4.4

2K 256 623
                                    

"Bahçeye çıkalım mı Sehun-ah?" Luhan'ın sorusuyla yüzümü gömdüğüm saçlardan uzaklaşıp güzel yüze baktım. Bahçeye çıkmak? Sıfırın altındaki soğuklukta üstelik? Anlamsızca yüzüne bakıp sorusunun nedenini anlamaya çalıştığımda surat ifadem hoşuna gitmiş olmalı ki sevimlice kıkırdayıp cevap verdi.

"Bahçeye daha önce hiç çıkmadım, Chanyeol hep bahçemizin çok güzel olduğunu söylüyor. Belki biraz da orada otururuz, huh? Olur mu? Hem sadece oturup duruyoruz, popom ağrıdı." Dudaklarını büzüp şikayet ettiğinde o kadar güzel ve sevimliydi ki o an kalp spazmı geçirip ölebilirdim. Gözlerim istemsiz bir şekilde büzdüğü dudaklarına takıldığında kafamı sallayıp kendime geldim. Bu neydi şimdi durduk yere!

"Çıkalım o zaman sevgilim, sevimli popon uyuşmasın daha fazla." Bir yandan konuşup diğer yandan ise ayağa kaldırıp tek elim ile kalçasını ovalamıştım.

"Neden sevimliymiş? Sensin sevimli. Dokunma be! Yah!" Artık alışkın olduğum çirkef kişiliği kafesinden tekrar çıkmış ve elimi tırnaklamaya başlamıştı. Hani tokat at, vur falan ama tırnaklamak niye?

"Benim olan şeye istediğim gibi dokunurum tamam mı? Hem uyuşukluğu geçirmeyi çalışıyorum sadece, bana teşekkür etmelisin." İnatla elimi tekrardan kalçasının üstüne uzatıp ovalamaya devam ettim. Kıkırdamadan duramıyordum, cidden çok sevimliydi!

"Sana şimdi teşekkür edeceğim ben bekle.. Çeksene yahu! O elini alırım var ya..." Sözünü kesip yüzüne eğildim. Dolgun kalçasını hala ve hala ovalıyordum.

"Ne yaparsın?"

"Onu alıp müsait bir yerine s-" Ayıplı cümlesinin sonunu getirmemesi için hızla eğilim şekilli burnunu ısırmıştım. Dişlerimi gevşetmeden acıtmamaya dikkat ederek ısırmaya devam ettim. Ara ara kafası sağa sola sallayıp mırıltılar çıkarıyordum.

Gözlerimi açıp çirkef ördeğimin tepkisine bakmak istediğim de gördüklerim gülmeye zorlasa da istifimi bozmayıp bu defa da dişlerimi sürtmeye başladım. Gözlerini şaşı bir hale getirmiş, tatlı bir şekilde burnuna bakmaya çalışıyordu. Büzdüğü dudakları ise güzelliğine güzellik katıyordu.

"Oha, abime tecavüz ediyor!"

Dişlerimin birbirine sert bir şekilde çarptığını hissettiğimde çoktan kollarımın arasından bedenden uzaklaştırılmıştım. Kaşlarımı çatıp karşımda ki uzun bedene baktığımda güzel sevgilimin etrafından döndürüp arkasına saklamıştı. Chanyeol'ün belinde birleştirdiği, mahalle kadınlarına benzediği, kollarının arasından ufak kafasını çıkarıp bana bakmazsa kesinlikle orada olduğunu anlayamazdım. Şu an karşımdaki görüntü fangirl moduna girip gökkuşağı ve kalp kusmama sebebiyet verebilirdi, ancak kepçe kulaklı Chanyeol bozması olmasaydı! Ne güzel ilerliyorduk biz, neden hep en güzel anında gelmek zorundaydı ki?

"İyi ki cüzdanımı evde unutmuşum ki eve biraz daha erken geldim."

"Ne ara bitti ki senin sınavların."

"4 saattir yokum evde, bence bu uzun zaman diliminde ille bitirmişimdir o sınavları, değ-" Chanyeol sinir bozucu bir şekilde söylenirken arkasından ayrılıp dış kapıya doğru giden Luhan'a odaklandım. Chanyeol'ün kapı ağzından bıraktığı sırt çantasının altını üstüne getirip pes ettikten sonra çatılmış kaşlarıyla tekrardan yanımıza gelmişti.

"Chanyeol alacakların vardı nerede onlar? Bak sakın unuttum deme kapı dışarı ederim seni!" Bir eli ile Chanyeol'ün kaşe montunun ucunu çekiştirip diğer eliyle ise kolunu sıkıyordu.

"Ay abi dur acıyor! Cüzdanımı evde unutmuşum o yüzden almadım. Şimdi cüzdanımı da alıp istediklerini getireceğim." Kolunu sıkan eli çekiştirip, güzel bedeni üstüme itmişti.

Love Craft || HunHan ✔Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ