22

6.6K 565 102
                                    


♤●♤●♤●♤●♤

Tekneye bindiğimizde şok eden bir şeyle daha karşı karşıyaydım. By. George ve Angela ordaydı. Beynim sonunda yanmıştı. Herşey birbirine karışmış haldeydi.
Suzy
- Elena! Sana herşeyi anlatıcaz. Öncelikle şu ıslak kıyafetlerden kurtulmamız gerek.
Artık birşey demiyordum zaten. By. George bakıyordum.
By. George bana bakarak
- Annem ben küçükken hep demiştir. Akrabalarla iş yapmak sağlığa zarar.
Sonra diğerlerine döndü.
- Kıyafetleriniz bu valizde. Hemen değiştirin.

Rose bana giyeceğim kıyafatleri uzattı. Elinden sertçe tavır yaparak çektim aldım. Değiştirdikten sonra diğerlerinin yanına gittim. Tekne yavaşça karanlıkta hareket ediyordu.
- Pekala! Biri bana neler olduğunu anlatacak mı?
Eric
- Hepsi plandı!
-Ne planı?
Anna
- En baştan başlasak en iyisi!.. İlk olarak ilk geldiğimiz gün. Senin virusten etkilenmediğini keşvettikten sonra başladı. O gece odamıza bayıltıcı gaz koymuşlar. Herkes uykudayken senin zihnini kontrol eden bir cihaz yerleştirmişler.
Ben
- Sizin nasıl haberiniz oldu bundan?
- By. George olayların gidişatıni fark edince bize söyledi. Ve senden habersiz yapmak zorunda kaldık herşeyi. Panzehiri mesela sakladığın zaman seni izlemek zorunda kaldım. Ve onu sakladığın yerden aldım. O bende.
- Vay canına arkamdan iş çeviriyorsunuz.
- Sus devam edeyim. By. Billy panzehirin bizdr olduğnu öğrenince adamın gözü döndü. Hatırliyormusun sen geç uyandığın gün. Direk gözleri seni aradı. Seni bu yüzden uyandırmadım. Ama elindr sonunda uyandın ve salona geldin. By. Billy aslında bize hiç güvenmemişti. Bizi işi için yanında tutuyordu. Profesörü devirmek için. Bizde senin zihnindeki herşeyi takip ettiğini bildiğimiz için parti gecesi seni tek bırakmıştık hatırlıyormusun. Sen otururken hepimiz birbirimize aktarmalı sekilde plani anlattık.
- Yani Dean ve Alex bu yüzden sürekli fısıldaşarak konuşuyordu.
-Aynen öyle!
- Peki yaa. Daniel ve lisa neden by. Billy ile takılıyordu ve hiç konuşmuyordu.
- Oraya gelcem beklersen. Neyse senin partiden ayrildığıni fark edince yanina Eliot'ı yolladık. Ama Eliot nasıl beceriyor bilmiyorum seni iyice ordan uzaklaşmaya zorladı. Ardından Eric'i de yolladık. Seni birazdaha oyalamalari gerekiyordu. Yoksa farkına varacaklarını düşündük. Bizim seni takibe aldıklarını anladığımızı düşünürlerdi. Eric sana anlatmaya çalışıyordu. Tarafını seç! Planin bir parçasıydı. Senin kafani karıştırmak. Bu sayede By. Billy senin şu aralar aşkla yani falan meşgul olduğunu düşünecekti.
Eric'e bir bakış attım.
- Yani hepsi oyunun bir parçasıydı. Öyle mi?
Eric anna soze başlamadan sözünü kesti ve
- Kısmen!
Cidden sinirlenmistim. Inanamıyordum. Beni ikikere öptü ve oyunun parçası olduğunu öğrenmek beni ezik durumuna düşürmüştü. Benden hoşlandığını falan sandım. Kendimden tiksindirdiğin için teşekkür ederim ERIC!
Anna
- Her neyse Daniel ve Lisa ya gelince By. Billy ile çalışıyorlardı. Ondan GDP ye gire bilmek için harita bilgisi alıyorlardı. Ama gizliden fırsat buldukça bize kaçış sağlayacak noktaları araştırdılar. En uygunuda trenden denize atlamaktı.
- Plana bak be kilometrelerce yüksekten atlayacağımızi hesapladınız mı acaba? Hiç bir haberim yoktu neredeyse ölüyordum. Ayrıca şu zihin kontrol eden araç o hala bende çıkartmadınız.
Eliot
- Sen oyle san!
- Nasıl yani?
Rose
- Trende Eliot seni duvara yapıştırdi ya. İste o zmaan bileğinde olan, zihnini okuyan o cihazı çıkarttı.
- İyide ben hiç birşey hissetmedim.
- O cihazı takarlarkende hissetmedin. Yani öyle olması gerekiyomuş. Hissetmemen normal.
- Peki şimdi By. George ve Angela bizimle mi?
- Sanırim evet! Hepimiz aynı taraftayız.
- Anlamaya başladım. Ama yinede bi biraz adiceydi. En azında o kadar yükseklikten atlarken bi haber verseydiniz değil mi yani!
Kaşlarım catık gözlerimi hepsinde gezdirdim. Ve devam derin bir iç cekip devam ettim.
- Peki şimdi napıcaz!
Josh
- Profesörü devirmeye gidicez! Ne de olsa ailelerimiz onun elinde değil mi?
- Onlara bişey yapmadığını nereden biliyoruz. Belkide onları çoktan öldürdü.
- Denemekten başka çaremiz mi var?
By. George
- Pekala şimdi biraz uyuyun. Sabaha kadar oraya ulaşmış oluruz.
Herkes uyumak için bir yerlere uzanmaya başladı. Ben se teknenin diğer ucuna gittim ve o sessiz karanlığa baktım. Eric gelmişti. Onu görünce bütün sinirim ortaya çıkmıştı. Kaşlarım çatık denize bakıyordum.
Eric'te denize bakarak
- aç mısın?
- Bundan sana ne?
- Elena! Bak...
Sözünu kestim.
- Bir şey anlatma. Orda herşeyi anladım zaten. Iyice sinirlendirmene gerek yok. Sadece kendimi eski hayatımdaki benden daha fazla ezik hissediyorum. Teşekkür ederim!

Arkami döndüm yürümeye devam ederiken beni durdurdu. Kolumu tutuyordu. Elimle onun elini ittim ve yürümeye devam ettim.
Suzy'nin yanına oturdum.
Suzy
- Onunla konuşuyoruz. Yani bir başlangıç yaptık.
- O kim?
- Off babam işte!
- Çok sevindim.
Ama hala sinirlerim bozuktu. O yüzden surat ifademi değiştiremiyordum.
Suzy
- Pekte sevinmiş gibi durmuyorsun!
- Seninle alakası yok. Sinirliyim işte.
- Eric'e mi?
Kafamı salladım.
- Onu dinedin mi hic peki.
- Konuşmak istemiyorum. Şuanda en büyük nefretim ona sanırım.
- Hmm.

Çok geçmeden bizde uyuduk.
Ertesi sabah karnımızı doyurduktan sonra sessizce ve dalgın dalgın suya bakan Anna bağırdı.
- Kara göründü.
By. George
- Pekala hepiniz toplanın şimdi. Bakın karadan giriş yapamıyoruz. Deniz altından giriş yapıcaz. Bizim kolayca girebileceğimiz tek yer orası. Su altındayken beni takip etmeniz gerekiyor.
Bu olamaz!
- Ben yüzme bilmiyorum.
By. George
- Tüpleri takacaksınız. Su altında fazla dayanamassiniz nefesinizi tutmayla. Elena! Biri sana yardımcı olsun. Baska girecek yer yok çünkü!
Herkes dalış kıyafetlerini giymişti. Belimizede birer bıçağımız vardı ne olur ne olmaz diye.

Bense normalde olsa Eric'ten yardım isterdim. Ama ondan asla ve katiyen yardım istemiyecektim.
By. George
- Peki kim Elenaya yardımcı olacak!
Eric
- Ben olurum.
Ben
- Istemiyorum. Sen olabildiğinve uzak dur benden. Yoksa seni bogabilirim o suyun altında.
Gülümsedi! Niye gülüyo ki? İyice sinirlenmiştim.
By. George
- Daniel sen yardım et!
Daniel
- Elena?
- Efendim!
- Çok ağır değilsin değil mi?
- Suyun içinde olucaz!
Kaşlarımı kaldırdım.
Daniel
- Şaka yapıyorum.
By. George
- Her neyse Angela da benimle olcak! O tehlikeye onu göturmek istemezdim ama emanet edebileceğimiz bir yer yok sanırım. Hazırsanız atlayışa başlıyalım.
Herkes tek tek suya atladı. Daniel kendine ve bana bir ip bagladı.
- Sanırım boyle daha güvenli. Merak etme bir ipe güvenmem sadece seni tutucam.

Onu tutarak ikimiz ayni anda suya atladık. Herkes suya dalmıstı. By. George'u takip ediyorduk. Derinlere doğru dalıyorduk. Çok korkunç bir sessizlik vardı.

O anda bir seyin bileğimden çekiştirdiğini gördüm. Bu lisaydı. Hemen arkasında da başka birşey vardı. O da neydi? Ölü yaşayanların bir başka versyonu! Çok okrkunç görünüyordu. Lisayı kurtarmak için kemerime tutturduğum bıçağı çıkarttım. Lisanin yanındaki o yaratığı öldürmem gerekiyordu. Ama lisa beni tutmayı bırakmıştı. O şey onu parçalıyordu. Diğerleride onu fark etmişti. En gerideki Daniel ve bendim. Arkamızda 3 4 tane daha o yaratıklardan vardı. Lisa'yı kurtarma şansimız sıfıra inmişti. Daniel ben hizla cekmeye çalışıyordu. Digerleride hizlanmıstı. Kacmaya calışıyorduk. Ama o 3 tanesi bize ulaşmıstı. Ayaklarımdan beni dibe çekiyorlardı. Bıçağı birine saplamayi basarmiştım. Boynunu koparınca digerleri daha da çok çekmeye başladı. Daniel bana yardıma gelmişti. Birini daha öldürmeyi başarmıstık. O sırada bir digeri daha bize ulaşmıştı. 2 taneyle baş edemiyorduk. Bizi ıssırmaya çalışıyorlardı. Daniel benim uzerimdekini attı ve ikimiz bağlayan ipi koparıp beni yukarı itti. O canavarlarla tek başına savaşıyordu. O benim kurtarmak için kendini feda etmişti. Birşeyi daha fark ettim. Tupteki hava bitmek üzereydi. Tüpumdeki hava bitmişti. Onlardan biri tüpü delmiş olmalıydı.

O sırada bir kol beni sardı ve kendine cekti. Dönünce Eric olduğunu anladım. Ondan kurtulmaya çalıstı. Ama birakmadı. Daniel'e yardım etmemiz gerekiyordu. Ama onu kurtarma şansımiz da sıfira inmişti. O hala onlari oyalıyordu. Bizde bu sayede ordan uzaklaşabiliyorduk. Eric'e tutunmaya karar vetdim. Ellerimle tüpü işaret ettim. Daha da hızlandı. Suyun altında bir kayanın icine dogru ilerliyorduk. Belli bir sure mağara gibi yerde su altinda ilerledik.
Ardından kafamizi sonunda sudan çıkarttık. Nefes almaya çalışıyordum. Birazdaha kalsaydım. Öleceğime emindim.
By. George
- Pekala Hemen şuraya tırmanın! Cabuk olun!
Herkes kayanın üstüne tırmanmaya başladı. Eric önce benim çıkmama yardım etti ardından kendi tırmandı.
By. George kendini yere bırakarak
- Onların bu tarafta olacağını beklemiyordum. Bu tarafata olduklarina göre Profesör kendini güçlü bir korumaya almak istemiş.
Josh
- Ne yani onlardan diğer tarafta da mi vardı.
- Hiç karşılaşmadınız mı?
- Hayır!
- Her neyse eğer cidden durdurmassak tüm dunya ya bulaşacak bir virüs var. Bu arada merak etmeyin o şeyler karada yaşayamaz. Balık gibiler.
Ben hala suya bakiyordum
- Lisa ve Daniel öldü.
Dean
- Yapacak birşey yok! Şimdiye kadar param parça olmuşlardır bile.
Eliot
- Dean haklı! Durmadan devam etmeliyiz. Karşımıza başka neler çıkacak bilmiyoruz.

Soluk alip vermem yavaşça düzelmeye başladı.

♤●♤●♤●♤●♤●♤

Bu bölüm çok çabuk geldi. Çunki kafa karışıklıklarıni gidermek gerek diye düşündüm. Inşallah anlaşılır olmuştur. 😉😉😂😂

ÖLÜLERİN DÜNYASINDA!Where stories live. Discover now