Love Craft || HunHan ✔

4.0

Ay yerini yavaş bir şekilde güneşe devrederken, hafif seyrelmiş trafikte yoldaki şeritleri izliyordum. Chanyeol arabaya bindiğimizden beri tek kelime etmemişti ve Luhan ise... Luhan..

Kafamı pencereden arabanın içine çevirip arabanın içinde dolaştırdığım da kafası bükülmüş bir şekilde uyuyan Luhan ile karşılaştım. Dudaklarımdan kısık bir kıkırtının kaçmasına izin verip, koluna dikkat ederek, aşık olduğum yüzü ellerimin arasına alıp omzuma konumlandırdım. Bir süre yüzünü izledikten sonra dayanamayıp bende kafamı ona yaslayıp gözlerimi kapattım. ( Medya♡ )

Bir süre sonra arabanın hafif sarsıntılarıyla uyanıp, kafamı dik bir konuma getirdim. Pencereden dışarıya baktığımda ışıklarla süslenmiş bir benzin istasyonunda durduğumuzu gördüm. Esneyip bir yandan da elimle gözlerimi ovuşturup, kafamı omzumda ki ağırlığa çevirdim. Hala bir bebek gibi uyuyordu, uykuyu çok seviyor olmalı, diye düşünmeden edemedim. Sonuçta hareket halinde ki bir arabada herkes böylesine derin uyuyamaz. Burnumu ipeksi saçların içine gömüp, saçlarını koklamaya başladığımda Chanyeol'ün sesini işittim.

"Ben acıktım Sehun, bir şeyler yiyelim mi?" Kolunu koltuğun kenarına dayayıp arkasını dönmüştü. Kafamı mis kokulu saçlardan çıkarıp, kafamı olumlu anlamda salladım. Uçak ile seyahat etmeye alışık olmadığım için tüm yolculuk boyunca midem bulanmıştı, haliyle bir şeyde yiyememiştim.

Yan tarafımda ki çantama uzanıp üstündeki bereyi alarak, Luhan'ı başına geçirdim yavaşça. Araba sıcak olduğu için saçları hafif nemliydi.

Tam uyuyan bedeni uyandıracakken Chanyeol'ün ikazı ile elimi henüz dokunamadığım yanaktan hızla çekip, aynı pozisyonda duran Chanyeol'a baktım.

"Uyandırma Sehun. Abimi ilk defa bu kadar derin ve huzurlu uyuyorken görüyorum, bırakalım biraz daha uyusun." Cümlesinde belirttiği ufak ayrıntı dikkatimi çekmişti. 'İlk defa' derken?

"İlk defa derken ne demek istiyorsun Chanyeol?"

"Dışarı çıkalım önce, abimin sesimize uyanmasını istemiyorum." Chanyeol'a hak verip kafamı salladım. Gözlerini yavaşça yumup nefesini bıraktığında rahatlamış olduğu çok belliydi. Arabadan çıktıktan sonra benim tarafımda ki kapıyı da açarak çıkmamı bekledi. Kafası tekrardan arkaya düşmüş, rahatsız bir şekilde uyuyan, Luhan'ın belinin arka kısmından kolumu geçirip kollarıma dayanmasını sağlayadım. Chanyeol'ün arkama koyduğu yastığa yavaşça kafası yaslayıp cenin pozisyonun da yatırarak, yavaşça kapıyı kapattım.

Gün yavaş yavaş açıldığı için hava daha da soğumuştu. Yüzüme esen hafif esintiyle titreyip ellerimi ceplerime sokup, hızlı adımlarla Chanyeol'ün arkasından ilerledim.

İçeri girdiğimizde direk dondurulmuş gıdaların bulunduğu rafın önüne gittik ve soslu tavuk parçalarının dizildiği tabakları alıp çözülmeleri için kasaya ilerledik. Porselen tabakta ki donmuş tavuk parçalarını mikrodalga fırına koyan çalışanı izlerken, Chanyeol arka raflardan aldığı 2 kutu körili rameni tezgaha bırakıp sıcak suyun ayarlandığı büyük makinaya ilerleyip çalıştırma tuşuna bastı. Zaman kaybetmemek adına ramenlerin kapaklarını yarısına kadar açıp Chanyeol'ün yanına ilerledim.