Buz Adam -18-

4.3K 182 3
                                    

Abime yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Ona ne diyeceğimi, kendimi nasıl savunacağımı bilmiyordum. Savunacak bir durumumda yoktu çünkü her konuda haklıydı. Bencillik etmiştim.
"Hoş geldin abi" dedim büyük bir ürkeklikle.
"Hoş mu geldim?! Hoş gelmem sence mümkün mü? Bencil insan" dedi ve önüne döndü. Sabırsızlıkla kapıyı açmamı bekliyordu.
Gözlerim dolu dolu kapıyı açtım. İçeri girmesi için geriye çekildim. Kapıdan adım atar atmaz durdu. Belli ki duygulanmıştı. Bu eve annemin olmayacağını kabullenmeye çalışarak ilk girişimizdi. Kapıyı kapattım. Bir kaç dakika abimin kendine gelmesini bekledim. Omzuna dokundum "iyi misin?"
Bana cevap vermeden odasına geçti.
Abimi çok seviyordum. Ve çoğu zaman beni herkesten çok daha iyi anlardı. Bende iç çekerek odama çıktım, üstümü çıkardım. Belki abim açtır diye düşündüm ve gidip sormak için odamdan çıktım. İlk defa onla konuşurken bu kadar çekiniyordum.
Kapısını tıklattım, cevap yok. Zaten böyle bir şeyi beklemem çok saçmaydı. Ama pes etmeyecektim. Tamam yaptığım aşırı yanlış hatta kabul edilemez bir şey ama biz birbirimize muhtaçtık.
"Aç mısın abi?"
Cevap yok.
"Abi açsan sandviç yapacağım ya da istediğin bir şey?"
Cevap yok.
"Abi açsındır yoldan geldin. Ne istiyorsan söyle yapayım?"
Ve cevap yok.
Odaya girdim. Yatakta dizlerini karnına çekmiş şekilde yatıyordu.
"Abi?"
"Abi cevap ver lütfen"
"Abiii!?"
Artık pes edecektim. Etmeden son kez sordum;
"Abi benden istediğin bir şey var mı?"
Kalktı ve gözlerini sildi;
"Azıcık bencilliğinden vazgeçmeni istiyorum. Birazda beni düşünmeni istiyorum. Annemi istiyorum ve tabi bunun yanında en azından gitmeden annemi son kez görebilmek isterdim. Yapabilir misin Vera? Ayrıca çok merak ettiysen söyleyeyim, yaptığın şeyi yiyecek içtenliğim yok artık"
Gözlerim dolmuştu. Çok haklıydı, çok çok. Kendime içimden neler saydığımı bir ben bilirim.
Sesimi çıkarmadan odanın kapısını çekip çıktım. Mutfağa inip yine de açtır diye annemin bize yaptığı sandviçlerden yaptım ve bir tabağa koyup tezgaha bıraktım.
Odama gidip mümkünse bir köşede sessizce ölmeyi istiyordum. Böyle çürümüş olayım falan işte.
Yatağa oturup var gücümle ağlamaya başladım.
Telefonuma mesaj geldiğinde bir an için sustum.
"Buz Adam; Yarın sabah görüşürüz :)"
Mesaj Karan'dandı. Onu telefonuma "Buz Adam" diye kaydetmiştim. Bu mesaj bile gülümsetmemişti yüzümü. Telefonu bir köşeye bırakıp ağlamaya devam ettim.
Annem gittiğinden beri ona bir defter tutuyordum ve onu yazmak için yastığın altından çıkardım.
"Her şey çok başkalaştı anne. Sen gittin ve biz abimle birbirimize tutunacağımız yerde iyice uzaklaştık. Aramızda milyon kilometrelerce yol var. Bencilin tekiyim ben. Ama onu kendimden bile çok sevecek bir bencil. Ondan başka kimsem yok anne. Senden sonra abimden başka kimsem kalmadı.
Bize oradan dua et. Tekrar birbirimize sarılalım..
-
Sabah kalkıp çoktan hazırlanmıştım. Bir su içmek için mutfağa indim. Bardağı tezgaha bırakacağım sırada akşam ki bıraktığım sandviçin yenmiş olduğunu fark ettim. İçim rahatlamıştı. Odasına çıkıp baktım hala yatıyordu. Üzerine pikeyi çekip çıktım.
Karan çoktan gelmiş olacak ki duvarın arkasından kafasını uzatıp yanaklarını şişirerek sıkıldığını belli ediyordu..
"Günaydın Karan Cihanoğlu"

Buz AdamWhere stories live. Discover now