4.5

518 41 34
                                    

Uyandığımda kendimi çok iyi hissediyordum, açıkçası uzun zamandır bu kadar iyi uyumamıştım bile. Kafamı Derek'in göğsünden kaldırıp etrafıma bakındım ama onun gerçek manada üstünde olduğumu çok geç fark ettim ki hemen kendimi yana doğru attım. Yataktan kalkıp ilk önce lavaboya gittim, işlerimi hallettim ve çıktım. Pijamalarımı değiştirip hızlıca aşağıya indiğimde kahvaltı hazırlamaya koyuldum, bu kadar insan bir şekilde doymalı değil mi?

Dolaptan malzemeleri alıp ilk önce tabaklara koydum, sonra da hepsini masaya koyup masaya servis açtım ki bu da çok fazla tabak demek çünkü gerçekten o kadar çok insan var ki şu an evimde. İyi ki mutfağım büyük.

Hepimize yetecek kadar patates alıp kızartmak için kestiğimde bir kova aldıktan sonra içine su ve sirke koyup onları da içine attım. Çıtır çıtır olacak. Onu beklerken yumurtaları çıkarıp büyük bir tavada karıştırdığırdığımda hepimizin beslenmesi için bir sürü şey var gibi geldi masada. İyi bari.

Yumurtanın ağzını soğumasın diye kapatıp patateslerin suyunu süzdüm ve öncesinde hazırladığım yağa attım. Onlar kendi kendine olurken buzdolabından meyve sularını çıkardım ve bardaklara teker teker doldurdum. Bir tek patatesin pişmesi kaldığında kısa sürede yoruldum bile.

''Mis kokular aldım sen de yanımda olmayınca sana bir bakayım dedim." Belimde hissettiğim kollarla kafamı geri kafasına yasladım.

''İyi yapmıştım 10 dakikaya uyandıracaktım zaten hepinizi" onu kendimden ayırıp kalan patateslerin de pişmesini bitirdiğimde her şey hazırdı. Patates tabağını ve yumurta tavasını masaya koyduğumde derin bir nefes aldım.

Tezgaha yaslanmış olan Derek'e döndüğümde bana işaret parmağıyla 'gel gel' yaptı yaklaştım ona doğru sonra biraz daha yaptı biraz daha yaklaştım biraz daha yaptı biraz daha yaklaştım.

Zaten dip dibeydik biraz daha yaklaş dese yaklaşamam bile. Hızlı bir hareketle ilk önce beni tezgahla arasına aldı sonra da tezgaha oturttu. Kafasını kaldırıp beni öpmeye başladığında gülümseyip yukarıda olmanın keyfini çıkardım. Ellerimi saçlarına daldırıp yavaş yavaş çekmeyi hep çok seviyorum.

Öpüşünün tüm yumuşaklığı giderken sertçe dudağımı ısırmasıyla sertçe çektim saçını, canımı acıttı. Dilimi ağzına doğru yollarken daha ne kadar derinleşeceğini düşündüm. En sonunda alt dudağını çekerek ondan ayrıldığımda elimi yüzüne koyup okşadım biraz.

''İyi misin?"

''Evet iyiyim iyiyim sadece... ''

''Ne, ne oldu"

''Kalbin durduğunda hissettiklerim.. çok çok kötüydü. Acısını çıkartmak istedim sanırım'' Bir süre birbirimize baktıktan, birbirimizin yüzünü inceledikten sonra tezgahtan indim.

''Diğerlerini uyandırıp geliyorum sen otur'' koşarak yukarı çıktım ve koridorun ortasında bağırdım.

"HADİ UYANIN!" Sonra hemen aşağıya indim, o kadar hızlı indim ki vampir hızı nedir bilmem. O kadar hızlı bakın. Linç edilmemek için. Sofraya oturmuş olan Derek'in yanına oturdum hemen.

"5 dakikaya gelecekler "

"Bağırmanı duydum zaten, beş dakika bile sürmez merak etme" Gülümseyip

"Duymasan olmazdı zaten" O sırada uyurken saçı başı dağılmış bir Caroline içeri girdi. Gözlerim sonuna kadar açılmış, soluğu yanında almıştım.

''Caroline iyi misin canım bir tanem heh ne oldu sana böyle cin mi çarptı?'' bir yandan ellerimi yüzünde gezdirirken bir yandan gözlerim endişeyle onun üstündeydi.

DARK { Derek Hale }Where stories live. Discover now