Buz Adam -7-

6K 216 7
                                    

Aceleyle kalktım yataktan. Elimle kaptığım gibi aldım telefonu, okula geç kalmayı kaldıramazdım. Neyse ki saat sabahın altısıydı. Kalkıp yüzüme yıkamak için lavaboya gittim. Ellerimi yüzümü yıkayıp mutfağa geldiğimde buzdolabında annemden kalan bir not: ''Günaydın Patatesim, sandviç yapıp koydum tezgaha. Onu ye, bugün gecikebilirim öptüm -Annen''

Tezgahtaki sandviçe bakarak gülümsedim. Onu yerken tekrar facebook'a girip Karan'ın hesabını aktifleştirmiş olduğunu düşündüm ama hala kapalıydı. Sonuçta okulda görür, öğrenirdim. Kalkıp saçlarımı düzleştirdim, formaları giyip evden çıktım. Bunlar tam 15 dakikamı alıyor evet. Çok çabuk hazırlanabilen türden bir kızım, ilginç.

-

Sınıfa geldiğimde herkes yeni yeni geliyordu. Ne tuhaf ki Baybars yanımda değil, ilk gün ki gibi en ön sırada oturuyordu. ''Onu kıracak bir şey mi yaptım acaba'' diye düşünmeye başladım ister istemez. Çantamı koyup yanına yaklaştım ve neden burada oturduğuna dair soru sorduğumda geçiştirdi. Bende üstelemedim, bu huyumu çok seviyorum. İnsanları kaybetmekten hiçbir zaman korkmam. Sırama geçip oturdum ve az sonra Berre geldi. Baybars'ın yanımda olmadığını görünce gelip yanıma yerleşti. Günaydın dileklerini sunup kitabını açıp okudu. Tamam bende konuşmayı pek seven bir insan değilimdir ama bu kadar da ot gibi olamam yani. Hele de şu kalın gözlükleriyle tam bir kitap kurdu gibiydi. Şuan tek odak noktam Karan'dı. Onun gelmesini bekliyordum, ters gibi gelmiyordu. En sonunda dayanamayıp Berre'ye ;

''Berre, Karan hep geç mi gelir?''

Kitaptan istemeyerek kafasını kaldırdı ve;

''Genelde.'' dedi.

''Peki gelmediği günler olur mu?''

''Aslında geldiği günler olur mu diye sorsaydın keşke Vera.''

''Ne yani, çok sık mı devamsızlık yapıyor?''

''Evet, öylede denilebilir. Ama şu aralar devamsızlık sınırında olduğu için gelmek zorunda''

''Neden devamsızlık yapıyor biliyor musun?''

İmalı imalı yüzüme baktı.

''Karan Cihanoğlu'nun poposunda dolaşan birine mi benziyorum oradan bakınca? Hem neden bu kadar ilgileniyorsunuz acaba bayan Sarancı?

Bana soyadımla hitap edilmesini pek seven biri değildim ama Berre söyleyince de itiraz etmedim, sustum.

Arası 15 dakika sürmemişti ki Karan geldi. Kapıdan girerken kafasını telefonundan kaldırmıyordu. Bir an bana bakar diye bekledim ama yok. Geçti sırasına oturdu. Berre Karan'a olan hislerimi anlamıştı, daha ben bile hislerime anlam veremezken. Karan'ın benim olduğum tarafa hiç bakmadığına canımı sıktığımı anlamış olacak ki Berre Karan'a dönüp ''Günaydın Karan'' diyince Berre'ye baktı ve ''Günaydın Berreciğim'' dedi gülümseyerek. Tekrar kafasını telefonuna çevirdi. Berre bana baktı ve;

''Bak işte, çekinecek bir şey yok. Sende günaydın de.'' dedi.  Asla yapmazdım. Madem o beni umursamıyor, bende bu kadar önemsememeliydim. Bir gün benimle iyi ise üç gün kötü oluyordu. Ne yaptığı belli değildi. Bende sinirlenip çantamı kaptığım gibi Baybars'ın yanına gittim. Baybars başta anlam veremediğinden ne yapacağını bilemeyip yüzüme baktı. Bu kadar şapşal olduğuna gülüp ''Kaysana be'' dedim, gülümsedi ve çantasını oturmam için yana çekti. Göz ucuyla Karan'a baktım ama yine benim olduğum yere bakmıyordu. Bu çocuk resmen beni önemsemiyordu işte!.

Hoca geldiğinde nihayet telefonunu cebine koyabildi. Ayağa kalktı. Allah'ım dünyanın sonu mu geliyordu? Hocadan hemen sonra bir kız geldi sınıfa. Yeni öğrenci olacak ki diye tahmin ederken Nazlı Hoca konuşmaya başladı:

Buz AdamWhere stories live. Discover now