Gözlerimi açtığımda her zamanki gibi veterinerdeydim. Koluma takılan serumu tekte çıkarıp doğrulduğumda başım döndü, içimdeki sıkıntı ele geçirdi sanki beni. Sedyeden inmemle kusmam bir oldu. İçimdeki sıkıntı yavaşça giderken derin bir nefes aldım.
"Rahatladım mı?" Deaton'un yumuşak sesiyle ona döndüğümde elindeki bezi bana uzatıyordu. Elinden hızlıca alıp ağzımı sildim hafifçe de kafamı salladım.
"Ne olmuş bana?"
"Sanırım Theo'nun dünkü planı işe yaramış. Kurtboğan solumuşsun. Hem de çok fazla" gözlerimi devirdim. Şerefsiz Theo'dan başka bir şey beklenemezdi zaten.
"Çocuklar nerede?"
"Kapının önünde doktorları ve Lydia'yı konuşuyorlar"
"Teşekkür ederim Deaton" omuz silktiğinde gülümseyip yanından ayrıldım.
"Şimdi, bana planı söyleyin"
------------------
Lydia'yı kaçıracağız, hep birlikte bir şekilde içeri girip Lyida çıkaracağız. Jeep durduğunda Eichen House'un önündeydik. Buradan bile çok korkutucu görünen bu yer kim bilir içeriden nasıldır. Ziyaretçi gibi içeri girip üzerimizdeki metal şeyleri girişteki adama verdik. Zaten çok da bir şey yoktu ya orası ayrı. (Metin arası not: İsaac Ve Mason o elektrik şeysilerinin yanındalar Allison da dışarı da olası bir şey olursa diye bakıyor)
İki arada bir derede karışıklık çıkardığımızda Malia ve Kira elektrik dairesine girdiler. Kira elektriklere bir şeyler yapacaktı ve Malia da ona bir şeyler olmasın diye orada bekliyordu. Stiles, Scott, Liam, Derek ve ben yukarı doğru yol aldık. Stiles Külü dağıtacak, Derekle ben geçeceğiz ve külü tekrar yapacaktı olası bir tehlikeye karşı. Scott ve Liam da insanları engelleyecek Yani hemşireleri.
Merdivenleri çıktığımızda hangi katın 'doğaüstü canlılar' için verildiğini çoktan Deaton'dan öğrenmiştik zaten, 3. Kat. Hızla kata döndüğümüzde Stiles mührü açtı, içeri girdik ve mührü kapattı. Odalardan iğrenç sesler gelirken benim minik Lydia'm günlerdir burada diye düşündüm. Kapılardaki küçük bakma yerlerinden baka baka Lydia'yı bulduğumuz da hızlıca içeri girdik.
"Geldiniz, neden geldiniz?" Sayıklarmış gibi söylediği şeyle saçlarını okşadım.
"Senin için geldik Ly, seni kurtarmaya geldik. Hadi tut elimi seni alacağım" içeri Derek'in girmesiyle kafamı çevirdim bir anda
"Çabuk olun Valark geliyor çabuk" Lydia kafasını sallamaya başladı
"Size gelmeyin dedim gelmeyin"
"Ne zaman dedin Lydia? Seni kurtaracağız işte tut beni haydi" kafasını sallamayı hiç durdurmadı.
"Dün, dün sizin için bir uyarıydı. Gelmemeliydiniz. Şimdi de saklanmanız gerekiyor bir sürü şey geliyor. Saklanın" öylece durup ona bakarken gözleri bana kaydı.
''Lütfen" gözlerimi devirip odadan koşarak çıktığımda yan taraftaki kapının arkasına geçtim. Daha doğrusu geçtik. Stiles'ın korku dolu bakışları beni korkmaya itiyordu. Olacaklardan değil Stiles'a bir şey olur mu olmaz mı korkusuna.
"Ştttt, iyiyiz sakin ol. Ben buradayken size bir şey olmayacak" Derek'in Stiles'a hitaben söylediği şeyle gülümseyip ona döndüğümde o da bana döndü ki o anda koluna küçük bir öpücük kondurdum.
Adam odaya girip bir şeyler konuştuğunda kapıdan Theo ve yanındakiler girdi. Ben tam onlara doğru gidecekken Derek beni tutup geri eğdi. Theo Valack'ı alıp dışarı attı ve boynundan tutup havaya kaldırdı. Ne olduğunu asla anlamıyorum
