Yetmiş Altıncı Bölüm

19.5K 1.8K 2.1K
                                    


Arkamdan dönen oyunlar için öylesine küçüktüm ki, hiçbiriyle baş edecek gücüm yoktu. İnsanlar acımasızdı. Varlığımdan rahatsız olan birileri de vardı, yaşamam için elinden geleni yapacak olanlarda... Hayatıma sayısız insan girdi. Bunlardan biri de avukat Uğur PAR'dan başkası değildi. Hep çözümü uzaklarda arar da aslında çözümün başucunda olduğunu kimi zaman yıllar sonra öğrenir ya insan, işte ben de o düzenin bir parçasıydım artık. Sonu belli olmayan işin kötü yanı başı da belli olmayan bir veliaht ama buluttan bir veliaht... Bulutların veliahtı Eray Aydan.

''Bulut kalpli oğlum konuşamıyoruz epeydir, hiç anlatmıyorsun da nasıl gidiyor okul?''

''İyi gidiyor babacığım, inşallah birincilikle bitireceğim.''

''Ona ne şüphe oğlum, okul derken genel olarak sordum aslında.''

''Genel olarak da iyiyim baba, sadece annemi biraz fazla özlüyorum son zamanlarda ve içime olur olmadık hisler doğuyor.''

''Nasıl yani oğlum?''

''Bilmiyorum baba. Sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi. Sanki her şey bensiz daha güzelmiş gibi işte.''

''Olur mu öyle şey Eray. Bu dünya seninle güzel. Senin bize kattıklarınla...''

''Ne kattım ki baba?''

''Kaç yaşında adamım, sen olmasan başımı göğre çevirip o eşsiz bulutları belki de bir defa bile izlemeden göçüp gidecektim bu dünyadan ama sen bana bunu keşfettirdin. Sırf bunun için bile çok değerlisin evlat.''

''Bulutları sevdirdim diye insanlar bana iyi davranır mı?''

''Kim kötü davranıyor sana?''

''Yok babacığım öyle bir şey değil. Şunu söylemek istiyorum zor bir hayat geçirdim ezildiğim dönemler oldu ama hep bulutlara sığındım.Şimdi yine bulutlara sığınsam tüm kötülüklerden kurtulabilir miyim?''

''Eray daha açık konuşur musun? Seyhan beyle ilgili bir sorun mu var?''

''Seyhan bey mi?''

''Evet oğlum daha öncede uyarmıştım seni, çok yakınında olma diye...''

''Baba ben uzaklaşmak istesem de yakınında ayrılamıyorum.''

''Tamam yakınında ol ama kendini zarar uğratacak hiçbir şey yapma.''

''Yapmam ki...''

''Biliyorum oğlum yani kendini sakın her şeyden.''

''Merak etme baba.''

''Oğlum Seyhan beyin bulutları senin bulutlarına benzemez, hele aşık olduğun o gökkuşağına hiç benzemez. Seyhan beyin gökkuşağında yedi renk yoktur tek renk vardır, o da siyah.''

''Siyah mı?''

''Evet Eray siyah!''


Babamın her dediğini günlüğüme yazıyordum. Tüm konuşmalarımızı belki bir olayı çözerim düşüncesiyle ondan habersiz not ediyordum. Bu günlüklerden benden başka sadece Karahan'ın haberi vardı. Tek güvendiğim insan oydu. Ondan başkasına arkamı dönmekten korkar olmuştum. 

Günleri günleri kovalıyordu ve Fulya ile çok iyi arkadaş olmuştuk. Karahan'ın iğrenç esprilerini saymazsak her şey mükemmeldi. Bu ilişkimden Seyhan beyin bile haberi olmuştu. Sevgili değildik ama arkadaş da değildik. Ne olduğumuzu bilmiyordum tek bildiğim mutlu olduğumuzdu. 

''Eraycığım nasılsın?''

''İyiyim Seyhan bey siz nasılsınız?

''Sağol evladım, bir sesini duyayım dedim.''

''Teşekkür ederim sağolun.''

''Eee nasıl gidiyor okul?''

''Bildiğiniz gibi bitiyor bu sene...''

''Uğur ile aran nasıl? Biliyorsun onunla çalışacaksınız...''

''Kötü ya da iyi diyemem. Çalışma konusuna gelince net kararımı henüz vermedim. Babamla da konuşmam lazım.''

''Baban bir şey demez.''

''Olsun ben yine de sorayım. Sizin babanız nasıl oldu?''

''İyi iyi, yine konuşuruz evlat, sağlıcakla kal.''

''Siz de Seyhan bey.''


Seyhan beyin bu emreder gibi konuşması ve üzerimde sanki bir hakka sahip gibi hareket ediyor olması içten içe beni rahatsız ediyordu. Ben bu bölümü birilerine uşaklık etmek için değil haklıya hakkını vermek için okuyordum. Paranın kölesi olan ve zenginin yanında olup fakiri ezen kim varsa hepsinin üstesinden gelmek istiyordum. Kolay olmayacaktı biliyordum ama ben bundan başka bir şey istemiyordum. Ya dimdik yaşardım ya da onurluca veda ederdim her şeye...

Seyhan beyle konuşmam bittikten beş dakika sonra Uğur PAR aradı. 

''Eraycığım artık daha sık görüşmeliyiz.''

''Neden?''

''Okulun bitiyor, Merdoğlu grubun tüm haklarını beraber savunuruz zaman içinde.''

''Henüz karar vermedim buna.''

''Merdoğlu Grup da olursan mesleğinin otuzuncu yılında olan bir avukatın kazanamadığı kadar çok para kazanırsın.''

''Komik olmayın Uğur bey. Para kazanmak isteseydim banka soyardım. Benim tek derdim. Haklının yanında olup haksızı yerler bir etmek.''

''Tabii tabii o da olur.''

''İyi günler.''

Her şey babamın anlattığı gibiydi. Siyah bir gökkuşağı üzerimi kaplamaya çalışıyordu ama ben bembeyaz bulutlarımla her şeyin üstesinden gelecektim. 

Günlüğüme, 

''Bir bulutu öldürebilirsiniz ama yolundan döndüremezsiniz.'' yazıp kapattım.


^^Bulut Kalpliler yorum yağmurunuzu bekliyorum ^^

^^Görüşlerinizi bildiriniz ve mutlaka bulutları seviniz^^



Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin