbimin sızladığına yemin edebilirim. İçini dökmesine izin vermediğimden fotoğrafların arkasına yazmıştı anlatmak istediklerini. Böyle acımasız bir insanken insanın içini sızlatacak çözümlerde buluyordu her zaman. O fotoğrafı da kenara bırakıp başka bir fotoğrafa bakmaya başladım. Bu fotoğrafta Kumru'yla ikisi fotoğraf makinesine içtenlikle gülümsemişler. Büyük ihtimal bana anlattığı kapı hikayesinin fotoğrafıydı. Şu kapıya resim çizdikleri anın fotoğrafı.. İkisininde yüzünde dünyanın en masum çocukları olduklarına dair bir ifade vardı sanki.. Kumru ne kadar da şirin bir kız çocuğuymuş öyle! Artık refleks olarak her elime aldığım resmin arkasını çeviriyordum, ''Rengarenk boyalar katran rengine dönüşüp hayatımıza aktı''

Bu kadar duygusuz görünüp aynı zamanda nasıl bu kadar güzel ifade edebiliyordu hiç yokmuş gibi görünen duygularını? O kadar acımasız davranışları içerisinde yeniden ne kadar kadar güçlü olup bir o kadar da duygusal olduğunu görebiliyordum. 

Albümleri bir kenara bırakıp telefonuma gelen mesaja baktım, mesaj Karan'dandı. Yolladığı bir videoydu. Ne olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Fotoğrafların yanında bir de video yollamıştı. Videoyu başlattığımda oldukça tombul ve dolgun yanaklı bir erkek çocuğu vardı. Koltukta oturan annesine koşuyor, ''Seni seviyorum anne, seni çok seviyorum. Şu on parmağım kadar çok seviyorum''. Annesine sevgisini ifade etme şekli güldürmüştü beni. Onun için on parmak ne büyük şeydi o yaşta kim bilir.. Annesinin yanaklarını okşarken ''Sen peri kızlarına benziyorsun biliyor musun? Hani gece Kumru'ya okudukların varya onlardan işte. Sana çok benziyorlar anne. Onlarında böyle sarı saçları yok mu? Herkes seviyor ya hani peri kızlarını. Bizde seni çok seviyoruz mesela. Babam, ben, Kumru..'' Kucağında oturduğu kadın gülerek Karan'ın yüzüne bakıyor, seviyor onu belli.

Buz AdamWhere stories live. Discover now